219 syf.
9/10 puan verdi
Domatesin Eşiğini Seçen Adam - Vehbi Vakkasoğlu
Markete giderken aldığımız ürünler alelade mi oluyor? Elimizden geldiğince ve ekonomik durum da el verdiğince kaliteli ürünler almaya çalışıyoruz. Buraya kadar her şey normal bir süreç. Peki sizlere şöyle bir öneriyle gelsem nasıl olurdu: Hangi ürün o anda ihtiyacınızı karşılıyorsa onu alın. İslami düşünce felsefesi burada devreye giriyor. İhtiyaçtan fazlasını da azını da almamak gerekir. Şöyle bir örnekle izah etmiş olalım durumu: Boya/badana işine görüşeceğiz ve eski kıyafetimiz yok ama yenisine de çok para vermek istemiyoruz. O zaman markaların garaj günlerinden ya da defolu ürünlerinden tercih edebiliriz. Bunlar hatalı baskı. Bizim de çok kaliteli bir kıyafete ihtiyacımız yok. Bundan mütevellit bu kıyafetlerden almak topluma ve kendimize bir artı katmış olacaktır. Buna biz insanlık deriz. İnce düşüncedir. Bunların insanda olması gerekir. O zaman eşrefi mahluk oluruz. İnsanlığın belli bir değeri vardır. Bu değerin dışına çıkınca da 'edepsizlik' etmiş oluyoruz. Bu süreçte unutmamamız gereken tek bir şey vardır. Bunu hatırladığımız sürece asla zorluklardan çıkmamız 'zor' olmayacaktır inşallah. Hiçlikten geldik. Hiçliğe gidiyoruz. Bir hiç uğruna yaşıyoruz. Bunlar ne ifade ediyor sizler için? Dikkat etmemiz gereken mevzular vardır. Önce çok iyi bir dinleyici olmalıyız. Yani susmayı bilmek gerekir. Bilgeliğin sırrı burada cereyan eder. Akabinde bu bilgeliğin borcunu ödemek gerekir. Bir nevi vergi gibidir. Aynen şöyle öderiz Üstad Necip Fazıl Kısakürek'in de dediği gibi: Müslüman'ın şahsi ve hususî hayatı olamaz!
Domatesin Eziğini Seçen Adam
Domatesin Eziğini Seçen AdamVehbi Vakkasoğlu · Selen Yayınevi · 201952 okunma
197 syf.
10/10 puan verdi
·
13 günde okudu
MALLEUS MALEFİCARUM*
K.ADIN Bu senin adın… Kimliğin ve duvarların. Aşkla kafeslere konulan, Kafesten duvarları olan Bir yuvasın… Oyuklarında saklı hayat
Kadınlar
KadınlarEduardo Galeano · Sel Yayıncılık · 20202,014 okunma
Reklam
456 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşk
Fuzûlî'nin Leyla ile Mecnun'una farklı bir bakış açısı ile baktım kitapta. Aslında Leyla ile Mecnun'u anlatmıyor da diyebilirim. Fuzûlî Akademi kütüphanesinde iken, Kanun Koyucu Bağdat'a girmiş ve kütüphanenin anahtarını almak için gelmektedir. Orada bulunan Âmâ kütüphaneci bizim Fuzuli'ye bir hançer verir. Şifreli bir
Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşk
Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşkİskender Pala · Kapı Yayınları · 201520,1bin okunma
167 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
- Duygu ve Düşünceler - Halil Cibran, benim en beğendiğim ve değer verdiğim ilk 3 düşünür-yazardan biridir. Külliyatını çok önceden bitirmiş olmama rağmen, nasıl bir inceleme yazabilirim ki diye daima erteledim. Çünkü Üstad Cibran’ı tanıyanlar, sevenler, sayanlar bilirler ki anlatması ve anlaması çok güç bir şahsiyettir. İşbu nasıl anlatırsam
Fırtınalar
FırtınalarHalil Cibran · Kaknüs Yayınları · 20031,017 okunma
360 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Hepsi sizin için, elimden gelen bu şimdilik, daha ne edeyim, siz söyleyin
Fikret Otyam’ın o tadına doyulmaz seyahat notlarını özlemişim, kronolojik sırayla hepsini okuyayım istedim. İlk sırayı 1959-1961 yılları arasında yayınlanan Gide Gide serisi aldı. Fikret Otyam çok yönlü ve özgün bir sanatçı. Ben en çok ressamlığını beğeniyorum; ancak bence ressamlığının getirdiği o gözlem yeteneği kalemini de zenginleştiriyor.
