Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ama görüyorsunuz ki, bazen insanların çok kötü anları oluyor...
Gün o kadar berrak, o kadar ılık. Ama ben, öyle hissediyorum ki bu evlerde, bu perdelerin ardında, karanlık ruhlu insanlar gizleniyor. Onlarla yaşamak zorundayım üstelik, anlıyor musunuz?
Reklam
Bir hastalık gibi girdiniz içime. Sık sık sizi düşündüğümü fark ettim. Gücümün dışındaydı sizi düşünmemek. Gelip sizi bulmam, açıkça bunu söylemem gerekiyordu. Kararımı verdim bugün. Görüyorsunuz işte, size aşkımı söyledim...
Otuz beş yaşındayım, diyordu; ama hayatım sona erdi. Aşkla aldatamam kendimi. Alay atının birden tahta at olduğunu anlamaktan daha kederli ne olabilir? Ama bir cesetten farksız olan bu gövdemi daha uzun süre, çok daha uzun süre sürüklemem gerekiyor...
Düşünün bir kere: Kabiliyetli bir halk, zengin bir memleket. Böyle olduğu halde gördüğümüz nedir? Kendini beğenmiş vaiz ağzı.
Kulaklarımıza kadar batağa gömülmüşüz. Halk dipdiri çürüyor.
Reklam
Büyük düşüncelerden, büyük duygulardan yoksun yaşıyoruz.
Ben hayatı yutmak istiyorum, sizse bana, sadece gücünü yitirmiş insanlara yarayacak olan bir damla şekerli su sunuyorsunuz...
Şimdi ona öyle geliyordu ki, bütün insanlara, istisnasız herkese basit gerçeği söyleyebilecek, herkes de ona inanacaktı. Onlara: “Görüyorsunuz,” diyecekti, “böyle yaşamaya devam edilemez: Devletler kin üzerine kurulmuş; hudutları kin çizmiş. Her biriniz bir kin demetisiniz, topları her yöne çevrilmiş bir kalesiniz. İnsanlar hayatta sıkıştıklarını zannediyorlar, bu korkutuyor onları, bütün dünya kinden bunalıyor. İnsanlar birbirlerinin kökünü kazıyor, dereler gibi kan akıyor. Yetmez mi bu size? Gözünüz doymadı mı hâlâ? Burada da, her evde insanın insanı yok etmesini mi istiyorsunuz? Aklınızı başınıza toplayın, indirin silahları kaldırın hudutları, hayatın kapılarını, pencerelerini açın... Buğday ekmek için yeteri kadar toprak, sürüleri otlatmak için yeteri kadar çayır, bağ yetiştirmek için yeteri kadar tepe var... Toprağın derinliklerinde tükenmez hazineler var. Herkese yer var... Geçmiş yüzyılların karanlıklarına daldığınızı görmüyor musunuz?..”
Aşk nereden gelir, hangi uzaydan gelir? Nasıl çekmeli onu? Hangi büyülü sözleri söylemeli ki gelsin? Yoksa tozların içine yatıp: Allahım, bana aşkı gönder diye bağırmak mı gerek...
51 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.