Kuran-ı Kerim hakkında kapsamlı, ilmi ya da ayrıntılı bir inceleme yapabilecek değilim, sadece belki de Kuran’ı yaşama ve anlama yolunda aynı yolun yolcuları ile hasbihal edip, okuma sürecinde düşündüklerimi paylaşmak niyetim.
Kuran-ı Kerim rehberliğinde yaşamaya başladığı ilk yıllarda; her inanan müslümanın kendince Kuran ayetlerini tefekkür
Yazar, hukukçu ve gazeteci olan Eric Berkowitz bu kitabında cinselliğin sınırlanışını kayıtlı tarihten yirminci yüzyıla kadar, günümüze ulaşmış davaların belgeleriyle din, sosyal statü, coğrafi etkiler ve bunun gibi faktörler çerçevesinde tarihsel olarak ele almış. Kitabın dili oldukça sade. Yazarın gazeteci olmasının bunda büyük etkisi olduğunu
Öncelikle arkadaşlar bu incelemeyi bir pedagog bir öğretmen veya bir eğitimci edasıyla yazmadığımı belirtmek isterim. Kaleme alırken bir sosyolog ve 20 yıl bu eğitim sisteminin içinde olan bir fert olarak kaleme aldım. Elimden geldiğince bilimselliğe girmemeye sadece kendi alanımın noktalarına değinmeye çalışacağım. Önce kitap hakkında sonrada
Öcelikle finansal konularda başlangıç kitaplarını okuduktan sonra bu kitaba geçerseniz daha kolay anlaşılacağını düşünüyorum. Kitapta zorlanacak noktalar 87 ekonomi krizi sonrası yazıldığı için dönem bazlı bilgiler, ABD borsası ve şirketlerini örneklendirip anlatması olabilir.
Borsanın kumar yeri olmadığı, belli bir araştırma ve çalışmayla herkesin kolaylık yatırım yapabileceği en kolay yer olduğu anlatılmış. En iyi fon yönetici olarak
Peter Lynch kendi yaşadıklarını, hatalarını ve verdiği en iyi kararları açıklamış.
Öğrenecek genel kurallar olduğu gibi herkesin risk iştahını farklı olması, yatırım büyüklüğü, bilgi alma becerisinden dolayı Borsada her zaman tek başınasınız. Verdiğiniz kararlar sizi etkiler tabii bir fon yöneticisi veya broker değilseniz.
Uzun vadede iyi şirketlerin her zaman kazandırdığını, teknik analiz ya da kumar oynamak yerini iyi şirketleri bulup onlara yatırım yapmanın mantığını sohbet havasında anlatmıştır.
Kitaptan sevdiğim bir alıntı:
"Şimdi geriye doğru bakınca bir kez daha anlıyorum ki tarih ve felsefe okumak beni borsaya hazırlamakta istatistik derslerinden daha yararlı oldu. Hisse senetlerine yatırım yapmak bilim değil, sanattır ve her şeyi sayı olarak görmek üzere eğitilmiş olan insanlar borsada büyük bir dezavantaja sahiptir. Eğer hisse alım satımında her şey sayılarla açıklanabilseydi herkes bilgisayar başına geçerek zengin olabilirdi. Ama işler böyle yürümüyor."
Fİnansal bilgilere merakınız varsa önce şu kitaplara göz atmak iyi olabilir
Kültür ve İktidar (Pierre Bourdieu'nün Sosyolojisi) kitabı; Bourdieu ve onun teorileri üzerine yazılmış en kapsamlı eser niteliğindedir. Peki Bourdieu sosyolojisinin 'cazibesi', bir akademisyene 424 sayfalık kitap yazdıracak 'çekiciliği' nereden gelmektedir?
Bourdieu sosyolojisinin çekiciliğinin akla ‘makul’ olmasından kaynaklandığı
Titizlikle dokunulmuş parlak bir kum, Aren.
Bizler evrenin gizemli dokusu üzerinde dans ederken, Dune serisi benzersiz bir hazine sunuyor. Frank Herbert'ın kelimelerin sihrini kullanışı, düşünce okyanusunda seyahat ederken yüreğimizin ritmini yakalıyor. İnsanın zaaflarını, doğanın derinliklerindeki hikayelerle örülmüş bir anlatıyla
“Yeni bir şeyler öğrenmenin en zor kısmı, yeni fikirleri benimsemek değil eskilerden kurtulmaktır.”