Gide Gide ı-ıı-ııı
Gide Gide ı-ıı-ıııFikret Otyam · Adam Yayınları · 198212 okunma
250 syf.
·
Puan vermedi
·
30 günde okudu
Gençlik Rehberi ~Said Nursi Bediüzzaman
"Gençlik kesin olarak gidecek. Eğer siz meşru dairede kalmazsanız o gençlik yok olup başınıza hem dünyada hem kabirde hem ahirette kendi lezzetinden çok fazla belalar ve elemler getirecek. Eğer İslam terbiyesi ile o gençlik nimetine karşı bir şükür olarak iffet namusluluk ve Allah yolunda sarf etseniz o gençlik manen baki kalacak ve ebedi bir gençlik kazanmasına sebep olacak." Bu cümleleri bir genç olarak okurken kendimi çok sorguladım. NE İÇİN YAŞIYORUM? Tek derdim bu dünya mı yoksa ahiret heybeme de bir şeyler koyuyor muyum? Okuyan herkesin bu soruları kendisine sorması gerektiğini düşünüyorum. Zaten sorguluyorsanız bu kitaptan fazlasıyla bir şeyler alacaksınız. Kitap insanın ruhunu açan, farkındalığının artmasını sağlayan, her cümlesinin adeta bir ders niteliğinde olduğu bir kitap. Bir gence ciddi manada rehber olacak bir kitap
Gençlik Rehberi
Gençlik Rehberi
. Eğer
Bediüzzaman Said Nursî
Bediüzzaman Said Nursî
'nin ilk defa bir kitabını okuyorsanız anlamakta zorluk çekebilirsiniz. Çünkü dili fazlasıyla ağırdır. Aslına bakarsanız siz anlamadığınızı zannedersiniz ama bilincinize en güzel şekilde yerleşmiştir verilmek istenen mesaj. Gençlik Rehberi' de aynen öyle oldu benim için. Hayatıma da geçireceğim tavsiyelerinden sonra çok şeyin değişeceğine eminim. Kesinlikle ve kesinlikle okunmasını tavsiye ediyorum. Belki bir arayış, bir farkına varış, bir ders almak isteyen herkesin okumasını tavsiye ediyorum. Fazla bir şey yazamıyorum. Çünkü Üstad fazlasıyla hakkını vererek yazmış vesselam. NOT: İlk inceleme deneyimi heyecanı yükleniyor...
Gençlik Rehberi
Gençlik RehberiBediüzzaman Said Nursî · RNK Neşriyat · 20152,875 okunma
Reklam
109 syf.
