" Kendinle kurduğun ilişki çok önemlidir evlat. Fakat diğer insanlarla yani toplumla kurduğun ilişki de günlük yaşantını aynı derecede etkilenmiyor mu sanıyorsun ?"
" Yaşadığın toplumdaki ortak düşüncelere tamamen karşısın, değil mi? Daha da önemlisi toplum - siz ona sistem veya devlet diyorsunuz - bu farklı bakış açılarınızı duymak dâhi istemiyor! Sizi tamamen baskı altında tutuyor ve size yaşam hakkı bile vermek istemiyor, değil mi? Bunca şeyden sonra hâlâ kendi özel alanında, kendinle kurduğun ilişkide tamamen özgürüm diyebilir misin? Artık anlaman gerek evlâdım ! Sen tutsak bir insansın. Bir mağaranın içinde ve o yobaz toplumun baskılarına maruz kalan ama aklının içinde özgürlüğü tadan ancak asla yaşamayan basit bir tutsaktan ibaretsin . "
₭₳₮ł̇Ⱡ 2419
Başarılı üniversite öğrencisi Seda, Selin ile aynı evi paylaşmaktır. Selin başına buyruk, asi ve uçarıyken Seda tam tersidir.
Zengin, şımarık ve tehlikeli Bertuğ ise Seda'ya takıntılıdır ama bu takıntı sevgiden değil tamamen reddedilmenin verdiği öfkedendir. Diğer tarafta ise Helin karakterimiz var ve bu tehlikeli adam ile nişanlıdır.
Bertuğ evinde yasaklı madde kullanıp alkol almaya başlamışken şişedeki bir adet kesik parmağı görür ve şoka girer. İşte bu noktada hikayemize Nadciv adlı karakterimiz giriyor ve cinayetler başlıyor.
Başlarda katilin hikayesini okurken bir bakıyoruz 400 yıl sonrasına giderek bilimkurguya dönüyor. İşte o kısımları çok daha şaşırtıcı.
Yazar hikayeye "yeni kitap programı başlatıldı." diye giriş yapınca "Bu kitap beni şaşırtacak belli." dedim. Yanılmamışım. Bilimkurgu, gerilim türünde ama gerilim kısmı dozunda ve keyifli, hele hakettiklerini düşününce oldukça keyif verdi demeliyim. Bilimkurgu tarafı ise ayrı heyecan verdi o yüzden devamını merak ediyorum. Şaşırtıcı, heyecanlı, farklı ve akıp giden hikayesi var. Bir günde bitirdim. İkinci kitaba da hemen başlayacağım. Serimiz iki kitaptan oluşuyor notunda bırakıp gidiyorum efendim.
Sevgiyle ve kitapla kalın
KATİL 2419
Herkese Merhabalar...
Sizlere bana farklı bir okuma deneyimi sunan ve beni farklı bir maceraya sürükleyen kitap ile geldim.
İlk başta yazarımızın samimi önsöz girişi ile kitap beni zaten yakalamış ve içine almıştı.
Tutkudan bahsediyor.
Tutku ile yapılan her eylemin kalbinde olan eşsiz güzellik ve kutsallığı uyandırdığı ile ilgili
" Sevgisizlikten maddi anlamda ölemezsin belki ama manevi anlamda ölümü tatmış kadar acı çeker ruhumuz. Bana göre arkadaşlık, dostluk veya aşkı güzel ve anlamlı kılan şeyin sebebi budur. Sevmek."
"Bana anlattığın bu hayallerin sadece hayal olarak kalmayacaktır, inan bana! Her hayal bir gün gerçekleşir. Tanrı kuluna yaşatmayacağı şeyi hayal ettirmezmiş. Ben buna inanıyorum."
" Bence insanları tutkuyla sevmeyi deneyin. En önemlisi de kendi benliginizi tutkuyla sevmeye çalışın. Kendi varoluşunu gerçekten sevmeyen bir birey, kendinden başka hiçbir varlığı gerçek mânâda sevemez."