Sonra büyük bir ihtişamla o büyük fikir geldi aklına. Yazacaktı. Gördüğünü dünyaya gösteren bir göz, duyduğunu aleme duyuran bir kulak, hissettiğini insanlara duyumsatan bir kalp olacaktı.
"Kitaplarla, resimlerle, güzel şeylerle dolu olan, insanların alçak sesle konuştukları, kendilerinin ve düşüncelerinin temiz olduğu bir havayı solumak istiyorum."
Okurken adeta meditasyon etkisi yaratan, kısa öyküleriyle betimlediği her bölümde insanı kendisine daha çok yaklaştıran bir etki var kitapta. Uyku öncesi ve uyku sonrası meditasyonlar…Hayatla ahenk içinde yaşamak için verilen öğütler…Sevginin tanımına farklı bi bakış açısı…Osho’yu tanımak ve ona karşı örülen önyargılardan kurtulmak için yerinde bi kitap. Tavsiye ederim.
Bir fırsatı talihsizlik sayabilir, bir talihsizliği ise fırsata dönüştürebiliriz. Hepsi olayları nasıl karşıladığımızla, nasıl kavradığımızla, perspektifimizle, hayat görüşümüzle, yaşama bakışımız ve onu ele alışımızla ilgilidir.
Yalnızca sessizliği bilenler nihai hakikate yaklaşabilir. Kimse kimseye hakikati getirmemiştir ve sessizliğin ne olduğunu bilmediği müddetçe de kimse kendini nihai hakikate erdiremez.
İnsan manevi zevkleri tattığında ve okuduğu kitaplarla kendini aşabildiğinde, maddi ve anlık zevklerin geçiciliğini fark ediyor. İşte o eşik çok değerli.