55 syf.
8/10 puan verdi
·
8 saatte okudu
İlk Batı Tarzı Türk Tiyatrosu Mu???
Herkese merhaba !!! Sizi fazla meraklandırmadan hemen konuya geçeceğim : Batılı anlamda , batı tarzında ilk Türk tiyatrosu Şair Evlenmesi. Kitap çok ince olmakla beraber çok eğlenceli fakat sanki okurken hep bir şeyler eksikmiş gibi hissedebiliyorsunuz. Olaylar hemen oldu bitti gitti tarzı, özetleme tekniği biraz fazla kullanılmış gibi geldi. Nikahı kıyan adam Ebulaklaka biraz ikiyüzlü bir karakter :D Verdiği karardan vazgeçip rüşvet ile bir şeyler yapan(spoiler vermek istemiyorum) bir karakter. Ama bana göre mahallenin sürü psikolojisinde olması hoş değildi. Gerçekten sürü gibi birbirleri ne derse kabul ediyorlar ya da biri bir şeyi reddetti mi herkes reddediyor. Kitap daha farklı ve güzel olabilir mi? Bence evet ama bu kitap edebiyatımızın değerli parçalarından biri. Yanlış anlaşılma varsa hemen kısa bir özet geçeyim; kitabı beğenmedim değil, çoğu kitapta olduğu gibi hoşuma gitmeyen yerlerden 3 puancık kırdım ama okunur mu diye sorarsanız tabii ki okunur çok da hoşunuza gidecektir. Gönül rahatlığı ile söyleyebilirim kitap çok sürükleyici. İçime sinmedi hep olumsuz yönlerden bahsettim şunu söylemeden geçemeyeceğim: karakterleri çok samimi ,içten,komik. Kesinlikle karakterleri seveceksiniz. Bir ilk olduğu için çok fazla eleştirmeyi yanlış buluyorum. Okuyacaklara şimdiden keyifli okumalar ♡♡♡♡
Şair Evlenmesi
Şair Evlenmesi
İbrahim Şinasi
İbrahim Şinasi
Şair Evlenmesi
Şair Evlenmesiİbrahim Şinasi · Beyaz Balina Yayınları · 201915,9bin okunma
1062 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Tavsiye etmekte kararsız.
Tolstoy'a ve Anna Karenina romanının Rus edebiyatındaki yerine, önemine değinmeden kısaca bir eleştiri yapmak istiyorum. Son okuduğum kitaplarımda aradığım lezzeti bulamayınca iyi yazılmış olmasından şüphe etmeyeceğim bir roman okumak istedim. Burada Anna Karenina romanı karşıma çıktı elime alıp okumaya başladım. Öncelikle şunu söylemem gerekir ki bu romanı gözümde çok büyütmüşüm. Aradığımı bulamadığımı söylemem gerekir. Şimdi okuma niyetinde olanlar için şunlara değinmek istiyorum. Romanın yazıldığı dönem için Anna Karenina karekteri monotonlaşmış, evlilikte aradıkları tutkuyu bulmayan kadınların kahramanı rolünü oynuyor. Bir çok kadın Anna kadar cesur olamadığı için hayatını aynı evde yabancılaştığı kocasıyla geçirmek zorunda kalıyor. Peki Anna'nın cesaret ettiği şey neydi? Kocasını aşık olduğu adam ile aldatması ve onun için terk etmesi. İkinci roman kahramanımız ise Konstantin D. Levin'dir. Toprak sahibi çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşan sıradan bir insandır. Ama onu sıradan olmanın dışına çıkartan özellikleride vardır. Hayatı anlama çabası. Tanrıyı bulma çabası. Bunu anlamak için uzun araştırmalar içerisine girer. Evlenir. Çocuğu olur. Bu serüvende okur olarak Levin'e eşlik ederiz. Sonuç olarak. Anna Karenina'dan çok Konstantin Dimitriyeviç Levin karakterinin yaşantısını okumaktan hoşlandığımı söyleyebilirim.
