116 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Herkese merhaba Bugün sizlere çok güzel ve okuyan herkesin mutlaka faydasını göreceğini düşündüğüm bir tavsiye ile geldim. Allah kimleri sever, bu kıymetli eserler iki bölümden oluşuyor. İlk bölümde insanın yaratılışı, meleklerin Hz. Adem'e secde etmesi ve insanın yer yüzüne halife olması ile ilgili konular anlatılırken ikinci bölümde ise erdemli, güzel huylu ve güzel ahlaklı olmanın insan hayatını nasıl değiştirdiği ne yer verilmiş. Okurken pek çok yanlış davranışınızın farkına varacağını ve manevi duyguların yoğunluğunun daha da artacağı çok faydalı bir eser kesinlikle herkesin okumasını tavsiye ederim. Ey insan! Sana olan iyiliklerin karşılığında, niçin Allah'a hakkıyla şükretmezsin ki? O seni yeriyle göğü arasına bir yönetici olarak indirmişken, niçin şükretmezsin? İnsanın gökte veya cennette veya cehennemde değil de yeryüzünde halife olmasının nedeni şudur. Yeryüzü rahmet ve öfke alemi, kahır ve bağışlanma, horluk ve izzet alemi, Hak ve yaratılmış, yaratma ve emir alemi, cin ve şeytanlar gibi alemleri kendisinde toplayan bir yerdir. Şu var ki, insanların bir kısmı kötü huylar sergiler ve onlara boyun eğer. Bunlar kötülerdir. Bazı insanlar ise, düşüncenin yardımı ve iyi ile kötüyü ayırt etme yetisi sayesinde durumun farkına varır. İnsan iyilik yapmayı alışkanlık haline getirir ve kötülükten uzak durup ona yabancılaşırsa çirkin huylardan uzaklaşmış olur. Hamd Allah'a aittir. Allah'ın rahmeti, efendimiz Muhammed (s.a.v) ve onun ailesine ve arkadaşlarının üzerine olsun.
Allah Kimleri Sever
Allah Kimleri SeverMuhyiddin İbn Arabi · Hayy Kitap · 2012168 okunma
Bir âyetin düşündürdükleri ve neyi sembolize ettiği
Bu iki taraf arasında bir engel bulunacaktır.Ve orada,[hayattayken] "Kendilerine[eğri ile doğruyu]" ayırd edebilme yetisi bahşedilmiş," diye geçen Arâf süresindeki 46'ıncı âyet aklıma geldi. Pek çok Müfessir ayette geçen a'râf terimini,bir duvar veya sur'un üst kısmı ,ya da burçları olarak yorumlamışlardır ve ayette bununla dile getirilmek istenen şeyi ayetin baş kısmında geçen"hicâp"[engel,bariyer,perde] kavramlarıyla özdeşleştirmişlerdir. Buna rağmen,sözcüğün ilk anlam guruplarından yola çıkılarak varılan yorum,yani kısaca"eğriyi doğruyu ayırt etme"ve onun çoğulu Olan a'râf' da"eğriyi doğruyu ayırt etme gücü,yetisi" olarak değerlendiren yorum her bakımdan çok daha makul gözükmektedir.
Fahri Cktr

Fahri Cktr

@UykusuzVeli35
·
Immanuel Kant [D.1724]
Kant baştan beri,aklın diğer bütün özellikleri gibi haklı ile haksızı ayırt etme"yetisi de doğuştandır," fikrindeydi.
Reklam
Immanuel Kant [D.1724]
Kant baştan beri,aklın diğer bütün özellikleri gibi haklı ile haksızı ayırt etme"yetisi de doğuştandır," fikrindeydi.
Özenti Kültürü
Sosyoloji, bireyin ve toplumun birbiriyle ilişkisini, değişimini ve gelişimini etkileyen faktörleri, ilişki biçimlerini, yansımalarını ve sonuçlarını inceleyen önemli bir bilim dalıdır. Sosyal
192 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
"DÜNYA MASALLARI" 'Bir Kitap, Birçok Kültür, Sonsuz Hayal Gücü...'
Dünya Masalları
Dünya MasallarıAnonim · The Kitap Yayınları · 202413 okunma
İnsan ne kadar çok bilirse hükmedilmesi o kadar zor olur. Bu nedenledir ki eğiterek hükmetmek isyan getirir, cahil bırakarak hükmetmek mutluluk. Laozi Bilgi, bireye sadece doğruyu yanlıştan ayırt etme yetisi kazandırmaz; aynı zamanda ona kendi kaderi üzerinde söz sahibi olma cesaretini de verir. Çünkü bilgiyle donanmış bir insan, körü körüne boyun eğmez; sorgular, anlam arar ve adalet talep eder. "Bu nedenledir ki eğiterek hükmetmek isyan getirir, cahil bırakarak hükmetmek mutluluk." Bilgiyle yönetmenin zorluğuna, cehaletle yönetmenin kolaylığına dikkat çekmek gerekir. Ancak burada geçen "mutluluk" kelimesi ironiktir. Cehaletin getirdiği huzur, bilinçsizlikten doğan bir sahte mutluluktur; gerçek özgürlükten değil, pasif bir kabullenişten beslenir. Yönetimin, bireyi cahil bırakmayı tercih etmesi, yalnızca kendi egemenliğini koruma çabasıdır; halkın mutluluğunu değil, itaatini hedefler. Biri, bireyin bilgiyle güçlendiği, özgürlük ve adalet arayışında olduğu bilinçli toplum. Diğeri, bilgiden yoksun bırakılmış, itaatkâr ama özgürlüğün ne olduğunu bile bilmeyen bir toplum. Ve şu soruyu sordurur insana: "Kolay yönetilmek mi, zor ama onurlu bir yaşam mı?" Gerçek mutluluk, bireyin kendi aklıyla karar verebildiği, sorgulayabildiği, kendini gerçekleştirebildiği bir dünyada saklıdır. Bu yüzden bilgi, sadece bireyin değil, toplumun da en kıymetli hazinesidir.
Reklam
80 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.