10/10 puan verdi
·
7 saatte okudu
Altın Kitap
İslam uygarlığının edebiyat yönünden de olan zenginliğini anlatan, Cumhuriyet sonrası geçirdiği evreleri ve batının nasıl etkisi olduğunu ve iki tarafında aradığı yollarda nasıl bir hal aldığını Üstad Sezai Karakoç çok güzel gözlemlemiş ve yorumlamıştır. Altın kitap başlığında geçmişten gelen ve devam etmekte olan zenginliğimizden bahsetmek ve bunuda kitaptan alıntı bir kısım yazıyla değinmek istiyorum; “Yahya Kemal, Âkif’in kurtarmak için şiiriyle uğrunda savaştığı imparatorluğu, medeniyetimizi tarih çerçevesinde tespit etmeğe, onun büyüklüğünü anıtlaştırmaya, bilanço yapılırken en üstün bir değerlendirmeyle onu gözler önüne sermeğe çalışır. Demek ister ki, < evet siz bizim bu medeniyet dönemimizi kapadınız. Ama unutmayınız ki bu kapadığınız dönem, medeniyetler tarihinde bir altın kitaptı. İşte ben çağımızdan geriye dönerek onun içinde yaşıyorum. Bir nevi mermerlerle o dönemi mumyalıyorum, ta gelecekte bir çağ onun bu mumyalarını çözdüğünde onu taptaze görebilme imkanına ersin>”. Üstad Sezai Karakoç yorumunda elbet bir gün bu tozlu olan altın kitabın açılacağını söylemektedir. Edebiyatın zaten geçmişteki gibi aynen değil günümüz şartlarına göre yazılmasını daha ileri taşınmasından da bahsediyor. Necip Fazılı ise üç yazıda ele alıp şairlik yolunda çektiği zorluklardan geçtiği dönemlerden bahsedip geldiği noktaya kadar güzelce ele almış ve yorumlamış. Herkesin okuması gerektiğini düşündüğüm kısa ama insanı derin düşüncelerde bırakan bir kitap. 
Edebiyat Yazıları 2
Edebiyat Yazıları 2Sezai Karakoç · Diriliş · 2007171 okunma
464 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Semiha Ayverdi, 1905’te Sultan Abdülhamid Han devri İstanbul’unda, Şehzade başında eski bir İstanbul konağı’nda doğmuş, çok zengin bir kültüre sahip olarak büyümüş, kendini tarih, edebiyat, tasavvuf alanlarında geliştirmiş, yaklaşık 35 eser bırakmış dil hazinesi çok zengin bir hanımefendi’dir. Bu eserini Üstad Yavuz Bülent Bâkiler’in önerisi ile almıştım. Üstad önerisinde aynen şöyle diyordu; Önce “Boğaziçi’nde Tarih” isimli kitabını okuyun. Ama sakın okumuş olmak için okumayın. Öğrenmek, bilmek, sevmek ve doğrulup yükselmek için sindire sindire okuyun.
Boğaziçi'nde Tarih
Boğaziçi'nde TarihSamiha Ayverdi · Kubbealtı Neşriyatı · 200340 okunma
128 syf.
5/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Öncelikle şunu söylemek istiyorum. Akıcılık ve dil olarak bir beklentiye girmeyin. Çünkü kitaptaki derlemeler akıl hastalarının notları ve şiirlerinden oluşmuş . Bu yüzden genel olarak hepsi aşırı devrik cümlelerden oluşuyor. Mesela " Ben çok konuştum da şaşırım hataki yaparım o yüzden bana çok cevap vermeyin bilir bilmez konuşurum çok daha sonra çok uykum kaçar üzülürüm" Hayır ben hiçbir harfi yanlış yazmadım . Cümle aynen böyle :) bu yüzden okurken biraz zorlandım yani gıcık oldum hatalara :) Ama şiirler, ve çizdikleri resimler çok güzeldi. Sadece çok aşk .... Bu beni biraz aaaa yeter abartmayın dedirtti. Delirenlerin çoğu aşk yüzünden. Bir üstad demişti ya adı aklıma gelmiyor şuan, " DÜNYAYI AÇLIK VE AŞK BİTİRECEK" çok doğru demiş. Ölümler, derbeder sözler, kendilerine zarar vermeler ve daha bir çok şey aşk için değer mi ? Asla. Çünkü aşk mutluluk, sevgi, sürpriz, güzel kokular, tenlerin bütünlüğü, danslar, oyunlar ve daha güzel bir sürü duyguyla oluşan mükemmel bir heyecandır. Bunu bu şekilde köreltmek, bu şekilde acı çekmek bana acı veriyor. Aşk yaşandığı sürece en iyisi olmalı. Bittiğinde ise normal karşılanmalı. Gündüz gece, artı eksi, sıcak soğuk gibi. Başlamak ve bitmek. Aynı şeyler. Bunu öğrenmeliyiz. Kitaptaki kişilerin zihinleri beni bir hayli yordu. Umarım kimse aşk yüzünden acı çekmez diyemem, çünkü ben de dahil onu en derinler de yaşıyorum. Ama umarım kimse aşk yüzünden sağlığından ve ruhsal bozukluğundan olmaz diyebilirim. Sevgiyle kalın
Afedersiniz!
