Aradım, bulamadım.
Bir ses nasıl tarif edilir? Güzel ya da çirkin, yeter mi? Oysa siyah ile beyaz arasında ne çok renk, sesi tarif etmek için ne çok kelime vardı. Sakin mi telaşlı mı, billûr gibi akıyor mu yoksa buğulu mu, çapaklı mı? İşveli mi bu ses yoksa güzelliği masumiyetinden mi? Hepsi sesten belliydi. Bir kadın sesinden tanınırdı bir erkek sesiyle bilinirdi. Rüzgâr sesiyle eser, volkan gürültüsüyle patlar, mızrak sesiyle çarpardı. Kan sesli akar, ateş sesli yanardı. Gözyaşı sessizce aksa da öfke, neşe, ayin, nefret, aşk sesliydi. Ama yine de sesin geldiği yeri gözlerimizle ararız.
Sayfa 150 - Timaş YayınlarıKitabı yarım bıraktı
İhtiyarlik kaç yaşında başlar?/birazuzun ama değer/
Pasteur kuduz asısını bulduğunda 60 yaşındaydı... Mimar Sinan, Süleymaniye camisini bitirdiğinde 70 yaşını geçmişti. Selimiye camisini tamamladığında ise 86 olmuştu... Galileo, ayın günlük ve aylık çizimlerini yaparken 73 yaşındaydı... Charlie Chaplin, 76 yaşında film yönetmenliği yaparak hala işinin başındaydı... Goethe, en büyük eseri Faust'u ölümünden bir yıl önce, yani 82 yaşında bitirmişti. 83'dü... Gençlik hayatın belli bir çağı ile ilgili değildir. İnsan, kendine olan güveni derecesinde genç, şüphesi derecesinde yaşlıdır. Cesareti derecesinde genç, korkuları derecesinde yaşlıdır. Ümitleri derecesinde genç, ümitsizliği derecesinde yaşlıdır. Hiç kimse fazla yaşamış olmakla ihtiyarlamaz. İnsanları ihtiyarlatan, ideallerinin gömülmesi, hedeflerinin olmamasıdır. Seneler cildi buruşturabilir. Fakat heyecanların, ideallerin teslim edilmesi adeta ruhu buruşturur. İnsanlar yaşadıkça yaşlandıklarını sanırlar, halbuki hedeflerine götüren yolu yürümedikçe yaşlanırlar. İnsan ihtiyar olmaya karar verdiği gün ihtiyardır. Güzelliği görme yeteneğini kaybetmeyen asla yaşlanmaz. Tabiri caiz ise yaşlanmak bir dağa tırmanmak gibidir. Çıktıkça yorgunluğunuz artar. Nefesiniz daralır ancak görüş alanınız genişler. Beynimiz yeni tecrübeler keşfettiği sürece insan genç sayılır.
Reklam
263 syf.
·
Puan vermedi
“Anılar dayanıksızdı. Zamanla unutulabiliyor, yeniler eskileri unutturuyordu.” “Hiçbir şey saf haliyle, rafine haliyle kalmıyordu. Berrak sulara mürekkep damlar gibi bulanıyor, dumanlanıyordu.” Karlı bir kış vakti, İstanbul’dan Ankara’ya giden bir trende yolları kesişen üç yabancının da aklını bir dergiye verdiği müstehcen pozu ile
Kapak Kızı
Kapak KızıAyfer Tunç · Can Yayınları · 20147,7bin okunma
198 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Çavdar Tarlasında Çocuklar (1) kitabını okuduktan sonra şu cümleler kafamda dolandı durdu: “ .... büyük bir çavdar tarlasında oyun oynayan çocuklar getiriyorum gözümün önüne. Binlerce çocuk, başka kimse yok ortalıkta-yetişkin hiç kimse, yani- benden başka. Ve çılgın bir uçurumun kenarında durmuşum. Ne yapıyorum, uçuruma yaklaşan herkesi
Çavdar Tarlasında Çocuklar
Çavdar Tarlasında ÇocuklarJ. D. Salinger · Yapı Kredi Yayınları · 202159,9bin okunma
Allahım! ayın öndördünden daha güzel, yağmur bulutların ve okyanuslardaki suların bolluğundan bile daha cömert olan, onun zikri ve kokusunun manevi güzelliği yaratılmışların her birini mest eden Efendimiz ümmi nebî Muhammed(sav)'e ve onun âl-i'ne salât eyle..🌹🌹🌹
Bu gece ayın güzelliği yüzünüze vursun...
Yıldızlar utanıyordu geceden; milyonlar kadar olsalar da, tek bir ay kadar aydınlatamadıkları için geceyi.. E.
Reklam
284 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.