Pencereler, sabaha karşı mıydı bilmiyorum,
Belki de gece yarısı bilmiyorum,
Odamın içindeydi yıldızlar ve gece kelebekleri gibi,
Çırpınıyorlardı camlarınızda.
Ben onlara dokunmaktan çekinerek,
Açtım sizi pencereler.
Salıverdim yıldızları geceye,
Aydınlık sınırsız hür geceye,
Yapma ayların geçtiği geceye....
Nazım Hikmet
Pencereler
sabaha karşı mıydı bilmiyorum
belki de gece yarısı
bilmiyorum
odamın içindeydi yıldızlar
ve gece kelebekleri gibi
çırpınıyorlardı camlarınızda
ben onlara dokunmaktan çekinerek
açtım sizi pencereler
salıverdim yıldızları geceye
aydınlık sınırsız hür geceye
yapma ayların geçtiği geceye
odamın içindeydi yıldızlar
ve gece kelebekleri gibi
çırpınıyorlardı camlarınızda
ben onlara dokunmaktan çekinerek
açtım sizi pencereler
salverdim yıldızları geceye
aydınlık sınırsız hür geceye
yapma ayların geçtiği geceye
NÂZIM HİKMET
Pencereler
beşinci katta güneşli boşluğunuzda bir deniz bir deniz mavi yüzük taşından
serçe parmağıma geçirdim usulcacık
üç kere öptüm ağlayarak
öpüp alnıma koydum üç kere
Pencereler
çıktım kırmızı velenseli yataktan
çocuk burnumu dayadım terli camına pencerenin* oda sıcaktı ve genç anamın kokusu vardı odada dışarda kar yağıyordu
ben
Oysa onlar, geceyi (huzur ve güven) içinde dinlensinler diye (sessiz ve karanlık), gündüzü de (çalışıp kazanmaları için) aydınlık yaptığımızı görmüyorlar mıydı? (Evrende böyle mükemmel bir düzen kurarak sınırsız kudretini, ilmini, adaletini, hikmetini ortaya koyan Allah'ın, insanı başıboş bırakmayacağını, yapılan her iyiliğin ve kötülüğün karşılığını mutlaka vereceğini düşünmüyorlar mıydı?) Hiç kuşkusuz bunda, iman edecek bir toplum için, (hakikati gösteren nice işaretler), nice deliller vardır.
Neml suresi, 86. Ayeti kerime
salıverdim yıldızları geceye
aydınlık sınırsız hür geceye
yapma ayların geçtiği geceye
kurtlar duruyor ayın altında
hasta aç kurtlar
kurtlar duruyor önünde pencerenin
kadife perdeleri kapasam da sımsıkı
ordadırlar bilirim
gözetliyorlar beni