Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hey, Kizuki, diye düşündüm. Senin aksine ben yaşamayı ve en iyi şekilde yaşamayı seçtim. Tabii ki senin için zordu. Aynı şekilde benim için de zor. Gerçekten zor. Hey, there, Kizuki, I thought. Unlike you, I've chosen to live - and to live the best I know how. Sure, it was hard for you. What the hell, it's hard for me. Really hard.
" .. bütün gençliğini özgür ve bağımsız olmaya adamış genç bir insan, tam amacına varmak üzereyken, eşikte dururken, hayata sadece bu yüzden değer verirken; meslek aşkına, sorumluluk aşkına, bağımsızlık aşkına yaşarken! Hayır! Bunu kesinlikle bir yaşam amacı olarak hayal edemiyorum; bir yuva, aile , ev kadınlığı, çocuklar, bu bana çok yabancı, çok, çok! Belki sadece şu anda böyle, belki sadece yaşamın bu kesitinde. Nereden bileyim? Belki ben böyle bir şey için hiç uygun değilim. Aşk ve evlilik aynı şey değil zaten."
Reklam
Beni belirsizlikle bırakamazsın. Bir gün isteyip, ertesi gün istemiyormuş gibi davranamazsın. Bir gece bana beni çok sevdiğini hissettirip, ertesi gün beni yok sayamazsın. O kapıyı her gidişinde aralık bıraktığım gerçeği sana bunu yapma hakkını vermez. Ne zaman geri dönsen beni buldun, gururumu yok saydım, ben senin için defalarca kez. Belki gelirsin diye senden sonra kimsenin elini tutmadım. Sen kaç ten gezdin peki? Beni yok sayışlarının pişmanlığını belki şu an değil ama çok sonra yaşayacaksın. Bir gün kapımı çaldığında ben sana o kapıyı başkasının elinden tutarak açacağım. Öyle korkak bir adamsın ki, senin benimle aynı masaya oturmaya cesaretin bile yok. Sadece bakıyorsun. Kaçmak senin en büyük yeteneğin. Koskocaman bir korkaksın. Yaşattığını yaşama. Çünkü yaşadığın hiçbir şey durumlarımızı eşitleyemez. Hak ettiğin değerle verdiğim değer orantısızdı. Artık senden nefret bile etmiyorum. Bak bu cümlem çok şey anlatır ama sen anlamazsın. Seni ben değil, senin gibiler sevsin.
İnsanın aynı şeylere güldüğü, güzel sıfatıyla aynı şeyleri nitelediği biriyle karşılaşması çok ender olur. Bu, insanın başına hayatta yalnızca bir kez gelir.
Sayfa 60 - Yky
184 syf.
·
Puan vermedi
hepimizin çoğu zaman yaşadığı duygular. Mesela önyargı, mutsuzluk, kibir, umutsuzluk, merhamet, acı, pişmanlık... Bunun gibi daha sayabileceğim birçok duyguya yer verilmiş ve çok güzel bir şekilde harmanlanmış. Aynı zamanda duygunun da ötesine geçip yaşadığımız, şahit olduğumuz ya da belki bir gün yaşayacağımız bir durum; ‘yoksulluk’ kavramı üzerinde çok güzel durmuş Dostoyevski ve kitap yoksulluk üzerine şekillenmiş. Dostoyevski bu eserinde; yoksulluktan, mutsuzluktan tutupta ölüme kadar uzanan bu yolda, akıcı anlatımıyla mükemmel bir eser bırakmış bizlere.. “Ben öleceğim, Varenka, hemen öleceğim; benim kalbim kaldırmaz böyle mutsuzluğu!” Bir çırpıda okunup; güzel etkiler bırakan bu eseri herkesin okuması dileğiyle.. Keyifli okumalar.
İnsancıklar
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 202362,5bin okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
"Hayali kişilikler beyninizin bir ürünü değilmiş, kendi bağımsız varlıkları varmış gibi ısrarcı olabilirler." #dogumgunumecagirmakistedigimtekkisi #omerfoyal kalemi ile ilk tanışma kitabım aynı zamanda . Doğum gününün gecesinde uykusuz kalan bir akademisyenin yazmakta olduğu kitabının ana karakteri olan #evliyaçelebi ile iç içe geçen zihninin de izleği aynı zamanda. Takıntılar, tutkular, kişinin kendine yarattığı alan... Ve uyku.. Ben en çok düşüncelerin ve karakterlerin ete kemiğe bürünerek nasıl bir yazarın zihin dünyasında gerçeklik yarattığını okurken düşündüm. Osmanlı'da bir kaledeydim ben de okurken. Köleleriyle yaşayan Efendi'yi ziyaret edebildim zira öyle ayrıntılı ve okuru davetkâr satırlardı ki davete icabet gerekirdi. Seyahat etmek güzeldir...Hele ki o seyahat geçmişten size doğru yapıldıysa. Okurken 17. yy geldi yamacıma oturdu ve kendi gecesini bana anlattı gibi bir hisse büründüm. Biz de böyleydi #OkurSevtap dercesine ... O tek gece 237 sayfa boyunca tüm dokusuyla satırlardan döküldü. Kelime kelime satır satır. Uyku ah uyku... En çok uyuyarak uyanık kalma düşündeyim ben de ... Ne garip! "Seyahat arzusu kişinin kusurlarının bir örtüsü gibi de görülebilir." "Dua edilen her yerde biraz hakikat mevcuttur."
