442 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Geçmiş ve şimdinin arasında sıkışıp kalmış bir ruhun gerçek ve hayalin sınırlarını aradığı bir yolculuğa hazır mısınız? Merhaba kitap sever dostlar. Bugün sizlere
UMUT DİKİCİ
UMUT DİKİCİ
'nin kaleme aldığı zamansız kitabı kitabı ile geldim. Okurken eski İstanbul sokaklarında geçeceğiniz ve o günleri özlemle yad ederken keşke hiç bitmese diyeceğiniz bir
Zamansız
ZamansızUmut Dikici · İkinci Adam Yayınları · 202321 okunma
208 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Merhaba kitap sever dostlar bugün sizlere @lehistr kaleme aldığı #portal kitabı ile geldim. Bilim kurgu izlemeyi seven ben ilk defa bu tarz bir kitap okudum. İyi ki okudum. Öncelikle Türk yazarlardan böyle güzel bir kurgu okumak beni çok mutlu etti. Sadece, keşke olaylar ve kişiler yabancı olmasaydı. Yerli bir bilim kurgu daha muhteşem olurdu diye
Portal
PortalAbdurrahman Aydınlı · Otantik Kitap · 202337 okunma
Reklam
270 syf.
10/10 puan verdi
Hakan Savlı ve Gizli şiir kitabı...İnceleme
Laos’a kalkan bir otobüs Peronda Ping-Burili bir kız ‘Beni unutma’ dedim, bir kuğu gibi Boynunu büküp dedi ki “Ay batırfılay, yu batırfılay Ona baktım Ona başka bir pencereden
Gizli
GizliHakan Savlı · Sözcükler · 20157 okunma
Gülüşünü seviyorum biraz da... Güzel gözlerini... Bir sebebi yok belki bu sevginin. Biraz da beni anlamanı... Sevgimi anlamasan da beni anladığını biliyorum. Sevgimi anlamamanın sebebi aynı şekilde sevmemen olabilir beni. Dost olarak sevdiğini biliyorum ama... Daha fazlasını isteyemem. Ama yine de ta ki ben vazgeçene kadar bekleyeceğim. Böyle diyorum... Çünkü biliyorum beni gerçekten seven kişiyi bulduğumda Vazgeçeceğim. Kimse sonsuza kadar kimseyi böyle bekleyemez. İnanmıyorum... Çünkü karşılıksız sevgi bir gün mutlaka biter.
Söslslss
Ben diğerleriyle aynı değilim, öğreneceksiniz… İzzet ALTUNKALEM
Piyer ara-sıra şu türlü şeyler işittiğini hatırlıyordu: Güya siperlerde, düşmanın ateşi altında olan askerler tehlikeyi unutmak için kendilerine bir meşgale icat ederlermiş. O da kendi kendine: "İşte," diyordu. "Herkes tıpkı bu askerler gibi yapıyor. Hayat denen şeyden korktukları için kimisi birtakım emeller, ihtiraslar peşinde koşuyor, politika yapıyor, devlet hizmetine giriyor, kimisi de kadınlarla, kumarla, içkiyle, atlarla, avcılıkla vakit geçiriyor." Sonunda da şöyle bir hükme varıyordu: "Şu halde hiçbir şey boş değildir, hiçbir şey de önemli değildir! Alt tarafı hepsi aynı kapıya çıkar. Öyleyse ben de o amansız gerçeğin pençesinden kurtulmaya çalışmalıyım, hiçbir zaman onunla karşı karşıya gelmemeliyim!"
Sayfa 260Kitabı okudu
Reklam
İkimiz de geçmiş konusunda saplantılıydık. Fakat aramızda küçük ama önemli bir fark vardı. Ben her yerde yabancı kalıyordum, o ise tüm zamanlarda kendini aynı derecede iyi hissediyordu. Ben birtakım yılların kapılarını çalıyordum, o ise çoktan oradaydı, bana kapıyı açıyordu, beni içeri alıp yok oluyordu.
Ruhunu kurtarmak istediğini söylüyorsun. İtiraf ederim ki ben yalnızca aşkımızı kurtarmak istiyorum Kadın için ikisi de aynı şeydir...
