Kitabı beğendim. Öncelikle üslubu akıcı güzel. Okurken sıkılmadım. Yazar kitapta kendisine "Aysel" isminde birinden gelen mektubu anlatmış. Mektubun içeriğinde İntihar etmeyi düşünen ölüm döşeğindeki ateist Aysel'in gerçek imana nasıl kavuştuğu ve ibretlik birçok olay ve ders alınacak bir çok konu var. Kitabı okurken bazen Aysel'e kızıp hatalarını sorgularken bazen de kendinizi sorgulayacğınız anlar olabilir.
AyselHalit Ertuğrul · Nesil Yayınları · 20124,201 okunma
Meğer Allah'a yönelmek, O'na el açmak, O'nun kapısını çalmak ve günahlarının affını O'ndan istemek, dünyadayken insana cennet duygusu yaşatıyormuş da, biz günahkarların bundan haberi yokmuş.
Bizim bir hakkımız zayi olmamıştır. Bilakis, hak etmediğimiz birçok nimete ve hakka sahip olmuşuz.
Biz mahlukuz; yani yaratılmışız. Bizi bir Yaratan var. İnsanı Yaratan, insana zulmetmez. Bilakis, insanı en çok seven ve kollayan O'dur.
Ortada adaletsiz gibi görünen bir şeyin hikmetli bir yönü vardır. Bu imtihan dünyasında her insan bir şeyle imtihan olunur. Her insanın imtihan derecesi de sahip olduğu imkânlara göredir.
Gözü olmayan, gözle imtihana tabi tutulmaz. Üstelik olmayan gözüne karşılık ayrı bir mükâfat alır. Ya gözü olan? Gözü olan, her saniye gözü nasıl kullandığının hesabını vermek zorundadır. Her şey bunun gibidir...
Sizler, kendinizden yukarı mertebelerdeki sıhhatli olanlara bakıp şekva (şikâyet) edemezsiniz. Belki siz, kendinizden sıhhat noktasında aşağıda bulunan biçarelere bakıp şükretmekle mükellefsiniz.
Senin elin kırık ise kesilmiş ellere bak! Bir gözün yok ise iki gözü de olmayan âmâlara bak! Allah'a şükret. Evet, nimette kendinden yukarıya bakıp
Allah, bize kullanmamız için iki mükemmel emanet vermiştir, dedi. Birincisi; kendi vücudumuz ve hayatımız, ikincisi de kâinat ve içindeki binlerce nimetler...
Eğer insanlar hayatı ve kâinat düzenini bozup karmaşık hale getirmeseler doğal bir şekilde yaradılışına; yani veriliş hikmetine uygun olarak kullansalar hiçbir problem yaşamazlar. Bütün
"Ahsenü'l-Kasas" (kıssaların en güzeli) olan Yūsuf kıssasının her aşaması, günümüz müslümanları ve mümin davetçileri açısından sayısız ibretler ve derslerle doludur. Müminler, içinde bulundukları yere ve zamana göre, Yûsuf'un eşsiz mücadelesinin kendi konumlarına tekabül eden aşamasını örnek almalı ve o aşamaya uygun olan