Soğuk ürpertileri içerisinde kimsesizliğin
Yorgun yatağında bir kadın ağlar
Günahkar dudakları kıpkırmızı
Sürmeli gözlerinde mor mor halkalar
Bir aksiseda gibi dağılır aynalarda
…
Bir kadın kendini aynalarda Aramaya başladıysa gün boyu,
Bir tahta bavuldur yüreği şimdi
Hikayemi meczuplara anlatan
Gün gelir görürsün evlerin ,
Neden duman tütmüyor bacalarından
Bir bakarsın pencere yok yerinde
Bir bakarsın kapılar.
…
Nedense Oğular anaya, çok düşkün olurlar. Annem Hakkında da bir oğulun Demas hastası bir anneyi gençlik yıllarından ölümüne kadar yaşadıklarını anlatır. Sık Sık Hasta anneyi ziyarete gider gidemediği anlarda da telefonla arar. Annenin geçmişini oğuldan dinlerken bir yanda da geçmişte yaşayan anneden olayları bugün oluyor gibi izleriz. Elbette tüm
Annem, kocaya ihanet sırası bana geçince, bir suç ortağı gibi, Ferdi'yle eş zamanlı, geri döndü hayatıma. Bunca zaman sonra, farkına bile varmadan, içimin gizli köşelerinden alıp, nihayet gün ışığına çıkarmıştım annemi. Sabahları işe gitmeden önce giyinirken, taranırken, Ferdi'ye güzel görünmek için süslenip püslenirken, annem de mi
soğuk kadınlardı usulca geçtiler
koyu bir yalnızlığın kenarından
adımları ürkekti değişiktiler
kan mı sızıyordu dudaklarından
başka bir yalnızlığa gittiler
yosun yeşili aynalarda biriktiler
kıpkızıl buğusu karanlığa dağılan
tenha gözleri birer kilittiler
uyanmışlardı vampir uykularından
nasıl da ulaşılmaz fakat gündeliktiler
kimbilir kaç yalnızlık eskittiler
yoksa bir büyü mü baktığın zaman
hem bir çoktular hem bir tektiler
yorulmuş bir yanlışı yaşamaktan
epeyce kadın gizlice erkektiler