Evet, her gün her zaman, herkes için bir âlem gider, taze bir âlemin kapısı kendine açılmasından, o geçici her bir âlemini nurlandırmak için ihtiyaç ve iştiyakla ‎لَٓا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ‌‎ cümlesini binler defa tekrar ile o değişen perdelere ve âlemlere her birisine bir ‎لَٓا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ‌‎ ı lamba yaptığı gibi öyle de o kesretli, geçici perdeleri ve tazelenen seyyar kâinatları karanlıklandırmamak ve âyine-i hayatında in’ikas eden suretlerini çirkinleştirmemek ve lehinde şahit olabilen o misafir vaziyetleri aleyhine çevirmemek için o cinayetlerin cezalarını ve Padişah-ı Ezelî’nin şiddetli ve inatları kıran tehditlerini, her vakit Kur’an’ı okumakla tahattur edip nefsin tuğyanından kurtulmaya çalışmak hikmetiyle Kur’an, gayet mu’cizane tekrar eder ve bu derece kuvvet ve şiddet ve tekrarla tehdidat-ı Kur’aniyeyi hakikatsiz tevehhüm etmekten şeytan bile kaçar. Ve onları dinlemeyen münkirlere cehennem azabı ayn-ı adalettir, diye gösterir.
"Yâr kendin görmeye âyîne îcâd eylemiş Suret-i îcâd-ı âlemden bu mânâdır garaz" - -Hüseyin Fahreddin Dede *Kâinatı yaratan Allah kendi cemâlini, güzelliğini seyretmek için dünya adında bir ayna yaratmıştır. Bu âlemin yaratılma sebebi budur. Seyreden de odur, seyredilen de o. Kâinat sadece arada bir aynadır.*
Sayfa 135Kitabı okudu
Reklam
Dünyayı ve ondaki mahlukatı mana-yı harfiyle sev. Mana-yı ismiyle sevme. "Ne kadar güzel yapılmış" de. "Ne kadar güzeldir" deme. Ve kalbin bâtınına, başka muhabbetlerin girmesine meydan verme. Çünki bâtın-ı kalb, âyine-i Samed'dir ve ona mahsustur. Hanımlar Rehberi - 87
Bir Katolik, bir Protestan ve bir Musevi az önce altı ay ömrü kaldığını öğrendiğini söyleyen bir arkadaşları ile konuşuyorlardı. "Siz ne yapardınız," diye Katolik olana adam sordu, "şayet doktorunuz yaşamak için altı ayınız olduğunu söyleseydi?" "Ah!" dedi Katolik. "Bütün mal varlığımı kiliseye bağışlardım, her Pazar ayine katılırdım ve düzenli olarak benim Hail Marys'imi söylerdim." "Ve sen?" diye sordu Protestan'a. "Her şeyi satardım ve bir gemi ile dünya turuna çıkardım ve çok iyi vakit geçirirdim!" "Ve sen?" diye sordu Musevi'ye. "Ben mi? Başka bir doktora giderdim." Zeka budur .
Ettik o kadar tef-i taayyün ki Neşâti Ayine-i pür-tâb-ı mücellâda nihanız! Neşâti
Gazel
Muradî nesne yok zâhir elimizde Velî âyine-i ibret-nümâyız Muradî( Sultan III.Murad)
Sayfa 220 - MEB
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.