“Aynı olmaya değer veren bir dünyada Başarılı olmanın yolu” kitabın kapağında bu anekdota yer veriliyor. Kitabın baştan sona tek derdi de bu aslında. “Ortalama nedir?”, “Ortalama varsa eğer nasıl örneklendirilir?”, Bu standart yaşam tarzını nasıl
Yaşar doğar ölürüz büyürüz.. Belki de kelimelerin sirasal olarak yer değiştirmesi gerekir. Bizi biz yapan, kararlarımiza yon veren, bilincimizi şekillendiren, kimliğimizi ortaya koyan, duygularımızı harmanlayan organa hiç baktık mı? Bu incelemenin diğer bazı organlar üzerine yazılan incelemelere göre okunacağını ya da dikkat çekeceğini sanmıyorum.
Yine aynı nedenlerle, çeşitli zamanlarda aynı mahkemenin aynı suçları başka başka cezalara çarptırdığına tanık olmaktayız. Çünkü, yasanın sürekli, değişmez ve kalıcı sesine değil, keyfi yorumların aldatıcı değişkenliğine teslim olunmaktadır.
Oneriler
Yapmaktan en hoşlandığın şey kendi eylem gücünü artırmak ya da bireyin eylem gücünün kendisine devredildikleri aktörlerin girişimini boşa çıkararak bireyin kendi eylem gücünün farkına varmasını sağlamak olsun. Eylemler anlaşılabilmeni sağlıyor ise sözleri boşuna harcama. Eylem söz konusu olduğunda doğruluk ikinci planda kalmalıdır.
Öncelikle yakın zamanda, biraz da aniden aramızdan ayrılan Doğan Cüceloğlu beyefendiye Allah’tan rahmet diliyorum. Vefatının kendisini tanıyan herkesi derinden üzdüğüne inanıyorum. Şahsım olarak onu bu kadar geç tanımış olmanın da ayrıca hüznünü taşıyorum…
D. Cüceloğlu güler yüzü, insan sevgisi, hoşgörüsü, naif diliyle farkındalık arttırıcı
Ahsen Hanım küçükken annesi tarafından terk edilmiş, babası tarafından sevgisiz bir şekilde ve katı kurallar arasında büyümüştür. Babasının onaylamadığı biri ile evlenip Asal’ı dünyaya getirmiştir. Ancak tek dayanağı oğlu hastadır, onun iyileşmesi için elinden geleni yapmaya çalışmaktadır.
Asal’ın sosyal ilişkileri iyi değildir, ailesi dışındaki insanlarla (hatta bazen ailesi ile)anlaşmakta zorlanmaktadır. Çevresindeki insanların dışlayan, yargılayan bakışları ve tutumları onda ağır psikiyatrik sorunlara neden olmuştur. Bu yüzden hastaneye yatırılmış ve yapılan araştırmalar sonucunda bipolar bozukluğu teşhisi konulmuştur.
Asal’ın aldığı yanlış kararlar, kendine çizmeye çalıştığı yollar, hayatında anlam arama arayışı onu başka yerlere sürükleyerek bir travmaya neden olur ve iletişim kuramaz hale gelir. Peki Asal bundan sonra hayatını nasıl sürdürecektir?
Bu zamana kadar okuduğum en farklı kitaplardan biri olduğunu söyleyebilirim. Psikolojik türde yazılmış ve insanın kendini sorgulamasına neden olacak bir eserdi. Akıcı ve sade bir dile sahip olması ile kitabı bir oturuşta bitirebilirsiniz. Her karakterden ve yaşadığı şeylerden bahsedilmiş. Aynı zamanda toplumun dayattığı noktalara doğru yerlerden değinerek aslında bizimde söylemek istediklerimize yer vermiş.
Hiç; "aklıma gelen başıma geldi" dediğiniz oldu mu? Ya da "böyle olacağını biliyordum", "zaten her şey beni bulur, "neden bu kadar şanssızım", "bende tam seni düşünüyordum" dediğiniz oldu mu? Yada yaptığınız her hareketin, davranışlarınızın size mutlaka bir dönüşü olacağını düşündünüz mü?
Yazdıklarımı
_ORGAN SİSTEMLERİ_
_Organ, belirli bir görevi olan doku grubudur. Doku, hücreler topluluğudur. Hücre ise canlıların yapıtaşıdır.
_Atom > Molekül > Hücre > Doku > Organ > Sistem > Canlı (Organizma)
_Çok hücreli canlılarda aynı yapı ve görevdeki hücreler birleşerek dokuları, dokular birleşerek organları, organlar birleşerek