Yalnızlıkla beslenen biriydim; yalnızlığımı alırsanız yemeğimi ve suyumu almış kadar olursunuz. Yalnız kalamadığım her gün gücümden bir şeyler alıp götürür. Bununla övünmüyorum ama önemliydi benim için. Odanın karanlığı güneşti bana…
Kendini inkâr etmenin en radikal biçimi, kişinin sigaradan veya viskiden değil, kendi bedeninden vazgeçmesi yani geleneksel olarak şehitlik olarak bilinen eylemdir. Şehit sahip olduğu en kıymetli şeyden vazgeçer ama bunu yapmamayı tercih eder. Buna karşılık intihar eden kişi, çekilmez bir yüke dönüşmüş yaşamdan kurtulduğuna memnundur. İsa ölmek isteseydi bu sadece herhangi bir intihar olurdu ve ölümü bir intihar bombacısının darmaduman sonu kadar değersiz ve beyhude olurdu. Intihar edenlerin tersine şehitler, ölümlerini geri kalanların hizmetine sokan kişilerdir. Ölmeleri bile bir sevgi eylemidir. Ölümleri diğerlerinin yaşamı için meyve verecek şekildedir. Bu sadece başkaları yaşayabilsin diye ölenler için değil (örneğin Nazilerin gaz odalarına giden kuyrukta birinin yerine geçerek) hayatı canlandıracak muhtemel bir ilkenin savunulmasında ölenler için de geçerlidir. "Şehit" kelimesi "şahit" anlamına gelir. Nitekim şahit olduğu şey de ilk başta onsuz yaşamanın anlamsız olacağı bir ilkedir. Bu açıdan şehidin ölümü yaşamın önemsizliğine değil değerine şahitlik eder. İslamcıintihar bombacıları için bu geçerli değildir.