Geçici düzenler köpükler gibi uçar gider,” diye mırıldandı, belli ki bir şiirden bir dize okumuştu. “Aynen öyle, köpükler gibi, geçici. İnsanın bu dünyadaki bütün çalışması köpükten öte bir şey değil. İnsan kendine faydası olacak hayvanları evcilleştirip düşmanca davrananları yok etti, toprağın yabani bitki örtüsünü temizledi. Ama sonra insan yok oldu ve ilkel hayat geri dönüp onun elleriyle yaptığı her şeyi sildi süpürdü. Arazileri orman oldu, tarlaları yabani otlarla doldu, sürülerini yırtıcı hayvanlar yedi..."
Sayfa 10 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
304 syf.
5/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Gizli Vuruş
Herkese Merhaba, Yeni bir hokey serisi ilk kitabını bittirdik. Yani hangi amaçla yazmış bu kitabı anlamadım bile o kadar boş bir kitaptı. Kitabın yarısı zaten mesajlaşmalarla doluydu. Beğenmedim Kitap; tesadüf bir şekilde tanışırlar. Issız bir yolda giderken yanlışlıkla colline çarpar, yani kıl payı kurtulur çapmaktan neyse işte araba ile
Gizli Vuruş
Gizli VuruşTeagan Hunter · Pukka Yayınları · 2023580 okunma
Reklam
1. BÖLÜM SAİD NURSÎ, NUR RİSALELERİ VE İLİM 1.1. SAİD NURSÎ’NİN TAHSİL HAYATI Risale-i Nur müellifinin tahsil hayatı üç aydan başka mevcut olmadığı halde (...)10 Evet o zât (Said Nursî) daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yapmadan zevahiri kurtarmak üzere üç aylık bir tahsil müddeti içinde ulûm-u evvelîn ve âhîrine ve ledünniyat ve
Bir "Dünya İnsanı"nın Cenaze Töreni (Bir Yahudi kızın mektubu)
84 yaşında hayata gözlerini kapayan doktor Hildenburg'u bugün toprağa verdik. Protestan olduğundan cenaze önce kirche'ye [kilise] götürüldü, oradan da mezarlığa... Tören sırasında hiçbir zaman böylesine içli duygular, böylesine yürekten kopan sözler ve acılı gözyaşlarıyla karşılaşmadım... Öyle darlık içinde öldü, ki cenazesini bile
Sayfa 751 - 752, 753 Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Dudağını ısırarak güçlükle bir nefes aldı Julia. "Azmamış numarası yapma," dedi Clay. "Yapmıyorum zaten," diye fısıldadı. "O zaman inlemeni duymama izin ver. Her şeyi duymak istiyorum." Julia gözlerini açarken, Clay onun göğüslerini bluzunun dar kumaşırın üzerinden kavradı. "Islandın
Sayfa 83
-"Geçici düzenler köpükler gibi uçar gider." -"Aynen öyle, köpükler gibi, geçici. İnsanın bu dünyadaki bütün çalışması köpükten öte bir şey değil. İnsan kendine faydası olacak hayvanları evcilleştirip düşmanca davrananları yok etti, toprağın yabani bitki örtüsünü temizledi. Ama sorıra insan yok oldu ve ilkel hayat geri dönüp onun elleriyle yaptığı her şeyi sildi süpürdü. Arazileri orman oldu, tarlaları yabani otlarla doldu, sürülerini yırtıcı hayvanlar yedi. Baksanıza Cliff House sahilini bile kurtlar basıyor."
Reklam
"Geçici düzenler köpükler gibi uçar gider," "Aynen öyle, köpükler gibi, geçici. İnsanın bu dünyadaki bütün çalışması köpükten öte bir şey değil. İnsan kendine faydası olacak hayvanları evcilleştirip düşmanca davrananları yok etti, toprağın yabani bitki örtüsünü temizledi. Ama sorıra insan yok oldu ve ilkel hayat geri dönüp onun elleriyle yaptığı her şeyi sildi süpürdü. Arazileri orman oldu, tarlaları yabani otlarla doldu, sürülerini yırtıcı hayvanlar yedi. Baksanıza Cliff House sahilini bile kurtlar basıyor."
Sayfa 10 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
— Saklı bir hakikatin örtüsünü kaldıracağım gözlerinizin önünden... şimdi beni can kulağıyla dinleyin Albay! şu yaşadığımız dünyada aslolan tek hakikat nedir bilir misiniz? ben söyleyeyim: bu dünya var ya, paranoyak olmuş!... ya! bildiğin paranoyak! olmayan şeyleri var sanıyor, çizmiş işte kafayı! maalesef Albay, maalesef!... eh orduyu benden iyi bilirsiniz Albay, gezin bütün kışlaları teker teker, bir er bulamazsınız! niye, çünkü alayı general!... baştan sona arşınlayın demiryollarını, bir bekçi bulamazsınız! niye, çünkü alayı baş mühendis! alayı baş makasçı mühendis! alayı baş yüklükçü mühendis! — Öyle! öyle! aynen öyle! — Eh bakın tiyatroya... aynı bok tiyatroda, buyurun... bizim köylü güzeli, ömrü hayatı “yumurta tavuk”, bir gün atlar trene, gelir şehre, istikamet doğruca Elysee - des - Beaux - Arts pasajı, Brichantzky ’ den ayaküstü bir iki ders, oldu bitti tamam! şanmış, dansmış, diksiyonmuş, salla! koy götüne repertuarın!... abla bitirdi olayı!...
"Buradan çıkma düşüncesi de pek iç açıcı sayılmaz." diye mırıldandım kendi kendime Nisan'a yardım ederken. Nisan peynir keserken ben domates kesmeye başlamıştım "Aynen öyle.'' diye mırıldandı Nisan halsizce. "Sen neden böyle dedin?" diye sordum, "İyi bir ailen var diye biliyordum." "Kendimi kandırıyormuşum. Burada düşünecek çok vaktim oldu. Tüm çocukluğum gözlerimin önünden geçti. Babam beni bebekliğimden itibaren hep oyuncu seçmelerine götürüp dururdu. Bir oyuncak bebek gibi seçmelerde gezer dururdum. Genelde bunu istemezdim. Seçmelerde hep ağlardım, babam bir dizi seçmelerinde ağlayıp replikleri söyleyemedim diye beni cezalandırmak amacıyla odama kapatmıştı. Sekiz yaşındaydım... Bebek oyuncu, çocuk oyuncu, genç oyuncu derken geldiğim nokta burası işte. Babamın benden tek beklentisi buydu, ünlü bir çocuk sahibi olmak. Ona 'Çekimler montajlandıktan sonra yayınlanacak,' dedilerse beni aramıyordur bile. Yeter ki kızı televizyona çıksın..." Nisan'ın anlattıkları beni şoka sokmuştu. Halbuki Nisan hiç de sevilmeden büyümüş gibi görünmüyordu. Dışarıya yansıttığı gülümseme onun kendisi için yarattığı bir koruma kalkanıydı sanki.
"Ur'a Ağıt", bazı akademisyenler tarafından Eski Ahit'teki Ağıtlar Kitabı'na benzetilmişti. Akademisyenlerin birbirinden farklı çivi yazılı tabletlerden bir araya getirdikleri bu coskulu eserde Tanrıça, Ningal şehri için göz yaşı döker: "Çanak çömlek değil de ölüler kaplamıştı kapıları. Aralandı surlar; yığıldı
1,000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.