Anna Karenina
Anna KareninaLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201938,9bin okunma
Reklam
208 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
İtalyan mimar Raimonda D’Aronco Abdülhamit döneminde İstanbul’da düzenlenecek olan Tarım ve Sanayi Fuarı için tasarımlar hazırlamak üzere davet edilir. İnşaat aşamasında İstanbul’da büyük bir deprem olur. Deprem sonrası imar işlerine Raimonda yetkili kılınır. Böylece 16 yıl sürecek olan saray mimarlığı görevi başlamış olur. Padişah II.
Botter Apartmanı
Botter ApartmanıAyşe Övür · Remzi Kitabevi · 2019563 okunma
208 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
İstanbul yaşaması zor ama her köşesinden tarihi yaşanmışlık izi ile sürprizler yapan bir şehir. İstiklal caddesinin her saat yaşanan koşturmacasından başınızı bir saniyeliğine binalara doğru kaldırırsanız muazzam işçiliklere sahip binaların büyüsüne kapılacaksınız. Botter apartmanı romanı da istiklal caddesinin şişhane metro çıkışında yer alan günümüzde ibb tarafından restore edilerek sergi salonu olarak kullanılan binanın mimarının ve geçmişinde yaşayanların izinden günümüze uzanan bir kurgu ile yazılmış. Botter apartmanı 2. Abdülhamit tarafından terzisi Botter ve ailesi için İtalyan mimar Raimondo D'Aronco'ya yaptırılmış. Dış cephe süslemeleri ile dikkat çekmektedir. Bu süslemeler kitabın kurgusuna da konu olmuş. Bir bina sadece dış görüntüden ibaret değil , içinde yaşayanların izleri ile yaşamın bir parçası. Ne zaman eski bir binayı görsem duvarları olsa da konuşsa, yaşanmışlıkları dile getirse diye düşünürüm. Kim Bilir kimler geldi geçti derim. Yazarda buradan yola çıkarak geçmişin izlerini günümüze taşıyan bir kurgu ile kitabı yazmış. Kurguda yer yer zayıflıklar olsa da ben yine de sevdim botter apartmanı sakinlerini. Okuyun ve binayı daha farklı bir gözle gezin.
Botter Apartmanı
Botter ApartmanıAyşe Övür · Remzi Kitabevi · 2019563 okunma
448 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Öncelikle kitabı beğendiğimi söylemek istiyorum. Zaten yazarı Gökçe olduğu için beklentim çok yüksekti. Şuan bu incelemeyi yazarken 2. Kitabı -Sobe'yi- elime alıp okumamak için kendimi zor tutuyorum. Kitapta +18 içerikler bayağı vardı. Neyse karakter analizi yapacağım. Öncelikle Ansel ile bazen aramda bağ kuruyordum ama bazen saçma
Saklambaç
SaklambaçN. G. Kabal · Martı Yayınları · 20224,671 okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
Ön Bilgi Yemek İstemeyen Okumasın :D
Reşat Nuri Güntekin, 1930 yılında yazdığı bu eserle roman kahramanları üzerinden o zamanlarda yaşanan kuşak çatışmalarını, değişen topluma ayak uydurmayı, kısaca bir ailenin dramını ele alıyor. Fikret, evden kurtulayım diye başka bir cehenneme gelin olarak gider. Necla sırf maddiyat ve ablasına nispet için ablasını değil sonradan kendisini alan adamla Suriye'ye yarım düzineden fazla olan çocuklu bir ailenin üçüncü annesi olarak fakirhaneye, Şevket, Ferhunde'nin bitmek bilmeyen arzularından para sevdasından vs. hapse gider. Leyla da bir avukatın metresi olur ve kitabın sonunda bize çocuklarına verdiği yüksek ahlâkla ve bu konudaki katı kuralları ile bilinen Ali Rıza Bey de Hayriye Hanım da bu Yaprak Dökümü'nün bir parçası oluverir. Yalnız gözler, yitmiş görüneni saklamamaktadır. Kitap şöyle biter: Ali Rıza Bey o günlerde, bayram elbiseleriyle bayram beşiğine binmiş çocuklar kadar neşelidir. Yalnız, sokaklardaki kalabalığın içinde ara sıra eski kahve arkadaşlarından bazıları ile göz göze gelmese... Kitap Ayşe'yi anlatmaz, onu bize bırakmıştır. Kim bilir bu güzel, masum kızın pek acı kaderi nasıl olacaktır.