Bende Öyle
Filo bile sonunda limana döner, tren soluk soluğa koşar gara doğru, Bense ondan daha hızlı koşmaktayım sana -çünkü seviyorum- budur beni çeken, sürükleyip götüren. Cimri şövalyesi Puşkin'in, iner bodrumunu karıştırıp seyretmeye. Ben de, sevgilim döner dolaşır gelirim sana. Taparım, benim için çarpan o yüreğe. Sevinçlisinizdir evinize
özümüz ile inanç arasındaki ilişki
Aynı şekilde kendimize inancımız olur. Değişen şartlara rağmen, düşüncelerdeki ve duygulardaki bazı değişmelerden bağımsız olarak değişmeyen ve yaşamımız boyunca aynı kalan bir özün [benliğin], kişiliğimizde bir çekirdeğin varlığının farkında oluruz. "Ben" sözünün arkasındaki gerçeklik ve kimliğimize olan inancımızın dayandığı temel, işte bu çekirdektir. Kendi özümüzün devamına inancımız olmadığı sürece, kimlik duygumuz tehlikeye girer ve biz de başkalarına bağımlı oluruz; kendi kimlik duygumuz için onların onayı temel olur. Sadece kendine inancı olan kişi başkalarına inanç duyabilir, çünkü sadece böyle bir insan bugün neyse gelecekte de aynı insan olacağından ve bu nedenle gelecekte de şimdi beklediği gibi hissedeceğinden emin olur. Kendine inanç, vaat etme yeteneğimiz için gerekli bir şarttır ve Nietzsche'nin de dediği gibi insan vaat etme kapasitesiyle tanımlanabildiği için, inanç, insan varoluşunun koşullarından birisidir. Sevgi bağlamında önemli olan kişinin kendi sevgisine; bu sevginin başkalarında sevgi yaratma vetisine ve güvenilirliğine olan inançtır.
Sayfa 112Kitabı okudu
Reklam
Aynı saatte gelmen daha iyi olur,” dedi tilki. “Örneğin sen öğleden sonra dörtte geleceksen, ben saat üçte mutlu olmaya başlarım. Mutluluğum her dakika artar. Saat dörtte artık sevinçten ve meraktan deli gibi olurum. Ne kadar mutlu olduğumu görmüş olursun. Ama herhangi bir zamanda gelirsen yüreğim saat kaçta senin için çarpacağını bilemez. Küçük Prens, Antoine De Saint-Exupéry
112 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
incelemem tamamen kitaptan anladıklarımı özümseyip damıtmamdan ibarettir
günümüz kapitalist toplumunda konforizm olgusu altında monoton ve içi boşaltılmış bir hale getirilen sevgi kavramı tarih boyunca farkli toplumsal birleşmeler (dua ritüelleri, çeşitli danslar ve etkinlikler) ile yaşatılmaya çalışılmışıtır. Çünkü özünde sevgi, yalnız olma durumundan uzaklaşma ihtiyacıdır ve insan bilinçsizce bu sevgiyi elde etmeye
Sevme Sanatı
Sevme SanatıErich Fromm · Öteki Yayınevi · 200718,2bin okunma
140 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
11 saatte okudu
Kitabı anlatmadan önce rastlaşma öykümüzden bahsedeyim. Korkunç ve ardı ardına kitaplara atlamama sebep olan bir alışkanlığım var. Bir kitabın içinde başka bir kitaptan bahsedildiğinde o kitabı bulmam ve okumam gerekliliğini duyuyorum. Bu kitapa rastlaşmam da yien
Yazmak Eylemi
Yazmak Eylemi
kitabında önsözünde ve kitaba bir anlamda esin kaynağı olması sebebiyle
Biçem Alıştırmaları
Biçem AlıştırmalarıRaymond Queneau · Sel Yayıncılık · 2003121 okunma
Solcu katı ideolojik körlük bu ülkede 1970'lerde başladı. Kendilerine ülke gerçekliğini değil de başka ülkelerin solculuğunu model aldılar. Kimi Sovyetçi kimi Çinci kimi Arnavutçu kimi Avrupacı oldu. Ben, "dışarıdan" dediğim bu solculuğu hep itici buldum. Okudukları kitaplar başka ülkelerin deneyimini anlatıyordu, bunlar aynı deneyimleri kendi ülkelerine uydurmaya kalktılar. Tutmayınca ortaya ucube bir solculuk çıktı. Özellikle eli silahlı olanlar solculuk adına solculuğun canına okudular.
Sayfa 42 - Aytekin yılmazKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.