AYŞENUR KAYABAŞI | FOTOĞRAF #ALINTI
“Ne işin var burada?”dedim soğuk bir sesle. Her şey tamamdı. Buz bakışlar, ciddiyetle birbirine yapıştırdığım dudaklarım, kollarımı göğsümde bağlayışıma kadar baştan aşağı eksiksizdim. Tabii havalı çıkışım yerle yeksan olmadan yirmi saniye ancak öyle kalabildim. Anneme dert anlatmaya çalışıp aynı anda koşan Ilgın pencereye yapışan sinekler gibi sırtıma çarpmıştı. Onun koşuşturmasını fark edemediğimden ikinci kez Tolga'nın kucağına düştüm. Şükürler olsun ki sahte nişanlım hacı yatmazlara benziyordu. Adama ne kadar çarparsam çarpayım sendelememişti bile. “Beni özlemediğini söyleyeceksin ama kendini sürekli kucağıma atarsan nasıl inanayım sana?” Tolga Sağlam'a sadece rezil olsam bir nebze kaldırabilirdim. Hem rezilliğimi seyrettirip hem de lafı yiyince üstüne soğuk su içmek geliyordu içimden.
Bu bir alıntı değildir!
Evet kitaplığım da ki kendimce boş, vasıfsız bulduğum bu kitapların tamamını buraya ekledim ki ileride dönüp baktığımda şimdiki hâlime şükür edebileyim. Çünkü kitapları en kısa zamanda elimden çıkartmayı düşünüyorum. Ama incelemelerini yazarken fark ettim ki iyi ki de bu kitapları okumuşum dedim. Çünkü hayatımızda ki kötü şeyleri yaşarken biliyoruz ki iyi şeylerin değerini anlıyoruz. Yani diyeceğim o ki iyi ki bu tarz kitaplara tam yaşımda yer vermişim ve merakımı gidermişim. Yoksa bir ömür bu tarz kitaplara ilgim her zaman içimde bir ukte olarak kalabilirdi ve ben bunu hiç istemem. İşi en başından kökünden halletmişim. Ve şimdi daha mutluyum.. Umarım ne demek istediğimi anlyorsunuzdur. Okuduysanız teşekkürler :)
Reklam
Alıntı
Hep böyle miydik? Ne zaman masumiyeti bir zarla, zekayı sayısalla, güzelliği kiloyla, aşkı parayla, sağlığı sosyallikle, normalliği eşitsizliğe boyun eğmekle ölçer olmuştuk?
Sayfa 460Kitabı okudu
"...Birini sevmek tam da böyle bir şeydi galiba, kaybettiğin her kim olursa olsun senin diğer yarın o boşluğu dolduruyordu.Sende eksik olan neyse onunla tamamlanıyordu."
Kendi küçük dünyalarında kurdukları kalıplarda mutluydular ve o kalıpların dışında olan herkes, onlar için anormal ve yanlıştı.
Sayfa 15
Teoman beni kollarına alıp başımın tepesini öptü. "Sana geçmişi önemsemediğime ve sonun olacağıma dair söz verdim. Şimdi bu yüzden uzaklaşıp gideceğimi düşünme. Ha, olay çıkarsa, malum şahıs gelirse karışmam diyemem ama buna kızdığım da hedefimin sen olmadığını bil." Tüm atmosferi bozacağıma emin bir şekilde "Naif bir kız gibi tüm siniri bana yönelttiğini düşüneceğimi sana düşündüren ne? Ayrıca böyle 'sonun olacağım' deyince tehdit ediyormuşsun gibi oldu," dedim. Teoman bezgin bir şekilde iç çekti. "Tüm romantikliği bozmakta üstüne yok, değil mi?" "Sen de kullanacağın kelimeleri düzgün seç o zaman." Yeniden iç çekerek beni bıraktı. "Bir gramer polisiyle çıkmam benim hatamdı." "Nazi," diye düzelttim. "Gramer nazisi." "Doğru, bu sana daha uygun."
123 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.