Akış
Ara
Mesajlar
Bildirimler
Kaydedilenler
Ne Okusam?
Profil
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.17
Özledim gülüşlerini,
Bu kenti güzelleştiren yalnız onlardı sanki...
Sence yaşam bir günah değilse, nedir?
Bugün iyi olabilecekken yarın iyi olmayı yeğlersen haklı olarak ızdırap çekersin.
Okur Takip Önerileri
Buzlar kadar el değmedik, karlar gibi temiz de olsan çamur atılmaktan kurtulamayacaksın.
“Öldü, işte o kadar, neden öldüğünün önemi yok, bir insanın neden öldüğünü sormak saçma bir davranış, ölüm nedeni zaman içinde unutulur, yalnızca o tek sözcük kalır, Öldü.”
Canının sıkıldığı oldu mu hiç, Antoniç?
"Ne sıkıntısı?"
"Benim bazen içim öyle sıkılır,öyle sıkılır ki,ne yapacağımı bilemem."
Uyku onun için bir kaçıştı ve her uyandığı vakit içini bir pişmanlık duygusunu kaplıyordu. Hayat onu endişelendiriyor ve sıkıyordu. Zaman ise bir eziyet halini almıştı.
Sakardı. İnatçıydı. Kırılgandı. Bazen küçük bir çocuk gibiydi, bazen yüz yaşında ruhsuz bir kadındı. Bazen sessizdi, bazen avaz avaz bağırırdı. Güçlüydü. Cesurdu. Benim için yaşamayı göze alacak kadar... Acıları pul pul dökülürdü yüzüne, parlardı.
Sevinç çığlıkları değil bunlar, acı dolu haykırışlar, Biliyorsun kırlangıçlar göçmen kuşlardır. Çok hızlı uçarlar. İşte o göç sırasında yüzlerce kırlangıç fırtınaya yakalanıp ölürmüş. Göçü başarıyla tamamlayan kırlangıçlar, geldikleri ülkenin sıcak gökyüzünde uçarken, yollarda kaybettikleri arkadaşlarını anımsar acıyla, öfkeyle böyle çığlıklar atarlarmış.’”
Zaman zaman etkisinde kaldığım bir duygu var; Korku değil, hırs değil, göğsümü parçalayacakmış gibi gırtlağımı sıkan, içimden gelen bilmediğim bir fırtına!
Aman, kendini asmış yüz kiloluk bir zenci,
Üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten;
Ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci?
Hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten.
İyi nişan alırdı kendini asan zenci,
Bira içmez ağlardı, babası değirmenci,
Sizden iyi olmasın, boşanmada birinci...
Çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen.
Önce biraz ağladılar ama alıştılar. Aşağılık insanoğlu her şeye alışır.
Size bu kadını tasvir ederken, hiçbir dünyevi dilin onun niteliklerini ve dehasını yeterince ifade edemeyeceğini söylemiştim.
Sayfa 109Kitabı okudu
Ben mi şaşırdım, yoksa herkes birden garip bir cinnete doğru mu yol alıyor?
Sayfa 73 - iletişim yayınları
Kendini her defasında bir masal kahramanı gibi hissediyordu. Prensi onu öpüyor ancak çok geçmeden onun da yalnızca bir kurbağa olduğu anlaşılıyordu.
Sayfa 181 - Pegasus yayınlarıKitabı okudu
İşsiz ve aç bir insan özgür müdür?
Kitap ve kültür dünyasının kapıları kendisine kapanmış, okuma yazma bilmeyen cahil bir insan özgür müdür ? Yılın 52 haftasında çalışmak zorunda olan, dinlenme, tatil gezmek için birkaç günü biraraya getiremeyen bir insan özgür müdür? Gece gündüz, iki yakasını biraraya getirme tasasında olan bir insan özgür müdür?
Sayfa 78Kitabı okudu
Ne yani; böylesi korkunç bir dünyanın bir de cehennemi mi var ?
Ölmek birşey değil, yaşamamak korkunç
Seninle artık bir düşman bile değiliz; birbirini bir daha hiç, ama hiç görmeyecek iki yabancıyız.
“Sana hiçbir zaman gül bahçesi vadetmedim ben. Hiç bir zaman kusursuz bir adalet vadetmedim ve hiçbir zaman huzur ya da mutluluk da vadetmedim. Sana ancak bütün bunlarla savaşma özgürlüğüne kavuşmanda yardımcı olabilirim. Sana sunduğum tek gerçeklik savaşım.”
- Neden hiç mutlu değilsin Zeze?
+ Neden mutlu olmalıyım?
- Çünkü dünyaya bir kere geliyoruz.
+ İyi ki bir defa geliyoruz Portuga.
- Neden?
+ İkinci bir hayatı kaldıramazdım.
