MAVİ SİNEKÇİL KUŞU
Bir Yılbaşı sabahı dostum Sherlock Holmes’u ziyarete gitmiştim. Yanı başında piposu ile kanepeye uzanmıştı. Üzerinde ropdöşambr vardı. Yanında duran bir yığın buruşmuş gazetenin hepsinin okunduğu belli oluyordu. Gözüme bir şapka çarptı. Kanepenin yanında bir sandalye bulunuyordu. Sandalyenin arkasına bir şapka konmuştu. Bu,
(Dikkat:Bol bol spoiler içerir.)
Önceki kitapta hissettiğim hüznün aksine,Kaos Lordunun sonu beni acayip ürpertti.Bunun dışında genel olarak kitaba bakarsam,kitabın başındaki önsöz kısmında uzun zamandır görmediğimiz karakterleri görmek çok güzeldi,kitabın ilerleyen sayfalarında açığa kavuşacak olan gizli planların imaları daha buradan
KEHRİBAR PİPO
Sherlock Holmes keyif için sokağa çıkan, keyif için gezen bir insan değildir. Tanıdığım en kuvvetli insandır, fevkalâde boks bilir. Fakat lüzumsuz yere vücudu yormanın enerji israfından başka bir şey olmadığı kanaatindedir. Ama iş icabı hareket etmeye, yürümeye, enerji sarfına başladığı zaman da yorulmak bilmez. O gün hava çok
-Roza elini uzat cancağızım. Hadi korkma.
Bak ben burdayım işte, yanındayım.
Uzat ellerini vazgeç intiharından.
Yapma ne olursun gel buraya.
+Hayır. Gelmek istemiyorum. Dayanacak gibi değilim anla ne olursun. Olmadı işte yapamadım.
Başaramıyorum.
-Bir şans daha ver kendine. İyi olacaksın bak.
Yeniden başlayacak her şey. Daha güzel günler seni
Hiçbir şey gerçek değil,her şey mübah!
Kesinlikle enfes ötesi bir kitap okudum ve sanırım etkisinden uzunca bir süre çıkamayacağım.
Bu kitap da tıpki daha önce bahsetmiş olduğum, başlayıp yarım bırakılmış kitaplardan birisi. İlk okuduğumda ya bu ne anlatıyor şimdi dediğim daha sonra kendim gibi kitapsever bir arkadaşımın alması üzerine