Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ayşegül Fırat

Ayşegül Fırat
@aysegulfirat
Çiçekler ve renkler ve şiirler ve kediler iyi ki varlar
Sabitlenmiş gönderi
✨ Bunca yüzeyselliğin, ikiyüzlülüğün, midesizliğin, başkalarının hayatını konuşmaktan ibaret hayatsızlığın tam ortasında kimseye dokunmadan, sessiz sakince yaşamaya, anlamlı bağlar yaratmaya, derin ilişkiler kurmaya çalışıyorum. Böyle bir hayata uyumlu olmaya karşı; uyumsuzluğumla başbaşa, birkaç dost ve ailemle birlikte… ✨
Reklam
Ayşegül Fırat tekrar paylaştı.
"Tek istediğim kimseye yük olmadan yaşayıp gitmek."
Ama gelecek, mutlaka, ruh taşlaşmadıysa eğer, her günahın gömüldüğü derinlikten çıkacağı bir an gelir. . Bu yüzden ev neşesiz, tatsız, bunaltıcıydı ama havasında bu bunaltıya uymayan, şaşırtıcı bir yaşama inadı vardı. Mürşit bu inadı fazla ısrarlı, hatta gereksiz buluyordu. Gerçi yaşamayıp ne yapılacağını da bilmiyordu, bunu pek düşünmek

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
336 syf.
·
Puan vermedi
Dünya Ağrısı
Dünya AğrısıAyfer Tunç
8.4/10 · 3.992 okunma
Reklam
Bugüne kadar hayatını bir de tersten yaşama şansı bulamadıysa bu onun suçu değil. Hayat karşısına herhangi bir fırsat çıkarmadı, aksine her dönemeçte elini ayağını bağladı, sürekli sırtına yük yükledi, onu olduğu yere mıhladı. . Gene de sık olmuyordu bu neşeli şeyler, hiddetli, üzülmeli şeyler daha çok oluyordu. Yıllar geçiyor ama hayatlarında acıklı şeyler azalmıyordu. . Yaşanan her şey zamanla soluyordu. Öyle bir soluyordu ki belli belirsiz bir iz bırakıyordu arkasında. İnsan bu ize bakıyor ama yaşandığından emin olamıyordu. Hayatın böyle bir özelliği vardı. Şimdi iyiydi, o geceyi hatırlasa da etkilenmiyordu. Olmamış gibiydi, sanki biri ona anlatmış gibi ya da televizyonda izlemiş gibi. O kadar uzak, o kadar kendisinin dışında. . Büyüyünce beni bırakıp kaçacaksın diye çok korktum dedi. Kardeşinle beni demedi. Beni, dedi sadece. Çok şaşırdı. Kaçıp gitmek aklının ucundan geçmiş değildi. Kaçmak hatta gitmek fiili bile ona bir anlam ifade etmiyordu. . Hayatı küçüktü, dardı ama kendi elindeydi. İçli dışlı olunca insanlar hayatını elinden alıyorlardı. O zamandan beri uzak durmaya çalışıyordu insanlardan. . Kendisi de böyle bir hayat istememişti. Ama hayat böyle bir şeydi, başına gelen, kuramadığın, yapamadığın. Kimseye nasıl bir hayat istersin diye sorulmuyordu. . Dönmek için dönüşünü bekleyecek biri gerekliydi insana, bir canlı, bir kedi bile olabilirdi, bir kanarya ya da hoş geldin diyecek bir muhabbetkuşu. Onun yoktu. Gidenler dönmeyenler.
Her şeyi silebildin mi, kaldırıp atabildin mi? Hafızanı sıfırlaman kolay oldu mu? Ben yapamadım. Beni unut. Beni unut. Beni unut. Yazdın ve bitti. Öyle mi?
İnsan ya kendi kendine konuşur ya kendi kendine yazar. Kendi kendine konuşmayı makbul saymazlar. Oysa ne fark var ki arada? . Yaşamak her şeye rağmen bir iz bırakmaktır yeryüzünde. -Ben de yaşadım, sizin kadar!- . Kim bir defterde benim adımı geçirmek lüzumunu hisseder ki? . İnsan eşya almayı sevmese de boşluklar zamanla doluyor, sonra bir
Külün bir geçmişi var, bir zamanlar ateşmiş hiç değilse.
