“— Evet Mişa, diye devam etti, saadetimizin değerini bilmiyorduk; saadet kaçtı avuçlarımızdan. Şimdi de burada oturmuş, irademiz, umudumuz yitmiş, içip duruyoruz. Ve rüzgâr mezarımız üzerinde uğulduyor... Piyesin beni allak bullak etti...”
Reklam
Her şeyden hoşnutsuzluk duyuyorum. Herkesi ayıplıyorum. Kimisini budala buluyorum, kimisinden de tiksiniyorum. Bir başkası namussuz. Yalnız bir ben kusursuzum. Yolumu şaşırdım zannediyorum, bu da çok ağır benim için.
“Evet, yaşayış tarzımız çok kötü. Hareket tarzımızı değiştirmemiz gerek
Bu öyle bir dönemdi ki gerçek ve temiz duygular, temiz aşklar, adi ve modası geçmiş şeyler diye görülüyordu. Kimseler sevmiyordu, ama herkes hayatın zevkini çıkarma susuzluğu içindeydi. Böylesine zehirlenenler tuzlu ne varsa hepsini, bağırsaklarını parçalayan ne varsa hepsini doymak bilmeden içiyorlardı.
Sadece size, acı ve zorlu bir aşkla sevdiğimi söylemem gerekiyordu... Bu duygu tümden yıktı beni... Gururumu bile kaybettirdi...
Reklam
“Herkes dünyayı değiştirmeyi düşünüyor; kimse kendini değiştirmeyi düşünmüyor”
Görüyorum ki tatlı, sevimli, yüreği sızlatacak kadar güzel biri kalkıp günah işliyor, ağır bir günah işliyor.
“Semiyon Semiyonoviç öksürdükten sonra: — Bir kadın, dedi; tek bir adamla yaşadığı zaman, içinde doğal olarak yalnız o adama ait olma arzusu doğar. Erkekte ise sadece kadının vücuduna sahip olma arzusu. Sizden açık yürekli, doğru olmanızı diliyorum. Şöyle iyice bir düşünün, ön yargılarla yalanlar arasında, bütün benliğinizi yakan, nefis arzularına düşkünlüğün doğal isteğini duyacaksınız.”
51 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.