Dünyayı mutsuz insanların aşka olan tutkusu kurtarır belki de. Sevmeyi bilmeyen, öğrenmemiş biri evreni doğru gözlerle görebilir mi? Herhangi bir şeye karşı tutkusu olmayan bir insan, yaşama ne katabilir?
Çağımızın en büyük sorunu sevgisizlik ve tatminsizlik. Doyumsuz insanlar yığınıyız. Herkes kendine karşı dürüst değil. İyi yalancılarız. Kendine yalan söyleyen bir insandan huzurlu bir toplum düzeni beklenebilir mi? Sahtelikler yüzyılındayız. Bunu fark eden insanın işi daha da zor. Belki de bu nedenle usta yazar; her şeyi anlıyorum ve bu beni öldürecek, dedi. Anlamak, yavaş yavaş ölmektir.
Reklam
İhtimâl
Bir mucize olmalı ve onu bu karamsar, güçsüz ve gösterdiği onca başarıya rağmen çıkamadığı daimi mutsuzluk halinden kurtarmalı. Kendini bulmasına yardımcı olacak bir el ya da bir hadise.
İhtimâl
Toplum içerisindeki statünüz ne olursa olsun hepimiz gün içinde birbirinden sahte insanlar, sahte gülüşler ve sahte ilişkilerle iç içeyiz. Dışarıdan bakıldığında bulunduğumuz konum bizi ne kadar dünyanın en mutlu insanı gibi gösterse de aslında hiçbirimiz göründüğümüz kadar mutlu yahut hayatından memnun değiliz.
Karanlık bir çağı yaşıyoruz. Bu çağın karanlığı, Ortaçağ'ın karanlığından da koyu. İnsanın 'insanlığı'nı yok ettiği bir çağ bu. 'İnsanlığı'nı yok eden insan, sonunda kendi hemcinsini yani 'insanı' yok ediyor. Dolayısıyla dünya, gittikçe karanlığını daha da yoğunlaştırıyor.
Doğru bildiğimiz yanlışlar ve işe yaramaz sanılan işler
Delinin kuyuya attığı taş yok sayılsa da suda yarattığı haleler genişliyor.
Reklam
Hangi işte çalışırsan çalış memursun. Sevmiyorsan, kendi işin bile olsa memursun. Sabahleyin, "Allah kahretsin, yine bugün işe gidiyorum" der gidersin, üç beş kuruş kazanırsın, akşam eve gelip karını döversin.
Post mortem nihil est(Ölüm varsa, mevzu yoktur)
Ölümün peşinde olmak aynı zamanda zaman ve mekandan kopuşu da beraberinde getirir. Ölümden söz ediliyorsa yaşam hakkındaki tüm tasavvurlar da çökmeye yazgılıdır.
35 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.