Ömer Faruk Yıldız
Ömer Faruk Yıldız
@yapikrediyayinlari
Doğum Günüme Çağırmak İstediğim Tek Kişi
Doğum Günüme Çağırmak İstediğim Tek KişiÖmer F. Oyal · Yapı Kredi Yayınları · 202418 okunma
Reklam
Sago - Terapi
Sabahtan beri dilime dolandı, hayır sözlerin hepsini bilsem sıkıntı değil ama aynı yerde dönüp duruyorum şu şekil 😅 ' Adımı duymayın, kaç yazar? Kalbim tanıdığım en içten yazar Şarkım başladı, manzaram aynı Dinlerken Sago yine yapmış diyeceksin Ben şu anda o kadar sıkkın ve materyallerimle tıkkın Odamın içinde stres gebertmekteyim Yalnızlık Tanrımın lütfu Nedense işler, karmakarışık işler, kalbim sevdiğim özler Hani var ya bazen özlü sözler, onları düşünüp dolu gözler ' youtu.be/-Keo_CtbfEI?si=...
104 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
•NEREYE GİDİYORUZ BABA ?" Önceleri cevap veriyordum ; Eve gidiyoruz ! Bir dakika sonra, aynı saflıkla, aynı soruyu soruyor, iletişim kurmuyor. Onuncu sefer "Nereye gidiyoruz baba?" diye soruyor, artık cevap vermiyorum... Artık nereye gittiğimizi ben de pek bilmiyorum, benim zavallı Thomas'm. Sürükleniyoruz. Duvara toslayacağız ! ~ •Diğerleri gibi olsaydınız, en güzel olmanız için size moda olan kıyafetler alırdım... •Diğerleri gibi olsaydınız sizi sinemaya götürürdüm... •Diğerleri gibi olsaydınız size klasik müzik CD’leri hediye ederdim.Beraberce önce Mozart'ı sonra Beethoven'i dinlerdik... Diğerleri gibi olsaydınız , gelecekten belki de daha az korkardım...Ama Diğerleri gibi olsaydınız, herkes gibi olurdunuz... ! ~ Fournier iki engelli evlada sahip bir baba .Bu kitapta da çocuklarından bahsederken bir yandan hislerini, umutlarını, umutsuzluklarını, beklentilerini, hayal kırıklıklarını tüm samimiyetiyle ifade ediyor, kimi zaman düşüncelerini belirtirken “ keşke böyle demeseydi , keşke böyle yapmasaydı !” diye eleştirirken acaba aynı durumda ben olsaydım ne yapardım , ne düşünürdüm diye de düşünmeden edemedim
Nereye Gidiyoruz Baba?
Nereye Gidiyoruz Baba?Jean-Louis Fournier · Yapı Kredi Yayınları · 20093,045 okunma
Kadın
Umutlarım korkularımdan fazla benim... En olmadı, rujumu sürer; savaşa giderim... Korktuğum her şeyi yener geri gelirim... Ekmeğimi belki bir insan verir, ama ben aslında yaradandan aldığımı bilirim... Çalıştığım için benim olana, başkası göz dikerse üstüne basıp geçerim... Su gibiyim... Boğacak kadar güçlü, sevecek kadar derinim... Önüme çıkanı yoluma katar, ben devam ederim.. Bazı kadınlar ateşten korkar, bazıları ise ateş olup yakar... Bazı kadınlar ise su olur ve gittiği yolu tertemiz yapar... Ben arkadan gelenleri düşündüğüm için, kendi yolumu temizlerim. Farklı olduğum için eleştirenleri, sıradanlığımla ezerim. Her şey ya da herkes olamayacağımdan, sadece ben olmayı kendime görev bilirim. Sahte bir sen olacağıma, dürüst bir ben olmayı tercih ederim. İhtiyacım olduğu söylenen kahramanı sulu götürür susuz getiririm. En büyük kahramanıma ise her sabah aynada göz kırpmayı borç bilirim. Kim benden giderse gitsin, ben kendimi terketmeyeceğim. Hiç bahis oynamam aslında ama kendim üzerine her iddiaya girerim. Çünkü ben kaybettikleriyle bile her zaman kazandığına inanan; aynı sizin gibi, kadının “dibi”yim.
“Yıllar yılı beni ben yapanla bizi biz yapanın aynı şey olması işime gelmişti. Artık gelmiyor. Benle bizin aynı trenin kompartımanında bulunduğu varsayımı hoşuma gitmişti. Artık gitmiyor. Cümle alemin benimle, ben-biz birliği kanaatini paylaşıyor oluşu rahatlık veriyordu. Artık vermiyor. Çok bekledim, yetmiş yaşıma dayandım; ama hiç kimse şu garip gönlüm için kanun icat etmedi. Türkiye’de yaşayan milyonlar olarak aynı şeyden, şeylerden müteessir olduk; ama herkesin temasa müstahak bulduğu mündericat farklı farklı. “İyi”nin kimin tarafında yer aldığını bilen var mı?”
Sayfa 12
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.