+Gençliğiniz haram olmuş desenize. -İnsan gençliğini aşka vermezse gençlik neye yarar? +Ama sonunda kaybeden siz olmuşsunuz. -Kayıp mı? Kaç kişi böylesine sevebilmiştir dünyada? +Ama kucağında bir kucak korla kalan siz olmuşsunuz. -İyi ya, boş değildi kucağım. +Ama yandınız, kül oldunuz. -Ama vardım, kül bunun kanıtı.
Sayfa 104Kitabı okudu
Ayşegül Fırat tekrar paylaştı.
"bazı insanlar birbirine aittir, hiç kavuşamasalar bile"
Reklam
Eski defterlerimi okurken yarından önceki yaşamım bana çok acı verdi. Hiçmişim meğer, yalnızca yaşamın getirdiği üzüntüleri umutsuzca göğüslemeye çalışan biriymişim. . ama ben memnunum hayatımdan. Valla. Hırs hırs. Hırs kötü bir şey. Bir kere geliyoruz dünyaya. Onu da vay ille de en büyük ben olacağım kavgasıyla mı geçirelim? . Yaşam ne tuhaf. Bir amaçla yola çıkıyorsun ama olmadık bir yerde buluyorsun kendini. . Hep önümden geçerdim ama burada oturmak hiç aklıma gelmemişti. Birden oturabilirim diye düşündüm. Bu apartmanda oturabilirim. İstediğim yerde yaşayabilirim. Sen öldün çünkü. 32 yaşındayım ve ancak şimdi gerçekten özgürüm. Ama hissedemiyorum baba. Sence neden hissedemiyorum? . Aslında sizinle konuşmaya başladıktan sonra her şeye şaşırdığımı fark ettim. Osman’ı iyi tanıdığımı sanıyordum. İnsan hiç kimseyi tanıdığından emin olmamalı. Gurur ve önyargı işte. İkisi de karşınızdakini tanımanıza engel oluyor. . Asıl soru ne biliyor musun? Asıl soru şu: Bizim aşkımız nimet miydi, lanet miydi? . Yersizlik korkunç bir şey, hele kimsesizlik. Şebnem niye kimsem değil artık? . Oblomov’dan beter haldeyim. İlya İlyiç acınası yaşamıyla uzlaşmıştı en azından, ben uzlaşamadım. Uzlaşamadığım tek şey de kendi yaşamım oldu. . ama anlatamam, anlatmak yeniden yaşamak demek. Her gün kendi kendime yaşıyorum zaten, acılarımı bir de başkalarına anlatarak büyütemem.
Hayır, bunu da anlayamıyorum. Düşündükçe daha da anlayamaz hale geliyorum ve kendimi, yalnızca benim tamamen farklı olduğum şeklindeki korkunç, rahatsız edici düşüncenin saldırısına uğramış buluyorum. İnsanlarla genelde konuşamam bile. Neyi nasıl söylemem gerektiğini de hiç bilmiyorum. . Horiki ile birlikteyken, yürümekten yorulduğumuzda o garip sessizliklerden birine düşmemiz tehlikesi yoktu. Ne zaman başkalarının yanında olsam, o korkunç sessizliklerden birinin aniden ortaya çıkması ihtimaline karşı sürekli tetikteydim. Doğam gereği suskun biri olsam da, sanki büyük bir zafer ya da korkunç bir yenilgi ipin ucundaymış gibi, çaresizce soytarılığıma devam etmek zorunda hissederdim. . Toplumun esrarengizliği; okyanus olan toplum değil, bireydir. Bir şekilde o seraptan, dünyanın o uçsuz bucaksız okyanusundan duyduğum korkudan bir nebze kurtulmuştum. Artık tüm meselelere karşı aynı daimi yargıyı sergilemeye kendimi mecbur hissetmiyordum, bunun yerine duruma göre ve anın gerektirdiği şekilde başkalarına bir dereceye kadar umursamazca davranıyordum. . Artık ne mutlu ne de mutsuzum. Her şey geçip gidiyor. Bu zamana kadar yaşadığım, soğuk bir cehennemi andıran sözde “insan” dünyasında tek gerçek şey bu. Her şey geçip gidiyor. Bu yıl yirmi yedi yaşına gireceğim. Saçlarım beyazladı diye insanlar genelde kırkımı geçtiğimi sanıyor.
322 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.