Yine aynı nedenlerle, çeşitli zamanlarda aynı mahkemenin aynı suçları başka başka cezalara çarptırdığına tanık olmaktayız. Çünkü, yasanın sürekli, değişmez ve kalıcı sesine değil, keyfi yorumların aldatıcı değişkenliğine teslim olunmaktadır.
Ahsen Hanım küçükken annesi tarafından terk edilmiş, babası tarafından sevgisiz bir şekilde ve katı kurallar arasında büyümüştür. Babasının onaylamadığı biri ile evlenip Asal’ı dünyaya getirmiştir. Ancak tek dayanağı oğlu hastadır, onun iyileşmesi için elinden geleni yapmaya çalışmaktadır.
Asal’ın sosyal ilişkileri iyi değildir, ailesi dışındaki insanlarla (hatta bazen ailesi ile)anlaşmakta zorlanmaktadır. Çevresindeki insanların dışlayan, yargılayan bakışları ve tutumları onda ağır psikiyatrik sorunlara neden olmuştur. Bu yüzden hastaneye yatırılmış ve yapılan araştırmalar sonucunda bipolar bozukluğu teşhisi konulmuştur.
Asal’ın aldığı yanlış kararlar, kendine çizmeye çalıştığı yollar, hayatında anlam arama arayışı onu başka yerlere sürükleyerek bir travmaya neden olur ve iletişim kuramaz hale gelir. Peki Asal bundan sonra hayatını nasıl sürdürecektir?
Bu zamana kadar okuduğum en farklı kitaplardan biri olduğunu söyleyebilirim. Psikolojik türde yazılmış ve insanın kendini sorgulamasına neden olacak bir eserdi. Akıcı ve sade bir dile sahip olması ile kitabı bir oturuşta bitirebilirsiniz. Her karakterden ve yaşadığı şeylerden bahsedilmiş. Aynı zamanda toplumun dayattığı noktalara doğru yerlerden değinerek aslında bizimde söylemek istediklerimize yer vermiş.
Hiç; "aklıma gelen başıma geldi" dediğiniz oldu mu? Ya da "böyle olacağını biliyordum", "zaten her şey beni bulur, "neden bu kadar şanssızım", "bende tam seni düşünüyordum" dediğiniz oldu mu? Yada yaptığınız her hareketin, davranışlarınızın size mutlaka bir dönüşü olacağını düşündünüz mü?
Yazdıklarımı
Türümüzün tarihi ve geleceği, beynin mikroskobik ölçekteki devrelerine kazınmıştır.
[syf.1]
....
Yenç bağlantıların oluşum süreci,yerini nöral "budama" olarak bilşnen bir başka stratejiye bırakacak,yaş ilerledikçe sinapsların yüzde 50 kadarı yavaş yavaş budanıp ortadan kalkacaktır.
...
Sizi siz yapan ,beyninizde gelişen değil,
*** Aynı zihinde yer alan karşıt düşünceler birbirini yok eder ve ışığa dönüşürler. Herhangi bir düşünce, karşıtıyla karşılaşırsa özgün halinden eser kalmaz. Karşıtından mutlaka etkilenir ve değişir. Bu da yok olduğu anlamına gelir. Aynı zihindeki karşıt düşünce baskısına çelişki denir. Zihin, çelişki karşısında birbirini parçalayan düşünceleri
_ORGAN SİSTEMLERİ_
_Organ, belirli bir görevi olan doku grubudur. Doku, hücreler topluluğudur. Hücre ise canlıların yapıtaşıdır.
_Atom > Molekül > Hücre > Doku > Organ > Sistem > Canlı (Organizma)
_Çok hücreli canlılarda aynı yapı ve görevdeki hücreler birleşerek dokuları, dokular birleşerek organları, organlar birleşerek
edebiyat, insanların farklılıklarına odaklanırken hukuk daha çok bu farklılıkları ortadan kaldırarak insanı genel kurallar içine sokmayı amaçlamaktadır. Hukuk ve edebiyat arasındaki bir diğer farklılık ise “saik” ve “eylem” noktasında kendisini göstermektedir. Hukuk, büyük ölçüde saiki göz ardı etmekte ve eylemi ve sonucunu öne
Kitap “Söz konusu kitaplar olduğunda tarafsız kalamadığımı kabul etmeliyim, onlara bayılıyorum. Ancak her aşk gibi, kitaplara olan zaafımın da gözü kör. Çoğu okur gibi ben de okumayı neden sevdiğimi, bu eylemin beni ve sevdiklerimi nasıl etkilediğini hiç sorgulamadım.”sözüyle başlıyor.Bu söz bile yaptığı eylemin sebebini aramak için bireyin
_Tanrı, ışığı yaratmıştır. Demek ki ilk Üstad-ı Azam Mason, Tanrı’nın kendisidir.
_Adem Baba, ilk masonlardandır ve Tanrı tarafından Cennete mason olarak kabul edilmiştir. Bu, masonluğun eylem olarak değilse de bir oluş kudreti olarak daima var olduğunu söylemenin bir tarzıdır. Çünkü masonluk, insan ruhunun ilk ve eski bir ihtiyacına cevap
_Albert Einstein:
_İnsanlar özgür olduklarını düşünürler ama bu sadece bir yanılsamadır çünkü evrende her şey kozmik manyetik kuvvetin; iç ve dış nedensellik yasasının etkisi altındadır ve bunun bilincine ermiş insan da özgürlüğün sadece bir yanılsama olduğunu bilir. İnsanın bu yanılgıdan kurtulması en büyük özgürlük; bu çabanın kendisi de bir