Afedersiniz!Kolektif · Encore Yayınevi · 20192 okunma
479 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Hepimiz Gogol'un Palto'sundan çıktık diyor üstad Dostoyevski. Hani derler ya " Yalnız bunun için bile sevdim seni " Aynen öyle, yalnız bunun için dahi okunabilecek bir kitap. Gogol, eserinde dönemin Rus toplumsal yapısına mizansen olarak yaklaşmış, ciddi yergilerde bulunmuştur. Özellikle Derebeylik sistemi, bürokrasi ciddi
Ölü Canlar
Ölü CanlarNikolay Gogol · İş Bankası Kültür Yayınları · 202223,5bin okunma
Reklam
280 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Bediuzzaman bir gün bir talebesi ile sinemaya gider ve en iyi görebileceği yere oturur. Film sonunda talebesine sorar , - Anlat bakalım ne anladın bu filmden ? -Hiçbir şey üstad ! Bediuzzaman ,bunun uzerine - iste dünya da aynen sinema perdesine benzeyen bir yerdir. Kendisi sabit olmadığı gibi, içindekiler de fani ; hiç durmuyor,sürekli akıp gidiyor. Onun için dünya hayatına hiç güvenme oğlum.Sinemanın insana ibretlik mesajlar veren bir yönü var. Hayatlarımız,izlediğimiz bu film kadar kısa ve geçicidir. Önümüz sinema perdesindeki görüntüler gibi göz açıp kapayıncaya kadar akıp gidecek ,sonrada hessp faslı başlayacak..(ömer faruk paksu ,nesil yayınları, bediüzzamanla yaşam öyküleri ). Yeşilçam bölümü çok keyifliydi bilmediğim ya da izlerken şaşırdığımız yerler olur bunların sebebi anılar hatıralar çok hoş bence Beğendim yani sinemaya farklı bir bakış açısı oluşturuyor.izlemediğim ama izlesem dediğim filmler hakkında güzel bilgiler var.Tavsiye ederim.
Dünyanın Orta Yeri Sinema
Dünyanın Orta Yeri SinemaSadık Yalsızuçanlar · Etkileşim Yayınları · 200812 okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Merhaba sevgili kitap kurtları bugün sizlere bir şiir kitabı ile geldim Şiir dedim ama aslında söz ve deneme tarzlarının da olduğu bir kitap. Sözlerin olduğu yer Üçlemeler bölümü olarak geçiyor ve üstad hep 3 cevap veriyor. Diğer bölüm Sonlanmalar kısmında da denemeler yer alıyor. Kitap aslında arkalı önlü yazılmış. Hani biz ilkokulda iken çok yazmadığını dersleri aynı deftere yazardık ya defterin arkasını çevirip diğer derse kullanırdım aynen o şekilde yazılmış. Şiirlerden sonra kitabı ters çevirip diğer iki bölümü okuyorsunuz Sevilenlere ithaf edilen şiirler, ders çıkarılması gereken üçlemeler ve tabii ki gerçekleşir göz önüne seren denemeler. Çeşitli olmasını ben çok sevdim. Aynı konu üzerinde ilerleyince sıkılıyorum. Siz de bu tarz seviyorsanız okumanızı tavsiye ederim Yazarımızın kalemine sağlık
Düşerken
DüşerkenSerdar Epözdemir · Fa Yayınları · 013 okunma
336 syf.
