Başta annem babam olmak üzere yakın akrabalarım ve tanıdıklarımla konuştuğumda hep hayat pahalılığından söz ederler. Bir de haberlerde ve de sosyal medyada geçim sıkıntısından şikayet edenleri görüyor, duyuyor ve okuyorum. Geçenlerde de 1k'da bir üniversite öğrencisi parasızlıktan şikayet ederken insanın içine işleyen şu cümleyi okumuştum:"insanın bir kitapçıda beğendiği kitapları almak isterken tereddütle elini cebine atması can sıkıcı!" diye yazmıştı. Evet, nazikçe ifadesi 'can sıkıcı!', denir buna. Ama gerçekte ise bir fakülteyi bitirmek üzere olan genç bir insanın gururuyla oynamaktır bu, zulümdür bu! Benim de üç çocuğum ögrenci ve bütün Avrupa'da ilkokuldan üniversiteye kadar sanırım en az 80 milyon öğrenci vardır. Ve kitap alırken ya da okul için ihtiyaç duyduğu diğer malzemeleri satın aldığında elini tereddütle cebine atan bir öğrenci bulamazsınız. Çok az bir ihtimal anne baba işsiz ise, böyle bir durumda bile sosyal devletin yardım eli çok önceden uzanır o öğrenciye. Neden Almanya'da, Avrupa'da ve diğer gelişmiş ülkelerde hayat pahalılığı yok da Türkiye'de, Ortadoğuda hayat pahalılığı var?
Ucuz ölümlerle hayat pahalılığı arasında doğrudan doğruya bir bağ vardır!
İnsan ve canlıların hayatının değerli olduğu yani ölümün pahalı olduğu toplumlarda hayat pahalılığı yok, yaşamak kolaydır. İnsan ve canlı yaşamanın kıymetsiz, ölümün ucuz olduğu toplumlarda ise geçinmek zor, hayat çok pahalı olur!