“Şu ana kadar kendiliğinden biten otlar gibi yaşadım. Bomboş bir çöl! Koyvermişim kendimi! Benzerlerime karşı ne bencil, ne kaygısız yaşamışım. Vakit geçmeden kendimi toplamalıyım.”
Ama insan ancak arzularına uygun, ulaşabileceği birine aşık olabilirdi. Örneğin bir heykele, bir buluta aşık olunamazdı.
Reklam
“Evet, yaşayış tarzımız çok kötü. Hareket tarzımızı değiştirmemiz gerek
Genç kızlar bekaretlerini, evli kadınlarsa sadakatlerini silip atmışlardı kafalarından.
Bu öyle bir dönemdi ki gerçek ve temiz duygular, temiz aşklar, adi ve modası geçmiş şeyler diye görülüyordu. Kimseler sevmiyordu, ama herkes hayatın zevkini çıkarma susuzluğu içindeydi. Böylesine zehirlenenler tuzlu ne varsa hepsini, bağırsaklarını parçalayan ne varsa hepsini doymak bilmeden içiyorlardı.
Reklam
slav meselesi,dünya politikasının mihveridir.birçok kişinin başını yiyecek bu mesele.işte bunun için Slavların orijin yeri olan Balkanlar,Avrupa'nın çıban başından başka bir şey değil.
Şimdi ona öyle geliyordu ki, bütün insanlara, istisnasız herkese basit gerçeği söyleyebilecek, herkes de ona inanacaktı. Onlara: “Görüyorsunuz,” diyecekti, “böyle yaşamaya devam edilemez: Devletler kin üzerine kurulmuş; hudutları kin çizmiş. Her biriniz bir kin demetisiniz, topları her yöne çevrilmiş bir kalesiniz. İnsanlar hayatta sıkıştıklarını zannediyorlar, bu korkutuyor onları, bütün dünya kinden bunalıyor. İnsanlar birbirlerinin kökünü kazıyor, dereler gibi kan akıyor. Yetmez mi bu size? Gözünüz doymadı mı hâlâ? Burada da, her evde insanın insanı yok etmesini mi istiyorsunuz? Aklınızı başınıza toplayın, indirin silahları kaldırın hudutları, hayatın kapılarını, pencerelerini açın... Buğday ekmek için yeteri kadar toprak, sürüleri otlatmak için yeteri kadar çayır, bağ yetiştirmek için yeteri kadar tepe var... Toprağın derinliklerinde tükenmez hazineler var. Herkese yer var... Geçmiş yüzyılların karanlıklarına daldığınızı görmüyor musunuz?..”
“Kendi kendine yalan söylemek neye yarar,” diye düşünüyordu. “Mutluluk susuzluğu her şeye baskın çıkar. Her şeyin tersine, mutlu olmak istiyor muyum? İstiyorum.
Okusa? Ama ne okuyacak? Hayal kursa? Neyi hayal edecek? Eskinin düşünceleriyle düşleri, bugün nasıl da anlamsız oluvermişlerdi!
51 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.