Deniz toprak gibi gökyüzünden ayrı değildir; göğün renkleriyle daima uyum içindedir, en ufak ton farkından bile etkilenir. Güneşin altında ışık saçar ve her akşam güneşle birlikte adeta ölür. Güneş yok olduğunda deniz onu özlemeye devam eder, tekdüze bir karanlığa gömülen toprağın aksine güneşin ışıklı hatırasını bir süre korur. Bu denizin hüzünlü yansımalarının saatidir, tatlılığıyla kalbimizi yumuşatır, eritir sanki. Hava tamamen kararmak üzereyken, simsiyah toprağın üzerinde gökyüzü koyulaşmışken deniz kim bilir hangi muamma, dalgalarının altına gömülmüş hangi parlak gündüz kalıntısı sayesinde hâlâ hafifçe parlamaktadır.
Sayfa 3 - YKY Yayınları, Hazlar ve Günler XXVIII
...hiç korkmadan dalkavukluk edebilir, çünkü genel açıksözlülüğü beklenmedik iltifatlarına ayrı bir cazibe katar.
Sayfa 2 - YKY Yayınları, Hazlar ve Günler XIII
Reklam
Gitmem gerekti, kederli ve üşümüş, senden ayrı kalmam gerekti!
Nuran'ı iskelede beklemek, gecikince gözü saatte kalmak, kahramanımız için ayrı hazlar oluyordu. Mizah edebiyatlarının bellibaşlı mevzuu olan kadınların bekletmek huyundan erkeklerin bu kadar şikayetçi olmasına şaşıyordu. Nuran'ı beklemek ona çok lezzetli geliyordu. Her şey lezzetliydi, ucunda Nuran bulunmak şartıyla.
Derinliklerimin güçleri önbelirlenme ve hazdır/ Önbelirlenme ya da öndüşünme belirlenmiş düşünceler olmadan kaotik olanı bi­çim ve tanıma getiren,^8 kanalları kazan ve nesneyi hazdan önce tutan Prometeus’tur.Öndüşünme de düşünceden önce gelir. Hazsa, biçimi ve tanımı olmayan, biçimleri isteyen ve yok eden güçtür. Kavradığı bi­çimleri kendi içinde sever ve tutmadığı biçimleri yok eder. Öndüşünür bir kâhindir, ancak haz kördür. Öngörmez ama dokunduğunu arzular. Öndüşünme kendi içinde güçlü değildir ve bu yüzden de devinmez. Oysa haz güçtür ve dolayısıyla devinir. Öndüşünme biçim bulmak için hazzı gereksinir. Haz gerek duyduğu biçimi bulmak için öndüşünmeyi gereksinir.^0 Haz biçimden yoksun olsaydı, hazçokluk içinde çözülür, sonsuz bölünmeyle parçalara ayrılıp güçsüzleşir, sonsuz olanda yiterdi. Bir biçim kendi içinde hazzı barındırmıyor ve sıkıştırmıyorsa daha yüksek olana erişemez çünkü sürekli yukarıdan aşağıya su gibi dökülür. Tek başına kalan bütün hazlar derin denize akar ve sonsuz uzayda da­ ğılmanın ölümcül durgunluğunda son bulur. Haz öndüşünmeden daha eski değildir ve öndüşünme hazdan daha eski değildir. Her ikisi de eşit oranda yaşlıdır ve doğalarında derinlemesine birdir. Her iki ilkenin ayrı varlığı yalnızca insanda görünür olur.
Sayfa 171
"Nuran'ı iskelede beklemek, gecikince gözü saatte kalmak, kahramanımız için ayrı hazlar oluyordu. Mizah edebiyatlarının belli başlı mevzuu olan kadınların bekletmek huyundan erkeklerin bu kadar şikâyetçi olmasına şaşıyordu. Nuran'ı beklemek ona çok lezzetli geliyordu. Her şey lezzetliydi, ucunda Nuran bulunmak şartıyla."
Sayfa 200 - Dergâh Yayınları
Reklam
_Derin acılar, insanı seçkinleştirip diğer insanlardan farklı kılar. _Wagner, çok derin acılar çeken biri – diğer müzisyenlerden üstün yanı da bu. Her alanda Wagner'e ve bestelediği müziğe hayranım. _Derin acılar çekmiş her insanın ruhsal iğrençliği ve gururu, bir kişinin ne kadar acı çektiği, neredeyse onun değer dizgesi içerisindeki yerini
Nuran'ı iskelede beklemek, gecikince gözü saatte kalmak, kahramanımız için ayrı hazlar oluyordu. Mizah edebiyatlarının bellibaşlı mevzuu olan kadınların bekletmek huyundan erkeklerin bu kadar şikâyetçi olmasına şaşıyordu. Nuran'ı beklemek ona çok lezzetli geliyordu. Her şey lezzetliydi, ucunda Nuran bulunmak şartıyla.
Sayfa 187Kitabı okudu
Gitmem gerekti, kederli ve üşümüş, senden ayrı kalmam gerekti! Fakat bu nasıl bir sihir ki mutluluğumuzun tanıdık düşleri zihnimde neşeyle, kesintisiz, aydınlık, yakıcı bir alevin üstündeki kalın duman misali ansızın yükseliyor tekrar?
Sayfa 139 - YKYKitabı okudu
_Aklı başındalık, düşünüp-taşınıp, tartıp, tercih etmeye yönelik bir erdemdir ve bir anlamda pek çok erdemin ustasıdır. Bu bağlamda basiret ve zeka gibi yine ruhun bu kısmına ait erdemler, aklı başındalığın kalfası, ruhun diğer kısmındaki karakter erdemleri ise çırağı konumundadır. Öte yandan erdemlere yönelik doğal eğilimin söz konusu olduğu
Reklam
_İnsanın varlığı sırlarla kuşatılmıştır. Bizim dar bilgimiz ve tecrübemiz sınırsız denizlerde bir küçük adadır sadece. _Birçok gerçek vardır ki insanın, kendi başından geçip de kafasına dank etmedikçe, bunların tam manalarını anlaması olanaksızdır. _Bilgelik, aklın yolundan ayrılmayan, yeniliğe açık ve her türlü farklı bakış açılarına karşı
_Alçakta olan kimse düşmekten korkmaz. _Çok süslenenlere bakın; hepsi de gizlenmek istiyordur. _Boşuna kendinizi kandırmayın; sürekli yaptığınız şey neyse siz osunuz. _Hukuk, her şeyin üzerinde olmalıdır. _Bir düşünceyi kabul etmeden düşünebilmek, eğitimli bir zihnin işaretidir. _Tanrılar da şakalara bayılır. _Fazileti olmayan insan, hayvanların
_Olmak sözüyle, kişinin hiçbir şeye sahip olmadığı ve istek de duymadığı, yaratıcı bir varoluş biçimini anlatmak istiyorum. _Sahip olmak(olmamak) eğilimi, yaşamlarının ana konuları; para hırsı, şöhret ve yönetim gücüne erişmek olan batı toplumlarına özgüdür. _Sahip olmak eğilimindeki bir insan, mutluluğu başkalarına üstün olmakta ve fethetme,
_İnsan, kendisini aşmakla kalmaz, kültürünü de aşar. Kültüründen ve toplumundan gittikçe ayrı düşmeye başlar. İnsanlık ailesinin bir bireyi olmaya başlayıp yerel grubundan ise uzaklaşır. Evrenselcilik’in temeli kesinlikle burada yatmaktadır. _Hasta insanlar, hasta bir kültürün ürünleridir. Sağlıklı insanlar ise ancak sağlıklı bir kültürde
85 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.