Feminizm, cinsiyetçiliğe, cinsiyetçi sömürüye ve baskıya son veren bir harekettir." Bu tanımı seviyorum... çünkü hareketin erkek karşıtı olmakla ilgili olmadığını çok net bir şekilde ifade ediyor. Sorunun cinsiyetçilik olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Ve bu netlik, kadın ve erkek, hepimizin cinsiyetçi düşünce ve eylemi kabul etmek için doğumdan itibaren sosyalleştiğimizi hatırlamamıza yardımcı oluyor. Sonuç olarak, kadınlar da erkekler kadar cinsiyetçi olabilir. Ve bu, erkek egemenliğini mazur göstermese veya haklı çıkarmasa da, feminist düşünürler için hareketi basitçe erkeklere karşı kadınlar için bir hareket olarak görmenin naif ve yanlış olacağı anlamına gelir. Ataerkilliği sona erdirmek için (kurumsallaşmış cinsiyetçiliği adlandırmanın başka bir yolu), zihnimizi ve kalbimizi değiştirene kadar cinsiyetçiliği sürdürmenin katılımcıları olduğumuz konusunda net olmalıyız.
Feminizmin ne olduğunu ve insanların bu konudaki yaygın yanlış anlamalarının neler olduğunu tartışan harika bir kitap. Tutkulu, göz açıcı ve konuya yönelik. Herkese şiddetle tavsiye edilir.
aysel git başımdan ben sana göre değilim
ölümüm birden olacak seziyorum
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
aysel git başımdan istemiyorum
benim yağmurumda gezinemezsin
üşürsün
dağıtır gecelerim sarışınlığını uykularımı
uyusan nasıl korkarsın
hiçbir dakikamı yaşayamazsın
aysel git başımdan ben sana göre
değilim
benim için
Bir anne düşünün, çocuğu 3 yaşındayken kaçırılmış...Ve bir anne daha düşünün, dünyaya getirmesine az bir süre kala trafik kazası sonucu bebeğini kaybetmiş... İki kadın, iki dram ve iki yaralı anne yüreği... Romandaki anneler kaybettikleri evlatları için ağlarken biz de onlar için ağlayacağız. Annelerimizin ne kadar kutsal varlıklar olduğunu
Amin Maalouf, bu kitabını kaleme alırken kimlik ve aidiyet kavramları çerçevesinde bir yol izlemiştir. Maalouf kimlik problemleri tarihsel gerçeklik zemininde tartışmıştır. Tarihsel örnekler bolca vermiştir. Ve bolca kendi deneyimlerini de paylaşmıştır. Kimlik cüzdanlarının bizi tanımaya yetmeyeceği, insanın bu kadar basit görülmeyeceğini anlatmaktadır. Günümüzde hala etkisini sürdüren milletleri, kökenleri, o kişilerden bağımsız aidiyetlerinin geçmişiyle yargılamanın, ırkçılığı ve fobileri beslediğini örneklerle açıklar. Yazar her birimizin kendi çeşitliliğini üstleneceği, kimliğin en üst aidiyet konumuna yükseltilmiş, dışlanma aracı olmadığı bir dünya umut etmekten vazgeçmiyor. Kısacası bütün devlet düzenleri yanlıştır. :)
Ölümcül KimliklerAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20197,8bin okunma