Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
~~~~~~~~~~KİTÂB-I AŞK~~~~~~~~~~ Türk ve Dünyâ Edebiyatı’ndan aşka, sevdâya, muhabbete dâir alıntılar... Katkıda bulunmak arzu eden sevgili okurlar davetlidir; lütfen buyrunuz!.. 1 Sevgiliye sadakatin özü ve özeti, aşkını sır gibi saklamak, iyilik gördüğünde de, kötülük gördüğünde de bu tavrı değiştirmemektir... Kitab-ı Aşk, İskender Pala
Bilinmeyen zamanın gidilmeyen yerlerinde Yalnızlığa hapsolmuş benliğim Sensizliğin içimdeki herşeyi parçaladığı Kazanılmaz savaş Hayallerin kâbusa döndüğü Gecenin üşüten saatleri Her mevsimi kışa çeviren Ayrılık rüzgârları Kıyamettir kopan içimdeki Sensizliğin şiiri
Reklam
Ayrılık Rüzgarları
Bir derdi var bu rüzgârın Alacaklı gibi vuruyor kapıma Ağaçları dalsız Kuşları yuvasız bırakmış Arkasında karabulutlar getirmiş Hüzün getirmiş ayrılık getirmiş Bir derdi var bu rüzgârın Mutluluğu söküp almış kökünden Tozlar serpmiş üstümüze Çiçeksiz bırakmış bahçeleri Arkasında yalnızlıklık getirmiş Acı getirmiş ızdırap getirmiş Bir derdi var bu rüzgârın Aşk ile sevda ile bir derdi var
Gülüşlerin
Ömür payem çizili suretinde şimdi Suretinde ayrılık kokan, sürgünlük kokan Hüzne davetiye çıkaran Umulmadık sevdalara, yollara çıkaran, Suretindir senden bana tek kalan Aklımda not defterimde seyrimde düşümde kalan İşgal etmişsin tüm düşlerimi Bedenimden çıkmayan, aklıma karışan Hüznüme ortak olan Sen... sen bir darbesindir beynimde illegal olamayan...
Sayfa 24 - Sokak Kitapları
Seninle savaşıp galip olmak, zafer değildi sevgili... Seninle savaşa düşmeden, "huzura'' yelken açabilseydik eğer, bu ilişkinin mağlubu da olmazdı. Ayrılık rüzgârları esiyorsa ruhumuzun eşiğinde, bunda ne sen suçlusun, ne de ben!... Kader diyelim bitsin!.. "Murat Mesut "
Gözlerin...
İşte yine sensiz bir gece daha. Ağır geliyor sensiz yaşamak. Uzaklardasın, çok uzaklarda. Gönül limanım bomboş. Her gün gözlerim dalar gider ufuklara. Ufukta hep mi acı olur, hep mi ayrılık olur, hep mi sessizlik olur, hep mi sensizlik olur? Ağır ağır esen sonbahar rüzgarları getirir mi seni bana? Yere düşen her damla gözyaşım gönlümdeki sonbahar kuraklığını dindirir mi? Her geçen gün yüzümdeki kıvrımların derinliği artıyor, tıpkı aramızdaki mesafeler gibi. Ben sana yaklaştıkça sen uzaklaşıyorsun. Elimde bana baktığını varsaydığım fotoğrafların var ya, tek sırdaşım onlar işte. Uzun uzun bakıyorum gözlerine, biçare bakıyorum, korkuyla bakıyorum, umutsuzca bakıyorum. Dipsiz bir kuyuya düşüyormuş hissi veriyor gözlerine bakmak. Her gece elimden tutup kurtarır diye umut ediyorum. Gönül limanıma beklediğim gözlerin tıpkı ufuktaki yalnızlık gibi korkutuyor beni. "Gel" demenin bu kadar zor olduğu bir hayatta gitmek bu kadar mı kolay?
Reklam
Ayrılık diye algılanmalı, hiçbir şeyin bizi ayırmaması; adımlar da birdir, solunan hava aynı olduğunda. Gecenin adım adım ilerleyen rüzgârları, iyileştirmekte yeşilin ve havanın sınırlarını.
Sayfa 96 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Evet, sadece hayallerimde yaşıyorum! Kendime bir hayal dünyası inşa ettim. İçine de onu koydum. Onu yani seni! Ama zorla güzellik olmuyor! Yine ayrılık rüzgarları estiriyorsun üstüme üstüme! Tamam sen o değilsin diyelim, nasıl burda paylaştığım herşeyden haberdar oluyorsun? Ve benim yazdıklarıma göre cevap yazıyorsun? Sana inanmıyorum! Sevmediğine de inanmıyorum artık! Yeter ikimize de eziyet etme!
Ayrılık Rüzgarları
Evlerin pencerelerini tamamıyla açabilen tek bir rüzgâr biliyorum: Ortak keder. MAX HORKHEIMER
Kırmızı Kedi
Reklam
Ey dünya zevkini düşünüp hastalıktan ıztırap çeken kardeşim! Bu dünya eğer daimî olsaydı ve yolumuzda ölüm olmasaydı ve firak (ayrılık) ve zevâlin (yok olma) rüzgârları esmeseydi ve musibetli, fırtınalı istikbalde mânevî kış mevsimleri olmasaydı, ben de seninle beraber senin haline acıyacaktım. Fakat madem dünya birgün bize "Haydi, dışarı" diyecek, feryadımızdan kulağını kapayacak. O bizi dışarı kovmadan, biz bu hastalıklar ikazatıyla şimdiden onun aşkından vazgeçmeliyiz. O bizi terk etmeden, kalben onu terke çalışmalıyız. Evet, hastalık bu mânâyı bize ihtar edip der ki: "Senin vücudun taştan, demirden değildir. Belki daima ayrılmaya müsait muhtelif (çeşitli) maddelerden terkip edilmiştir. Gururu bırak, aczini anla. Mâlikini tanı, vazifeni bil, dünyaya niçin geldiğini öğren." Kalbin kulağına gizli ihtar ediyor. Hem madem dünyanın zevki, lezzeti devam etmiyor. Hususan meşru olmazsa, hem devamsız, hem elemli, hem günahlı oluyor. O zevki kaybettiğinden hastalık bahanesiyle ağlama; bilâkis hastalıktaki mânevî ibadet ve uhrevî sevap cihetini düşün, zevk almaya çalış.
Sayfa 13 - Ya ŞafîKitabı okudu
112 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.