Yaprak Dökümü
Yaprak DökümüReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 201628,3bin okunma
Reklam
64 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Yazarın okuduğum ilk kitabı, farklı ama güzel bir anlatım tarzı var. İlk başta bir sıkıcı gelmedi değil ama sonra toparladı. Parisli bir beyefendi ile dönemin bazı dedikodularına mazhar olmuş ve bu sebeple kendini sosyal hayata kapatmış bir Brassard vikontunun sohbetleri dahilinde kısa bir yolculuk hikayesi. Okunmaya değer. Keyifli Okumalar!
Kırmızı Perde
Kırmızı PerdeBarbey d'Aurevilly · Can Yayınları · 2021126 okunma
208 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Botter Apartmanı
Merhabalar, Botter Apartmanı, İstanbul İstiklal caddesi üzerinde bulunan bir apartmandır. Bugünkü İsveç konsolosluğunu binasının yanına 1900'lü yıllarda inşa edilmiştir. Padişah 2.Abdülhamit tarafından sarayın resmi terzisi ve modacısı olan Hollanda uyruklu Jean Botter için, dönemin ünlü mimarı Raimondo D'Aronco tarafından
Botter Apartmanı
Botter ApartmanıAyşe Övür · Remzi Kitabevi · 2019563 okunma
232 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Kırgın Fısıltılar
Herkese Merhaba, Çok mutlu bir şekilde kitabımı bittirdim. Kapaklarına bakan karanlık bir hikaye olduğu sanır ama öyle değil. Kitabımız;Başrollerimizin anlaşmalı evlilik yapmalarıyla başlıyor. Bir mafya ailesinden düşman olan mafya ailesini bir kadın bir adam evlendirilip, barış sağlamak için.Kitapda çok fazla söylecek bir şey yok, ben her
Kırgın Fısıltılar
Kırgın FısıltılarNeva Altaj · Artemis Yayınları · 20231,028 okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
Doktorunu iyileştirecek hasta
İstiklal Caddesi’nde “ya bu bina kim bilir geçmişte ne güzeldi,” dedirten binalardan biriydi Botter Apartmanı. Yapıldığı yıllarda verilen adıyla Casa Botter. İBB bu iç geçirmemizi duymuş olacak ki binayı restore edip geçtiğimiz Nisan’da açtı. O gün gidip gezmiştim. Pek mutlu oldum binanın yeni haline. Siz de bir yolunuzu düşürün derim. Romanımızın ana mekânı da Botter Apartmanı. Her ne kadar romandaki karakterler ve olay örgüsü kurgu olsa da binanın mimarı Raimondo D'Aronco'un hayali torunun kahramanlardan biri olması, İstiklal Caddesi civarındaki tanıdık yerlerin kitapta yer alması, bizi romandaki akışa yaklaştırıyor. Biri binanın yapıldığı dönemde mimarının bir çamaşırcı kızla diğeri de günümüzde binada ailesinden kalan evde oturan psikiyatrist Kaan ile mimar dedesinin yaptığı binayı görmeye İstanbul’a gelen İtalyan Esta’nın arasında parlayan aşkların hikâyelerini paralel okuyoruz. Ara ara da sıkılıyoruz okurken:)
Botter Apartmanı
Botter Apartmanı
kitabının esas oğlanı psikiyatrist olunca “içine atıyorsun atma, dünyadaki bütün hastalıkların sebebi bu içine atmak,” repliğini hatırlattı kitabın düşünce örgüsü bana. Kitabın yazarı
Ayşe Övür
Ayşe Övür
kitabı yazarken “Her psikiyatristin kendisini iyileştirecek bir hastaya ihtiyacı vardır,” cümlesinden epey etkilendiğini ifade etmiş söyleşilerinde. Kitabı okurken bu etkilenmenin olay örgüsünün inandırıcılığını biraz zorladığını düşündüm. Ezcümle bence kötü kitap değil, kolay da okunuyor, muhtemelen böylesine kolay okunduğu için de bu kadar çok satıyor.
