Ah be emmi!.. Kim dedi ki sana "kitap yaz" diye?
Kitabı fuardan almıştım. O da tamamen çağrışım etkisinin bok yemesi... Epeydir Ercüment Cengiz'in "Gırnatacı" ve "Çellocu" kitaplarını merak ediyordum, kitabın adının da "Gitarist" olduğunu görünce dedim bir deneyelim bakalım, belki değişik bir kitaba rast
Drogo ile aynı dertten muzdaribim.
Okudukça aslında insanın önündeki en büyük engelin yine kendisi olduğunu fark ettim. Bir engel belirliyor kafasında ve öyle büyütüyor ki o engeli, savaşmıyor. Bekliyor sadece, bir gün o engelin kendiliginden yok olacağını düşünerek kendini kandırıyor bir ömür. Sonra arkasına dönüp baktığında çok geç kalmış olduğunu fark ediyor.
Okudum, bir şeylerin değişeceğine, bir şeyleri değiştirebileceğime inanarak okudum bu kitabı. Drogo başarırsa ben de başarabiliriim dedim.
Devamını söyleyemem spoi olur.
Kadınlardan mı hoşlanıyorsunuz?
Açık alanda araya koyulması gereken mesafeler konusu da kültürler arası dil ya da din kadar ayırt edici sanki. Otobüs, pasaport ya da herhangi bir şey sırasında vücuduma dayanınca o sıra daha hızlı ilerlemeyecek, ama dayanıyor. Ben gidiyorum o geliyor. Kadın kadına dayarsa olabilir, sanılıyor. "Hanımefendi nolur beni ellemeyin" diyorum yüksek sesle. "Nolucak ki, ikimiz de kadınız." yanıtını veriyor. Cinsiyetimden izin almış yani. Ancak ben en çapkın gülüşümle "kadınlardan mı hoşlanıyorsunuz?" deyince mesafeler istediğim düzeye geliyor.