Voldemort’un anlayamayacağı bir şey varsa, o da sevgidir. Annenin sana olan sevgisi kadar güçlü bir sevgi ne derin izler bırakır, bunu anlayamaz. Yara izine benzemez bu, gözle görülmez…böylesine yürekten sevilmek, seven insan gitse bile, bizi sonsuza kadar korur.
Sayfa 263Kitabı okudu
Alp Aslan bir sigara yakıp " Senin bağımlısı olduğun iki şey bu topraklarda kol geziyor, Hevybanû," dedi, merakla kendisine döndüm. Yüzünde bilmiş bir gülümseme belirirken, "Barut ve kan,"diye mırıldandı, fısıltısı tüm ruhumu sarstı. "Burada... Ne benim ne de annenin yokluğunu hissedeceğini biliyorsun çünkü biz, senin en sevdiğin ikili," diyerek ağırca yutkundu. "Noksanlık sıfatı olan ölümün hayattaki kanıtıyız ve sen ölümün çemberinden çıkamıyorsun. Bizi içinde bırakıp, çember dışına çıkmak istemiyorsun...
Sayfa 359 - DokuzyayinlariKitabı okuyor
Reklam
Ahmed Rıza Bey, rüzgârın önünde savrulanlar ve rüzgârı önüne katanlar. Şehsuvar ilk kısma mensup olanlardandır. Ülkemizde kopan siyasi fırtına, onu kendi çizdiği yoldan uzaklaştırdı. Ona bambaşka bir kader armağan etti. Ne yazık ki demeyeceğim, çünkü bu onun tercihiydi. Mesut olmasını dilemekten başka söylenecek söz yok.’ Senin için bir anlamı var mı bilmiyorum ama aynen bunları söyledi.”
Hissedemediğiniz şeyleri iyileştirmeyeceğiniz fikrini savunur. Hissizleşmek ve duyguları örtbas etmek, yarayı korur ama iyileşmeyi engeller. Kendini koruma mekanizmalarını yıkıp çocukluğumuzda yaşadığımız deneyimlerle nihayet bağ kurabildiğimizde canımız acır. Dokunmak istememiş olduğumuz derin bir keder kuyusuyla karşılaşırız. Bu kuyuda hem o zamanlar deneyimlenemeyecek kadar acı veren ve sistemlerimizin bir yerinde 'etrafı çevrilmiş' bir halde durmakta olan duygular, hem de neler yaşadığımızı ve ne kadar çok şeyden mahrum kaldığımızı ve neler kaçırdığımızı anladığımızda hissettiğimiz şu anki acımız vardır.
Cinsel içgüdüler başlangıçta ben içgüdülerinin tatminine bağlıdır, ancak daha sonra onlardan bağımsızlaşır; o zaman bile çocuğun beslenmesi, bakımı ve korunmasıyla ilgilenen kişilerin, yani öncelikle annenin ya da onun yerini tutan kişinin onun ilk cinsel nesneleri olması olgusunda bu kökensel bağlanmanın izini buluruz. Bununla beraber psikanalitik araştırma, Anlehnung ya da "yaslanma"* tipi olarak adlandırılabilecek bu nesne seçimi türü ve kaynağı ile yan yana, bulmaya hazırlıklı olmadığımız ikinci tür bir nesne seçimini ortaya çıkardı. Sapıklar ve eşcinseller gibi libidinal gelişimi bazı bozukluklar gösteren kişilerde özellikle belirgin biçimde, sonraki sevgi nesnesi seçimlerinde model olarak annelerini değil bizzat kendilerini aldıklarını keşfettik. Bunlar sevgi nesnesi olarak açıkça kendilerini arıyorlar ve narsistik olarak adlandırmamız gereken bir tür nesne seçimi gösteriyorlardı. Bu gözlemde, bizi narsizm varsayımını benimsemeye sevk eden nedenlerin en güçlüsünü bulduk.
"Gençler! Allah'ın kelâmını öğrenmeye çalışıyorsunuz. Allah size yardım etsin. Zihninizi açsın. Biz öyle bir hayat yaşadık ki bizlere Kur'ândan önce iman verildi. Bir süre Efendimize (sas) nazil olur olmaz bizler, o sürede Allah'ın bizlere vermek istediği mesajları anlamak için gayret sarf eder, helalleri haramlar öğrenmeye çalışırdık. Yani siz şimdi nasil Kur'ân'ın lafızlarını öğrenme hususunda çaba harcıyorsanız biz bu çabadan daha fazlasını bunun için harcardık. Ama bakıyorum ki bizden sonra gelenler Fatihadan başlayıp sonuna kadar okuyup ezberlemelerine rağmen emirler nelerdir, nehiyler nelerdir, üzerinde kafa yorulması gereken meseleler nelerdir bunları önemsemeden aynen kötü cinsli hurmaların görüntüsü ve tadı gibi işin sadece lafızları ile ilgileniyorlar. Böyle olunca da Kur'andan istifade edemiyorlar" Abdullah b. Ömer (Heysemi, Mevmau'z- Zevaid,|, 165)
Reklam
1.000 öğeden 101 ile 110 arasındakiler gösteriliyor.