218 syf.
10/10 puan verdi
St. Petersburg'ta yaşayan genç ve yalnız bir adam, bir gün kendisi gibi yalnız olan bir kadınla karşılaşır. Birbirleriyle tüm hayallerini ve iç dünyalarını paylaşan ikili St. Petersburg'un sokaklarında dört beyaz gece geçirirler. Yaz gelince tüm Petersburg sokakları boşalır. Bu durum kahramanımızı çok yalnızlaştırır. Sürekli Petersburg
Beyaz Geceler
Beyaz GecelerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202073,7bin okunma
Berrak, duru bir gökyüzünde, yıldızlar olanca güzellikleriyle, uzansan tutacakmışsın kadar yakınımızda, kıpır kıpır raks ederlerdi. Bazen bir yıldız, bir bilinmeyene doğru, sessizce kayardı. Bahçenin lambalarını yakmamıza gerek yoktu, ortalık aydınlıktı. Aydınlık akşamlara, gecelere sahiptik..
Sayfa 18 - ithakiKitabı okudu
Reklam
O geceyi dağın eteklerinde geçirdik. Güneşin doğusuyla birlikte atlarımıza bindik. Bu kez, dağın tepesine doğru uçuyorduk. Atlarımız hayal bile edilemeyecek kadar hızlıydı. Sonunda dağın tepesine vardık. Buradaki manzara, hiç kimsenin görmediği, görmeyi de hayal edemeyeceği türden bir manzaraydı. Meydan dünya kadar genişti. Bu meydanın sol tarafında bulunanlar, karanlık gecelere aydınlık dedirtecek kadar karanlıktı. Sağda bulunanlar ise ışığı sönük bırakacak kadar parlaktı. Gözlerimiz, akıl sır ermez bir şekilde, bu ışığa dayanabildiği gibi, o cehennemi karanlığı da sanki aydınlıkmış gibi görebiliyordu. Mahşer meydanını andıran bu yerde sayısız insan toplanmıştı. Bunların bir kısmı sağda, yani aydınlık denizinde; diğer bir kısmı solda, yani karanlık deryasında bulunmaktaydı. Meydanın ortası boştu. Bu boşluğun iki ucunda, iki taht kurulmuştu. Aydınlık taraftaki tahtın üzerinde Hürmüz oturmakta, o güzel yüzünden çıkan parıltılar o müthiş aydınlığa rağmen farkedilmekteydi. Karanlık tarafta bulunanın üzerinde en korkunç mahlûktan daha korkunç, en çirkin cadıdan daha çirkin Ehrimen oturmaktaydı. Fakat bir de bu tahtların üstünde, gökte asılı gibi duran bir taht vardı ki onların azametini solda sıfır bırakıyordu.
Neden geçersiniz kapımdan, Siz Allah'ın vakitleri. Gecelerin sonsuz karanlığında, Neden kuşlar uçuyor, ruhumdan. Ve neden daima gerilerde, Semaların ve hayatın en güzel yeri. Ve neden Venüs'ü kaybettik, En güzel mermerde. Uykular aydınlık nur gibi, Neden, sularda mavilik. Topraklar ve şarkılar geçmiş; Neden bulamadık nasibi? Neden akıl ermez gecelere, Yıldızlar silinir, neden. Çocuklar, ey tanıdıklarım, Neden aşka ve zafere?
benim türküm yangın yeri sevgilim sesli konuş sesli konuş dışarda kalmasın çiçek yüklü dallarıyla bahar balçık gecelerden balçık gecelere çıkıyorum aydınlık sabahlara bir de sana inanıyorum (Nevzat Çelik )
Reklam
MERDÜMGİRİZ GECE
Mürdüm mavisi yalnızlığı seçenlerdir; Merdümgiriz gecelere sığınanlar... Ve karanlıklardan aydınlık yarınlar için, Durmadan saatlerine bakanlara, Tavsiyedir; Eşref saati yerine, Şiir saati! Lakin tercih edilmelidir!... Ve de şansınız varsa; (Ki, bazen şansınız yaver gidebilir.) Beliren şair, çehrenize yen olarak verilir...
