MALTA FİYASKOSU
__İngilizler Ermeni katliamının sorumlusu olarak kabul ettikleri bütün Türkleri tutuklayıp Malta Adası'na götürürler. Fakat Ermeni katliamı yapıldığına dair bir tek belge bulamazlar. Sonunda
Sayfa 163 - Bilgeoğuz Yayınları·Kitabı okudu
Bediüzzaman'ı Tanıtan Etkileyici Bir Yazı
Bahtiyar bir ihtiyar var. Etrafı, sekiz yaşından seksen yaşına kadar bütün nesiller tarafından sarılmış. Yaşlar ayrı, başlar ayrı, işler ayrı... Fakat bu ayrılıkta gayrılık yok! Hepsi bir şeye
Reklam
Said Nur, üç devir yaşamış bir ihtiyar. Gün görmüş bir ihtiyar. Üç devir: Meşrutiyet, İttihad ve Terakki, Cumhuriyet. Bu üç devir büyük devrilişler, yıkılışlar, çökülüşlerle doludur. Yıkılmayan
Sayfa 618·Kitabı okudu
DÜŞTÜĞÜMÜZ HATA NEDİR?
Düştüğümüz bu meş'um hatâ ise şudur: Biz, memleketimizin mesut olması için, Avrupa kanunlarını tercüme edip almanın kâfi geleceğini zannettik. Ve bu kanunların bizde kabul ve tatbik olunabilmesi için, onlarda yapılacak birkaç değişikliğin yeteceğini hayal ettik. Meselâ: Adalet sistemimizi ıslâh etmek için Fransız adalet sistemini esas aldık. Halbuki Fransız cemiyeti, bizimkine aslâ benzemeyen, aslı ve menşei, ruh hâli, âdetleri ve gelenekleri, irfânı ve medeniyet seviyesi ile bizden pek farklı olan, ihtiyaçları ise çok ve çeşitli bulunan bir toplumdu. Fransız adalet sistemi mükemmel oluşu ile bizi cezb etti. Bu da, bizce kabul olunması için kâfi görüldü. Halbuki Fransa'ya hiç bir şekilde benzemeyen bizimki gibi bir memleket için, bu sistemin uygun olup olmadığını kimse düşünmedi. Bu tarzda icra ettiğimiz adliye ıslahatının, bunca seneler çalıştıktan sonra mâlum şekilde ve hiç derecesinde neticeler vermesi şaşılacak birşey değildir. Maarifimizi ıslâh etmek için de aynı şekilde hareket ettik. Tabiî elde edilen neticeler daha da zararlı oldu. Gayet kıymetli olan vakitlerimizi ve birkaç nesli kaybettikten sonra, bunca fedakârlıklara mâl olan şeyi de bozmak mecburiyetinde bulunuyoruz. İşin garibi şu ki, bu kadar aksi neticelerden sonra bile tecrübeye ve akl-ı selîme aykırı olan bu metod, yine itibar görmektedir.
Sayfa 57 - İZ Yayıncılık / 18. Baskı / Baskı Yılı: 2022·Kitabı okudu
Boş dualardan vazgeç Gözyaşı çağıran şeyleri fırlatıp at Bir kadeh içelim, sadece sevdiğin şeyleri getir aklına
Sayfa 80 - Sel Yayıncılık·Kitabı okudu
"İslâm, insan fıtratına uygun tabiî bir dindir. Şeriat in, beşer yaradılışına aykırı bir tarafı yoktur. Bazılarının iddia ettikleri gibi, İslâmiyet rûhânî değildir. Aksine, bütün öteki tabiat kanunları gibi, tamamiyle insan yaradılışına uygundur. "Şeriat, gerçeğin ta kendisidir ve insanlık maddi ve mânevî mutluluğunu ancak onunla yaşayabilir. Eğer Peygamber tarafından bizlere tebliğ edilmeseydi, onun bir benzerini düşünebilmek, insan zekâsı için mümkün olamazdı. Bu sebeple insanlık için en kıymetli bir varlık olan Şeriat, tam ve mükemmel bir hürmet ve bağlılığa hak kazanıyorsa, başka bir şeyden değil, işte bu sebeplerdendir." Şeriat ayrıca, pek mağrur ve iddialı olan "akılcılık" görüşünün vehimlerinden ve yanlış nazariyelerinden de insanlığı kurtarmıştır. Akılcılık cereyanı, insan düşüncesini tabiî gelişme ve olgunlaşma yolundan alıkoymak suretiyle felce uğratmaktaydı. Böylece Şeriat, insan düşüncesi sahasında da, ahlâkta ve cemiyet hayatında yaptığı kesin inkılaplar kadar kurtarıcı olmuştur. İşte İslâmiyet'ten doğan bu yeni ruh ve yeni fikir sâyesinde, insanlık, bütün mânevî melekelerini, bütün müşâhede ve düşünme kabiliyetlerini tam bir hürriyet içinde geliştirmeye muvaffak olmuştur. Bu başarısı sayesinde deneme metodu bulunmuştur. Bu buluş, müslümanlar arasından, bütün dünya insanlarının ebediyete kadar övüneceği birçok ilim ve fikir adamlarının yetişmesini ve çağdaş ilimlerin kurulmasını sağlamıştır.
Sayfa 222·Kitabı okudu
Reklam
20 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.