Self determinasyon; Uluslararasi hukuk cercevesinde "Tum halklarin siyasi, ekonomik Ve sosyal rejimlerine Karar verme serbestligi " olarak Tanimlamistir Self determinasyon ilkesinin kokeni 4 temmuz 1776 Amerika bagimsizligina dayandirilirken 1789 Fransiz devrimiyle esas olarak sekillendirildigi dile getirilmistir . 1.Dunya Savasi sonunda Woodrow Wilson tarafindan ortaya konulan 14 ilke arasinda yer verilmesiyle olusmustur Dunyada ulkelerin sadece 20 tanesinde etnik olarak homojen Bir durum soz konusu Ulkelerin %40 Dan fazlasi 5 veya daha cok etnik yapidadir Ispanyada 17 ozerk 2 ozerk Kent Italya 5 ozerk 20 idari bolge var Bir teror orgutunde hava araci kullan ilk orgut IRA olmustur (1974) Bruksel Merkezli Federal 3 ana topluluk kendine has marslari , bayragi , parlemento
9/10 puan verdi
·
Liked
Jean Bauberot’un Les Laïcités Dans Le Monde isimli kitabı 2008 yılında Türkçeye Dünyada Laiklik şeklinde çevrilerek yayımlanmıştır. Laiklik konusunda pek çok çalışma yapan Bauberot bu geniş kapsamlı çalışmasında laikliğin hem kavramsal gelişimine hem de toplumsal yansımalarına ilişkin tarihsel bir değerlendirmesini sunmuştur. Kitabın temel savı
Dünyada Laiklik
Dünyada LaiklikJean Bauberot · Dergah Yayınları · 20087 okunma
Reklam
Bedirhan aşiretinden Muhammed Osman ise 1919 Nisan'ında Kürdistan gazetesinde Taşnakların "Büyük Errnenistan" projesine karşı çıkarak şu satırları kaleme almıştır: "Ermeniler!... Bu yaygaracılar, bu şımarık sevdalılar istemlerini ne derece haksız, iddialarının ne derece temelsiz olduğunu anlayabilmek için tarihleri, istatistikleri bir defa karıştırmak zahmetini hala mı hissetmiyorlar?" Kaynak: Bkz. Avni Özgüre!, Ayrılıkçı Hareketler, Altın Kitaplar, İstanbul, Temmuz 2006, s.155 vd.
Sayfa 36 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
bir başka mühim sonuç da, radikal laikliğin Türkiye’de radikal İslâmcılığın doğuşuna zemin hazırlamış olmasıdır. Bu sebeple Türkiye'deki radikal İslâmî hareketler, bir bakıma “laisizm dini”nin gayri meşru çocuğudur demek yanlış olmayacaktır. Bu hareketler, her ne kadar 1960'lı ve 1970'li yıllarda Mısır, Pakistan ve İran'daki hareketlerden etkilenmiş olsalar da, bu etkiler Kemalist ideolojinin yarattığı baskı ortamından beslenmekteydiler. Bugün cumhuriyet rejiminin başlangıçtan beri iki temel fobisi yani etnik kökene dayalı ayrılıkçı hareketler korkusu (etnofobi) ile İslâm'a dayalı –kimilerine göre irtica, kimilerine göre bastırılmış İslâm'ın dirilişi- denilen İslâmî hareketler korkusu (islamofobi) da bu zeminde temellenmektedir.
Sayfa 124Kitabı okudu
248 syf.
6/10 puan verdi
·
Read in 4 days
Adem Özköse'nin Ortadoğu ve Kuzey Afrika'dan Pasifik ve Balkanlara uzanan coğrafyadaki seyahat-röportaj notları, yüzeysel olsa da samimi bir çabanın ürünü. Farklı coğrafyalardan barışçıl veya ayrılıkçı İslamcı hareketler okumaları için de bir 'giriş' olabilir...
Ümmet Coğrafyası
Ümmet CoğrafyasıAdem Özköse · Pınar Yayınları · 2018604 okunma
Millet olmak, yani farklı dil,örf, âdet, geleneklere sahiplik İslam toplumunun evrensel ilkelerine tezat oluşturmadığı gibi,bu tam aksine ilahi kuralın gereğidir. Yani aslında millet-ulus anlayışına karşı çıkmak İslama ters düşmektedir. Dolayısıyla farklılıkları yok etmek,"Sünnetüllah"a müdahaledir.Bilmeden bunu savunmak,yeltenmek hata,bilerek buna kalkışmak Allah'a karşı gelmek, dolayısıyla ilahi sistemi reddetmektir. Kur'an'ı Kerim'de; "Ey insanlar, sizi bir erkek ve bir kadından yarattık; birbirinizi tanımanız için,sizi milletlere ve kabilelere ayırdık.Allah yanında en üstün olanınız günahlardan en çok uzak olanınızdır.Allah bilendir ve haberdar olandır.(Hucurat,13) denilmektedir. Bu ayetle Cenab-ı Allah bizlere,bizleri farklı kılmaktaki amacının bir imtihan olduğunu işaret etmektedir.Yani demektedir ki; bu duygular, farklılıklar aranızda husumete sebep olmasın, sakın bunlara bakarak aldanmayın.Fakat insanlık ve medeniyetin bir tamamlayıcı parçaları ve zenginlik olsun; bunlarda aşırı gidip farklılıkları kutsallaştırmayın!
Reklam
Dinsel hareketlerde mezheplere bölünmek neredeyse bir sabitdir. Ayrılıkçı [schismatiques] hareketler her zaman orijinal imanın gerçek yorumuna kendilerinin sahip olduklannı ileri sürmüşlerdir.
39 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.