Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sabah gazetesinden akşam gazetesine kadar saatler akıp gidiyordu. Ekaterina Dimitrievna, çevresindeki insanlar, sadece gelecekle, zaferle barışın hayal edilen günleriyle yaşıyorlardı; bu bekleyişleri pekiştiren her şey sonsuz bir sevinçle karşılanıyordu. Bir başarısızlık haberi gelecek olsa, herkes karamsar oluyor, yılgınlığa düşüyordu. Birer manyaktan farkı olmayan insanlar, kendilerini dedikodulara, nakledilen sözlere, gerçek dışı haberlere kaptırıyorlardı. Gazetedeki bir satır onları coşturmaya yetiyordu... |İki Kız Kardeş -Aleksey Tolstoy
“— Evet Mişa, diye devam etti, saadetimizin değerini bilmiyorduk; saadet kaçtı avuçlarımızdan. Şimdi de burada oturmuş, irademiz, umudumuz yitmiş, içip duruyoruz. Ve rüzgâr mezarımız üzerinde uğulduyor... Piyesin beni allak bullak etti...”
Reklam
Sokağa fırlamak, vahşi bir sesle: “Yaşamak istiyorum, yaşamak!” diye bağırmak geliyordu içinden.
“Semiyon Semiyonoviç öksürdükten sonra: — Bir kadın, dedi; tek bir adamla yaşadığı zaman, içinde doğal olarak yalnız o adama ait olma arzusu doğar. Erkekte ise sadece kadının vücuduna sahip olma arzusu. Sizden açık yürekli, doğru olmanızı diliyorum. Şöyle iyice bir düşünün, ön yargılarla yalanlar arasında, bütün benliğinizi yakan, nefis arzularına düşkünlüğün doğal isteğini duyacaksınız.”
Reklam
Seviyorum,” diye düşündü, “doğru olan bir bu. Ne yaparsam yapayım, aşk yüzündense bu yaptıklarım, iyidir daima.”
Otuz beş yaşındayım, diyordu; ama hayatım sona erdi. Aşkla aldatamam kendimi.
Tolstoy'a sormuşlar. "Nasıl mutlu olursunuz?"... Tolstoy cevap vermiş: "Sahip olduğum şeylere sevinerek, sahip olmadıklarıma üzülmeyerek."
51 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.