Zahmet Vakti
Yaşamak bir sokak lambası gibi Bir gece evden atılmış bir çocuk sanki Tek bir damla tek bir ses gibi Aklıma düşüyor Artık delirir koşar şimşeklerim Yaşamak bu nadir ve gevşek Hayır bugün hiçbir kimseyi alkışlamıyorum Ve onların dikilip içi yumurta çürüğü kokan Kristal fanuslarına baka durdukları gibi bakıp durmuyorum Ve bazı bey alıkların dediği
Ayrıldık biz. Doğrusu bu. Geçen hafta taşındı evden. Aslında çok uzun zaman önce bitmişti de insanın kafasındakini hayata geçirmesi zaman alabiliyor, kafa hızlı, hayat yavaş, bilirsin işte.
Reklam
uyandık bugün de işte, kahrımız dünde kaldı..
Uyandık bugün de işte, kahrımız dünde kaldı.. İki korkak savaşçı gibi hiç meydanda göğüs göğüse çarpışmadan cephelerden birbirimize kaçak bakışlar attık. Bir küçük çakıl taşı bile atmadık birbirimize. Aslında ikimiz de karşımızdakinin cesur olmadığını bildiğimiz için inmedik o meydana. Savaş meydanında aptal gibi yapayalnız kalmamak için.
O akşamüstü Antoni’yle doğduğu, büyüdüğü ve hâlâ ailesinin oturduğu evin önünde ayrıldık. “İşte şurası,” diye gösterdiği ikinci katın pencerelerine baktım, perdelerin arkasındaki gölgeleri gördüm ve “Ne kadar güzel bir hayat,” diye düşündüm, çünkü bizden, çocukluğumuzdan geriye kalanlar ya çürüyor ya bit hayalet şehre dönüşüyor ya da bir müzede korunuyordu.
Saygı falan duymadığım dangalakça yaklaşım. Bekaret erkek gözünde sadece ve sadece bir ego tatmin aracıdır, erkekler tarafından uydurulmuştur ve toplumsal olarak zorla kabul ettirilmiştir. Nice güzel ilişkiler bu yaklaşım yüzünden bitiyor. Kimse zaten hemen hadi evlenelim deyince evlenemiyor ki doğru bir şey de değil. Üç ay çıkıp evlenmek ve
Tengrigens

Tengrigens

@Tukue
·
2yıl
Bekâretin yitirilmesi, masumiyet, safiyet, iyilik ve lekesizlik gibi çok değer verilen niteliklerle dokunur. Hıristiyan inancı bâkireliğe dini bir anlam kazandırmaktadır. Meryem’in bâkireliği onun en önemli özelliğidir; Cebrail’in getirdiği haber, özel ve kutsal görevinin ona bildirilmesi, dini sanatın en önemli temalarından birini oluşturur. Meryem’in bâkireliği o kadar görkemli bir olaydı ki, Ortaçağ’da Meryem’in de bâkire bir anneden doğduğu inancı giderek yaygınlaşmıştı.
Sayfa 69 - Agora Kitaplığı
Hayatımda biri vardı. Öyle çok sevdim ki onu, böyle bir sevgi olmadı hayatımda... Hani insan bazı güzel şeyleri sonsuza dek sürecek zanneder ya, işte öyle sevdim onu... Sonra mı? Sonrası işte ayrıldık... İlk iki gün o kadar acımadı, alışırım sandım. Sonra batmaya başladı bazı şeyler. Bir hafta sonra öyle bir sancı yerleşti ki; Allah’ım, böyle bir acı olamaz! Sonra anladım içim kan ağlıyormuş. Sonra düzelmeye çalıştım, üstelik kabahatim bile yokken... Ama birdaha hiçbir şey düzelmedi... İçimdeki acıdan uyuyamadım, gülmeyi unuttum, evden çıkamadım, kimseyle konuşmadım, ağlamaktan tükendim... Belki dedim, belki arar, sorar. Ama aramadı...
Reklam
394 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.