MERDÜMGİRİZ GECELER
Mürdüm mavisi yalnızlığı seçenlerdir; Merdümgiriz gecelere sığınanlar... Ve karanlıklardan aydınlık yarınlar için, Durmadan saatlerine bakanlara, Tavsiyedir; Eşref saati yerine, Şiir saati!  Lakin tercih edilmelidir!... Ve de şansınız varsa; (Ki, bazen şansınız yaver gidebilir.) Beliren şair, çehrenize yen olarak verilir...
MERDÜMGİRİZ GECE
Mürdüm mavisi yalnızlığı seçenlerdir; Merdümgiriz gecelere sığınanlar... Ve karanlıklardan aydınlık yarınlar için, Durmadan saatlerine bakanlara, Tavsiyedir; Eşref saati yerine, Şiir saati!  Lakin tercih edilmelidir!... Ve de şansınız varsa; (Ki, bazen şansınız yaver gidebilir.) Beliren şair, çehrenize yen olarak verilir...
Sözgelimi geceler bizim oradaki gecelere benzemiyor. Gecenin uçsuz bucaksızlığı, karanlığı değişmiyor, ama sessizlik ve dinginlik duygusu yok. Alttan alta bir akıntı, insanı amansızca aşağı çeken, ileri iten bir mırıltı duyuluyor. Gündüzleri de katlanılmaz bir aydınlık görülüyor bazen. İnsanı sersemleten, her şeyin rengini ağarmış gibi gösteren bir parıltı. Bütün sivrilikler, bütün keskin yüzeyler parlıyor, sanki havanın kendisi bile ışıldıyor. Öyle bir ışık oluşuyor ki yaklaştıkça renklerin gerçek özelliklerini yitirip başka renklere dönüştüklerini fark ediyorsun. Gölgeler bile kıpır kıpır; dış kenarlarında çılgınca bir zonklama var sanki. O ışıkta, gözleri iyice açmamaya özen göstermek, gözleri kısarak, yalnızca dengeni korumanı sağlayacak ölçüde aralayarak dolaşmak gerek. Yoksa yürürken tökezlersin. Tökezleyip düşmenin tehlikelerini anlatmama da gerek yok.
can yayınlarıKitabı okudu
Reklam
''Kalemi kırık düşlerim''
(Söyler'misin kaç satır daha beklemeliyim seni'' henüz gidişini bile aklımdan çıkaramazken'' daha kaç şarkıyla beklemeliyim sevgi'den habersiz kalbini'' sahi istesem söyler'misin gerçekten'' şu gecelere aydınlık olmayan gidişini'' söyler'misin daha kaç gözyaşıyla direnebilirim şimdi..................
MÜRDÜM MAVİSİ
Mürdüm mavisi yalnızlığı seçenlerdir; Merdümgiriz gecelere sığınanlar... Ve karanlıklardan aydınlık yarınlar için, Durmadan saatlerine bakanlara, Tavsiyedir; Eşref saati yerine, Şiir saati!  Lakin tercih edilmelidir!... Ve de şansınız varsa; (Ki, bazen şansınız yaver gidebilir.) Beliren şair, çehrenize yen olarak verilir...
MERDÜMGİRİZ GECE
Mürdüm mavisi yalnızlığı seçenlerdir; Merdümgiriz gecelere sığınanlar... Ve karanlıklardan aydınlık yarınlar için, Durmadan saatlerine bakanlara, Tavsiyedir; Eşref saati yerine, Şiir saati!  Lakin tercih edilmelidir!... Ve de şansınız varsa; (Ki, bazen şansınız yaver gidebilir.) Beliren şair, çehrenize yen olarak verilir...
Resim