·
Puan vermedi
·
12 günde okudu
“ derdi dünya olanın, dünya kadar derdi olur” böyle demişti rahmetli Üstad. Böyle anımsıyorum. Diz dize oturduğumuz vakit, eliyle başımı okşayıp “ Fe Firru İlallah” ( Allaha firar et) böyle demişti bana ve gönlüme bir su serpmişti. ( kitapla alakası yok naçizane yaşadıklarımdan ağrımı alıp götüren sözlerden bir kısmı) Kitap ismiyle birebir. Gerçekten dünya ağrılarından çok açık bir şekilde bahsediyor. Bazı kitaplar öyle sürükleyici oluyor ki, elime kalemi alıp beğendiğim kısmı çizmek istediğim zaman, kelimelerin sürükleyişi zaman kaybetmemi engelliyor. Bölüm bitince o sayfayı bulup beğendiğim satırları çizmeye başlıyorum. Aynen böyle oldu. Tarık Tufan önerisi arasında buldum kitabı ve alıp okuma gereksinimi duydum. Malum Tarık Tufan bende ayrı bir etki yaptığı için, onu etkileyen kitabı okumak, satırların arasında sürüklenmek istedim… Öylede oldu. Baştan sona sürükleyici, akıcı ve insana daimi bir şeyler hatırlatan, insanın içine giren, içindekileri çıkarıp satırlara döken bir kitap. Dünyadan kopmuş iki insanın gözünden dünyayı seyretmek. Olaylara farklı bakış açılarını görmek. Hatta bir kavga sırasında, suçludan çok onu taşlayanların içindeki yargıları gösteren, şehir hayatının oldum bitmez vesvesesi, insanın içindeki şeytana değinen bir kitap. Beğenerek okudum. Alıntı çok yapmadım kitapta ama biliyorum ki alıntı yapmak isteseydim en çok alıntı yapılmış bir kitap olacaktı. Fakat zaman zaman eklemeliyim…
Dünya Ağrısı
Dünya AğrısıAyfer Tunç · Can Yayınları · 20213,981 okunma
124 syf.
10/10 puan verdi
Mustafa Kutlu ile ilk tanıştığım kitap, "Yoksulluk İçimizde" Şimdi ise okuduğum "Ya Tahammül Ya Sefer".... Emin miyiz? Aynı yazar mı? Nasıl yaaa? Evet okurken aynen böyle oldum. İki kitabın yazım tarzı bambaşka. Kalıpları, kulvarları ayrı. Her şekilde farklı. Ama yazar bir tane. Bu ne demek peki? Kaliteli bir yazar bu. Çünkü
Ya Tahammül Ya Sefer
Ya Tahammül Ya SeferMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 201313,1bin okunma
248 syf.
10/10 puan verdi
•Her makamın bir makali vardır. İnsan bu, su misali kıvrım kıvrım akar ya" demişti büyük Üstad Necip Fazıl... Evet kıvrım kıvrım aynen su gibi, sabit değil değişken, statik değil dinamik, her gün farklılaşan, gelişen ya da gerileyen, büyüyen, ihtiyarlaşan; düşüncelerinin bir anı, başka bir anını tutmayan... Hz. Ömer (ra) şöyle der: " Duysam ki insanların hepsi cehenneme, bir tek kişi cennete girecek; umarım ki o ben olayım. Yine duysam ki insanların hepsi cennete, bir tek kişi cehenneme girecek; korkarım ki o ben olayım." İnsanın kendisini tanıması için yapılmış ilahî uyarılardır. 1) Bak (unzur) 2)Oku (ikra) 3)Anla (ifhem) 4)Hükmet (ihkem) İnsan unutarak yaşayabilir. En yakınını kaybeden insan; o acıyı unutamaz ise yaşayamaz, o acı altında ezilir ve hayatı kendine zindan ederdi. Unutma, bu anlamda insana bahşedilmiş bir nimettir…
İnsani İlişkilerde İlahi Ölçü
İnsani İlişkilerde İlahi ÖlçüMuhammed Emin Yıldırım · Siyer Yayınları · 20201,979 okunma
42 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.