Ayrılık Havası Ben nefret eyledim sizin gerçekten Yalanı severim, yalanı gayrı.. Tiksindim bülbülden, gülden, çiçekten Yılanı severim, yılanı gayrı.. 'Sapıtmış bu' diye beni yeriniz Hakkımda bin türlü hüküm veriniz
Hotel California Şarkısının Hüzünlü Hikayesi
1969 yazında hikâyenin kahramanı olan adam uzun bir seyahate çıkar… Ve yolu Kaliforniya’dan geçerken dinlenmek için Hotel California’yı bulur… Ufak sevimli bir oteldir. Sıcak bir havası vardır… Bir odaya yerleştirirler… Oteldeki ikinci gününde odasının hemen yanındaki odada kalan kızla tanışır. Arkadaş olurlar… Birlikte gezmeye başlarlar. Çok
Reklam
Bizim şehrin havası çok kirliydi! Lanet olası sanayileşme. Tüm hayallerimiz yüksek miktarda karbonluydu. Ve tüm aşklar, mutlak gri ve haki renklerde ceryan ederdi.
Ayrılık Havası
Ben nefret eyledim sizin gerçekten Yalanı severim, yalanı gayri Tiksindim bülbülden, gülden çiçekten Yılanı severim, yılanı gayri Yıllarca boş yere canımı sıktım Nihayet yol buldum çığırdan çıktım Beyden efendiden sayından bıktım Ulanı severim ulanı gayri Sapıtmış bu diye beni yeriniz Hakkımda bin türlü hüküm veriniz Omuzumda yüktür dirileriniz Öleni severim öleni gayrı
Abdurrahim Karakoç
Abdurrahim Karakoç
Biraz “kişisel gelişim” havası var diye hayâl kırıklığı hisseder gibi oldum ama “Spinoza İle Mutlu Ol” güzel gidiyor. Sevdim. “Mutlaka Kendinize Sorun” bölümleri var. Sorulardan ilki şöyle; 1- Hissettiğiniz en güçlü duyguları hatırlamaya çalışın: sevinçleri, kederleri, korkuları, arzuları... Sebebinin bir tesadüf, keşif, terfi, ölüm veya ayrılık olması pek önemli değil: Yalnızca ne hissettiğinize odaklanın ve tarif etmeye çalışın. Aklıma sürekli olarak “kendi hissinizi kendiniz bulun” sözü geliyor. Birileri bir zamanlar bir şeyler hissetmişler ve adına “sevgi” demişler. Bu onların hissi ve onların verdiği isimdi. Biz, bir başkasıyız. Biz, kendi hissimizi nasıl bulabilir ve onu nasıl tanımlayabiliriz. Bu, yapılabilir mi? Böyle konularda çok acı çekiyorum.
Mavili, yeşilli bir çimen Altınsı sarı bir güneş Bir gök içinde bunca yol. Ben zayıf, sen masum Memleket memleket acı bir çığlık Saz, kaval, yayla türküsü Dudaklardan dudaklara gezinen şu hüzün Ayrılık havası, Senin de güzel gözlerine gölge düşmüş Kirpiklerin beyaz ışık demetleri saçmıyor artık ..
Reklam
MASA Gözler ruhun bıçak yarası Bu masa aşk masası Sendeki bu hal yalnızlığın en karası Bu neyin masası Bu Umut ve aşk masası Hayal ve ölüm arası Gelip gider bir ayrılık havası Bu masada gözler ruhun bıçak yarası Sende bir halsizlik var Ellerin bu masadaki ellerin Senden daha bilgili bakar Gözlerin bu masadaki gözlerin Senden daha çok yaşaya can atar Bu masayı daha canlı tutar
Resim