Bir defasında hurma ağaçlarını taşlayan bir çocuğu yakalayanlar, cezalandırması için yaka paça Sevgili Peygamberimizin (s.a.v.) huzuruna getirmişler, ama Peygamberimiz (s.a.v.) onu azarlamak yerine, “Evlâdım, ağaçları niye taşlıyorsun?” diye sormuştur. Karnının aç olduğunu öğrendiğinde, “Hurma ağaçlarını taşlama da altlarına dökülenleri ye.” buyurarak ona doğruyu öğretmiş, başını okşadıktan sonra, “Allah"ım, (c.c) bu yavrunun karnını doyur.” diye dua etmiştir. (Ebû Dâvûd, Cihâd, 85)
Azarlamak hiç yoktan iyidir. En azından karşında seninle konuşan biri oluyor.
Reklam
Oysa bildiğim kadar çocuklarına sistem olarak yazdı denetimi Öğreten tek toplum biziz. sizler onlara yalnızca neler yapmaları gerektiğini söylemek yetiniyorsunuz. iyi davranın diyorsunuz ama nasıl? bunu hiç belirtmiyorsunuz . bütün yaptığınız onları azarlamak ve cezalandırmak. ne aptallık.
Biliyor musunuz, plastik leğenlerle süslü yoksul bir dağınıklığın içinde yüzen annem sadece bizi azarlamak için açardı ağzını, azarlamaycaksa imkanı yok konuşmazdı.
Sayfa 32 - Anahtar
"beni üzen, hasta eden şeyleri neden kendime saklamıyorum? neden seni de üzüyorum? neden daima bana acımak ve beni azarlamak fırsatını veriyorum sana?"
Yaşamını bir bütün olarak düşünüp endişelenme. İleride başına gelmesi muhtemel acı olayların hepsini de düşünme ve her durumda kendine şu soruyu sor: "Bunda katlanılmaz, dayanılmaz olan ne?" Verdiğin cevap yüzünü kızarttı. Öyleyse kendine canını sıkan şeyin gelecek ya da geçmiş değil, şimdiki zaman olduğunu hatırlat. Aklını böyle kısıtlayıp, buna katlanamayacağını düşündüğünde aklını azarlamak canını sıkan şeyi önemsiz kılar.
Reklam
768 öğeden 641 ile 650 arasındakiler gösteriliyor.