Botter Apartmanı
Botter ApartmanıAyşe Övür · Remzi Kitabevi · 2019563 okunma
Reklam
120 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Runik Kitap'tan çıkan "Nasıl Okumalıyız" serisinde içinde en çok beğendiğim kitap oldu. Gerçekten Kierkegaard'u okumaya başlayanlar ve okuyanlar için faydalı bir rehber. Onun kişiliğini, eserlerinde bahsettiği önemli kavramları ve yazdıkları ile neyi amaçladığını kısa ama öz bir biçimde açıklayan bir kitap olmuş. Felsefe ile Din arasındaki mesafeyi bulanıklaştırmıştır. Kendi çağının Danimarka'sından dünyaya ve Hristiyanlığa aşkın bir şekilde bakmış, ölümünden sonra etkisi Almanya'ya oradan Fransız Varoluşçulara yayılmıştır. Özellikle hakikat anlayışı, benliğe ulaşma arzusu, estetik ve etik konularında insanın ufkunu açan bir filozof.
Kierkegaard’u Nasıl Okumalıyız?
Kierkegaard’u Nasıl Okumalıyız?John D. Caputo · Runik Kitap · 04 okunma
202 syf.
9/10 puan verdi
·
30 saatte okudu
Alla beni pulla beni ve şarap aşkım
Bazen aklım almıyor. Bütün bu büyük dehaların nasıl zamanında bu kadar ileri görüşlü olduğu, birden fazla alanla yetinmeyerek onlarca alanda ileri çıktığı…Büyük bir başarı. İşte Hayyam da öyle bir insandı. Öncelikle ben bu zamana kadar ağırlık olarak felsefe, bilim ve psikoloji gibi içeriklere inceleme yazdım. Çünkü çözümleyerek ve kitabın
Dörtlükler
DörtlüklerÖmer Hayyam · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202122,1bin okunma
56 syf.
2/10 puan verdi
·
16 saatte okudu
Berbat
Beş on sayfada yine de edebi bir şekilde aktarılacak hikayeyi elli sayfaya yayan Fransız yazarımızın gereksiz sayıdaki fazla karakterler ve gereksiz uzun betimlemeleri ile beni bunalttığı hikayesi. İçinde kayboluyorsunuz, kötü anlamda. Güzel işlenebilecek bir hikayeyi çöp etmiş elinde. Kesinlikle tavsiye etmem.
Perde Arkası
Perde ArkasıBarbey d'Aurevilly · Can Yayınları · 2021218 okunma
144 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
Deyə bilərəm ki, kitabı oxuyanda üşüdüm. Oxuduqca hər şey canlanır və sən də istər-istəməz hekayənin bir parçası olduğuna dair düşüncələrə dalırsan. Tolstoyun necə öldüyünü nəzərə alsaq, bu kitab istər-istəməz mənə təsir etdi. Tolstoy bu əsərində təbiətlə insan mübarizəsini arxa plana keçirərək, insan ruhunda acgözlüklə təvazökarlıq, xeyirlə şər arasındakı sonsuz savaşı sarsıdıcı hekayə ilə göstərir. Ustad Vasili Andreyiç öz var-dövlətinə var-dövlət qatmaq istəyən acgöz bir ustadı, Nikita isə onlara deyilənləri etməyə öyrəşmiş, əzilmələrə öyrəşmiş aşağı təbəqəni təmsil edir.
Efendi ile Uşağı
Efendi ile UşağıLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20167,9bin okunma
137 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.