Ayla Karapolat

Yaşamın çiçekleri birer görüntüden ibaret! Çoğu ardından iz bırakmadan gidiyor, çok küçük bir kısmı meyve veriyor ve bu meyvelerden çok azı olgunlasiıyor.ama yine de , hepsinden yeterince var; üstelik -ah, sevgili kardeşim! olgunlaşmış meyveleri görmezden gelebilir,küçümseyebilir ve tadına varmadan çürümeye terk edebilir miyiz?
Sayfa 77 - koridorKitabı okudu
Reklam
1552 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked

Reader Follow Recommendations

See All
''Yaşamanın amacı benliğin geliştirilmesidir. Yeryüzüne gelişimizin sebebi özümüzü gerektiği gibim gerçekleştirmektedir. Günümüz insanları kendilerinden korkuyorlar. Görevlerin en yücesini; insanın kendine karşı olan görevini unutmuşlar. Hayırsever olduklarından kuşkulanılmaz. Açları doyuruyor, çıplakları giydiriyorlar. Ama kendi ruhları aç, kendi ruhları çıplak! İnsanoğlu cesaretini kaybetmiş.''
''Birisini etkilemek ona ruhunu vermektir de ondan. Etki altında kalan kişi, kendi düşüncelerini kullanamaz, kendi tutkularının peşine takılmaz olur. Erdemleri öz malı olmaktan çıkar. Günahları -günah diye bir şey varsa- ödünç alınmıştır. Başkasının yankısı, kendisi için yazılmamış bir rolün oyuncusudur.''
Reklam
635 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 156 days
toplumda ahlak
Ahlaksızlar Ahlaksızları cezalandiyor yola getirmeye çalışıyor. Bunu hiç düşünmeden mekanik işmiş gibi yapabileceklerini sanıyorlardı ancak bundan bir tek şey çıkıyordu. İnsanların bu şekilde hayali bir şekilde cezalandırılması ve yola getirilmesinden kendilerine bir meslek yaratmış olan birtakım yoksul ve çıkarcı insanların kendileri en uç derecede ahlaksızlaşaşırmışlardı ve acı çektirdikleri insanları da sürekli olarak ahlaksızlaştırıyorlardı.
Diriliş
DirilişLev Tolstoy · Erasmus Yayınları · 201817.4k okunma
... askerliğin üniforma ve sancak onuruyla, zorbalığa ve adam öldürmeye izin vermesiyle yarattığı ahlak bozukluğun bir de sadece zengin ve soylu subayların görev yaptığı seçilmiş muhafız alaylarında olduğu gibi zenginliğin ve çar ailesiyle yakınlığın yarattığı ahlak bozukluğu da eklenince ahlaksızlığın boyutları tam bir bencillik cinnetine kadar varır.
Askerlik, genellikle insanların ahlakını bozar, onları tam anlamıyla işsiz güçsüz bir duruma, yani aklı başında ve yaralı işlerin yapılmadığı bir duruma sokar, insanlığın ortak görevlerini yerine getirmekten ayrı tutar, bu görevlerin yerine alayın, üniformanın ve sancağın resmi onurunu ve bir yandan başka insanlar üzerinde sınırsız bir egemenliği, öte yandan da üstlerine karşı köle gibi boyun eğmeği getirip koyar.
Geri122
342 öğeden 331 ile 342 arasındakiler gösteriliyor.