Sağlık Psikolojisine Doğru
İnsan sağlığı ve hastalığı üzerine yeni bir anlayış doğuyor. Bu anlayış öylesine heyecan verici ve olağanüstü olasılıklara gebe ki, henüz sınanmamış ve onaylanmamış, yani bilimsel bilgi olarak benim senmemiş de olsa kamuoyunun önüne bu konu ile çıkma isteğime karşı koyamıyorum. Bu anlayışın tem el varsayımları: 1. Her birimizin biyolojik
Okunmaya o kadar değer ki
LEV TOLSTOY, İTİRAFLARIM’DAN Eğitimli ve bilge kişilerin ortaya koydukları akla dayalı bilgi yaşamın anlamını reddederken büyük insan kitleleri, bütün insanlık, bu anlamı akıldışı bilgiyle algılıyordu. Bu akıldışı bilgi ise inançtır, tam da benim kabul edemeyeceğim şey. Bu, Tanrıdır; altı günde yaradılış, şeytanlar ve melekler ve diğerleri.
Reklam
Medenî dünyada okul eğitimi fazlasıyla entellektüel, ilmi; öbür taraftan da pek az manevî, egzakt hümanistiktir. Mûtad tabirler kullanarak onu fazlasıyla egzakt ve pek az klasik diye vasflandırabiliriz. Bugün çocuk yuvasından üniversiteye kadar eğitimin bütün merhalelerinden geçmiş bir kişinin tahsili sırasında, “insan doğru dürüst olmalıdır ” diye bir defa olsun bile duymuş olmadığını tasavvur edebiliriz. Evvela okuma yazmayı ve hasabı öğrenmiş, bundan sonra fizik, kimya, etnoloji, coğrafya, siyasî nazariyeler, sosyoloji vs. okumuştur. Bir sürü gerçekleri ve bu arada düşünmeyi de öğrenmiş, fakat asîl olmamıştır. Tarih, sanat, edebiyat, ahlâk, hukuk gittikçe az okunan dallar durumuna düşmüştür.
Romandan 15 alıntı: 1. “Gerçek olan biri beni düşlüyor. O gerçek, ben ise bir düş oluyorum.” 2. “Dünya'yı rüyalarımla keşfetmeye çalıştım. Bu, yeterince cesur olmadığımın bir göstergesi olabilir. Aynı hatayı senin de yapmana yol açmak istemiyorum. Sana izin veriyorum, git. Git ve benim göremediklerimi gör, benim dokunamadıklarıma dokun,
Bir insanın nasıl olup da bir başkasını etkileyebileceği sorusuna bireysel psikolojinin verdiği yanıt, burada da yine birbiriyle ilişkili durumların rol oynadığı yolundadır. Tüm yaşamımız, insanların birbirini karşılıklı etkileyebileceği varsayımına bağlı olarak akıp gitmektedir. Söz konusu etkileşim, bazı koşullarda, örneğin öğretmen ve öğrenci,
Say Yayınları
Ona söylenen bütün sözler 'sus' diye başlamıştır, bütün nesneler 'cıs' diye tanımlanmıştır; bütün meraklar 'hayır' diye yanıtlanmıştır; bütün sevinçler 'ayıp' diye kınanmıştır; bütün sokaklar 'içeri' diye bitirilmiştir; bütün ufuklar 'otur' diye karartılmıştır; bütün büyükler 'doğru' diye kutsanmıştır; bütün oyunları ve arkadaşları 'kötü' diye
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.