1.GÜN
Siteye üye olur. Hemen okuduğu kitapları eklemeye başlar.Genellikle " Kürk Mantolu Madonna" ilk eklediği kitaptır.
Ardından rastgele kişileri takip etmeye başlar. Erkek ise takibe dönen sayı üçü beşi geçmez.Kadınsa bu sayının onu bulduğu görülmüştür.
Takip ettikleri: 55
Takipçileri: 5
2.GÜN
Artık kitap incelemeye hazır
Okuduğum üçüncü Aytmatov eseri... Ben daha Beyaz Gemi'nin boğazımda düğümlediği yumruyu oradan çıkartmaya uğraşırken, nereden bilebilirdim ki asıl öldürücü darbenin bu kitap ile geleceğini?.. Evet kabul ediyorum, baya bir hazırlıksız yakalandım, ağır nakavt oldum bu sefer. Hakemin saymasına da gerek yok, direkt havluyu atabilirsiniz ringe...
Her
Her ne kadar tavsiye üzerine kitap okumaktan hoşlanmayan bir okur olsam da bazen kitapla ilgili görüşlerine değer verdiğim birinin güzel bir yorumunu gördüğümde veya kitapta geçen ve beni düşünmeye sevk eden bir cümle gördüğümde o kitaba karşı kayıtsız kalamıyorum. Albert Camus'nun Yabancı isimli bu kitabını da
Sene 1878. Osmanlı Rus Savaşı yani tarihe adını 93 harbi olarak yazdıran o savaşın yapıldığı sene. 2.Abdulhamid padişah o dönem malumunuz. Panslavizm muhabbeti yani sıcak denizlere inme merakı olduğu dönem Rus tatilcilerin. Pardon askerlerin. Malumunuz sonrasında yani günümüzde biz Türklerin alamadığı o güzelim villaları, yazlıkları onlar
YouTube kitap kanalımda İnsan Neyle Yaşar? kitabını neden en çok Türkiye'nin okuduğundan bahsettim: ytbe.one/FLNbCSjFh2I
Tolstoy'un bu kitabından çok daha sağlam kitapları varken neden bu kitap bu kadar abartılıyor? Bu kitabı okurken kendimi patileri arasında kuru ekmek tutan köpek yani Ekmek Reis gibi hissettim.
İtiraflarım
Ahh Didem Ahh!!
Yazma konusundaki özrümü görmüyorum , şiirlerini okudukça , bağlılık, bağımlılık gibi bir şey işte burada yazmaya zorluyor beni.
‘’Bir zamanlar kendimi
Bulunmaz Hint kumaşı sanmıştım.
Kaç metredir benim yokluğum?
Benden daha çok var sanmıştım.
Benim yokluğumdan dünyaya
Bir elbise çıkar sanmıştım.
Dünyanın çıplaklığına
Zinanın içine batmış kardeşim sen de gel... 😪
Bak neler konuşacağız seninle?! 👍🏻 Destan gibi yazdığıma bakma hepsinde " sen" için içlenme var..
Toplum ayıpladı mı seni? 🥺
Hatırlar mısın?:
(Affınızı umarak)
"Lan sen daha milli olmadın mı? 🥺Tecrübesiz olursun bak ha! Kadınlar seni küçümser, ne beceriksizsin oğlum! 🤨Bir keklik
İyi Bilimkurgu, İyi Edebiyattır sözüne karşılık diyeceğim şudur; DUNE, Bilimkurgunun “Edebiyatıdır.”
“Ya kahraman olarak ölürsün, ya da kötüye dönüşmeni izleyecek kadar uzun yaşarsın.”
Bu repliği “Batman” severler Nolan’ın yönettiği Kara Şövalye filminden hatırlayacaktır. Bu hayatta herkesin bir amacı vardır, en amaçsız insanın bile
Tarlalara bir bakarsın bulut çökmüş sanırsın kara toprağa.Öyle pamuk olur işte.Toplarsın.Okkası on kuruştan.Bir şehir var, Adana şehri.Safi sırçadan, tiril tiril yanar gece gündüz.Aynen güneş gibi.Onun içinde gezersin.Evlerin araları, onlar sokak derler adına, cam gibidir. Balı dök yala. Trenler gelir gider.Denizin üstünde bir köy kadar vapurlar yüzer. Dünyanın öteki ucuna gider. O da güneş gibi yanar.Işığa boğulmuştur.Bir bakarsın bir daha gözünü alamazsın.
‘Kürk Mantolu Madonna; Maria Puder’, ‘Üst Kattaki Terörist’in Alt Kattaki Komşusu; Nurettin ‘, ‘Yüzüncü Ad’ın Dul Kadını; Marta’, ‘Baltası Kadar Masum Katil; Raskolnikov’, ‘İsimle Ateş Arasında; Nihade’, ‘ 5 yaşında kocaman bir çocuk; Alper Kamu’, ‘Afili Filinta; Nuh Tufan’, ve dahası...
Ben kimseyi Ömer kadar sevmedim.
Öyle roman
Satranç hayat gibidir David demişti babası.
Her parçanın kendi işlevi vardır.Bazıları zayıftır, bazıları güçlü.Bazıları oyunun başında işe yarar,bazılarıysa sonunda. Ama kazanmak için hepsini kullanmak zorundasın. Aynen hayatta olduğu gibi, satrançta da skor tutulmaz. On parçanı kaybedip, yine de kazanabilirsin oyunu. Satrancın güzelliği budur işte. İşler her an tersine dönebilir. Kazanmak için yapman gereken tek şey tahtanın üzerindeki olası hamleleri ve anlamlarını iyi bilmek ve karşındakinin ne yapacağını kestirebilmek.