Duyguların allak bullak olduğu, üzülürken kızdığınız, kızarken empati yapmaya çalıştığınız ve içinizin sisle kaplanmasını göze alarak okumanız gereken ama bence kesinlikle okumanız gereken bir hikaye. Fillerin tepiştiği sırada ezilen çimenlerin acılı hayatları, çaresizlikler, boyun eğişler, kardeş gibi sevmene karşın arkadaşım dedirtmeyen ayrımcılık, savaş zulmü, haklı olmanın hiçbir anlamı olmayışı, insan hayatının değersizliği, bir babanın içinde yaşadığı fırtına ve yaşattığı ulaşılmazlık... ben çok etkilenerek okudum. Kimi zaman kızarak kapattım kapağını, kimi yerde boğazım düğümlendi, içime öküzde oturdu ama okuyun derim. O kadar çok duyguya dokunuyor ki, öyle şeyler hissettiriyor ki, zaten her bir olay haber bültenlerinde her akşam var yani hayatımınızın tam içi ama çok güzel anlatılmış harika yazılmış bir eser.