Mevcut küresel koşullarda, Avrasya'nın yeni jeopolitik haritasında kilit önemdeki en az. beş jeostratejik oyuncu ile (son ikisi kısmen oyuncu olarak nitelendirilebilecek) beş jeopolitik eksen belirlenebilir. Fransa, Almanya, Rusya, Çin ve Hindistan büyük ve etkin oyunculardır; öte yandan, Ingiltere, Japonya ve Endonezya çok önemli ülkeler olmakla birlikte bu şekilde nitelendirilmezler. Ukrayna, Azerbaycan, Güney Kore, Türkiye ve Iran kritik olarak önemli jeopolitik eksen rolünü oynarlarken, Türkiye ve Iran'ın her ikisi de bir ölçüde, daha sınırlı kapasiteleri dahilinde aynı zamanda jeostratejik olarak da etkindirler. Sonraki bölümlerde her ikisi hakkında da daha fazla şey söyleyecektir.
Enver Altaylı Yine Sahnede
Azerbaycan darbesinin planlayıcılarından biri de Enver Altaylı'ydı. Enver Altaylının kim olduğunu bir daha anımsayalım: 1963 yılında Harp Okulu'ndan atıldı. Dönemin MİT Müsteşarı Fuat Doğu tarafından MİT'e alındı. 1970'li yıllarda MHP'nin yayın organı olarak bilinen Hergün gazetesinin genel yayın yönetmenliğini yaptı. MHP'nin Federal Almanya'daki kilit ismiydi. O yıllarda Alman istihbaratının en önemli ismi Dr. Kannapin ve CIA ajanı Ruzi Nazar'la yakın ilişki içinde olduğu artık herkesçe biliniyor. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra CIA tarafından Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov'un yanına danışman olarak konduğu belirtiliyor.
Reklam
Türkçe: Almanya içleri ve Doğu Avrupa'dan Kore yarımadasına kadar geniş bir coğrafyada konuşulan bir dildir. Bugün, Türkçenin yaygın biçimde konuşulduğu ülkeler şu şekildedir: Türkiye, Türkmenistan, Azerbaycan, Özbekistan, Kırgızistan, Kazakistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Doğu Türkistan (Sinkiang), Çuvaşya Hakas Cumhuriyeti, Tataristan, Tuva Cumhuriyeti, Dağıstan Cumhuriyeti, Başkırdistan, Dağlık Altay Cumhuriyeti, Gagavuz Yeri, Kabartay-Balkar Cumhuriyeti, Karaçay-Çerkez Cumhuriyeti, Afganistan, Suriye, Irak, İran, Tacikistan, Ukrayna, Moğolistan, Makedonya, Bulgaristan, Yugoslavya, Yunanistan, Arnavutluk, Romanya, Almanya ve diğer Avrupa ülkeleri, Amerika ve Avustralya.
Samed Behrengi boğuldu mu yoksa öldürüldü mü?
“Başkaları ne der?” tahakkümünü yıkmak, hayatın sadece hapsolunan dar yankı odaları ve filtre balonlarının çok ötesinde olduğunu bilmek, doğduğu küçük çağlayanın güvenli ve sığ akıntılarının ardına geçip okyanusun derin ve dalgalı sularını keşfe çıkmak gibi olguların bedelini göze almak bugünlerde her babayiğidin harcı olmasa gerek. Ama 18
.... 1908 Devrimi: Özgürlük, eşitlik, kardeşlik ve adalet 23 Aralık 1876, Haliç Tersanesi’ndeki Bahriye Nezareti’nde İngiltere, Fransa, İtalya, Avusturya-Macaristan, Almanya, Rusya ve Osmanlı heyetleri toplantı hâlindedir. Konu, Osmanlı’nın Balkan toprakları ve büyük devletlerin bu topraklar üzerindeki çıkarlarıydı. Batılı devletler ile Rusya
Almanya'daki İhtilalci Müslümanlar - Kemalizmin Panislam yaptığına, bütün doğu, Hindistan ve Kuzey Afrika'ya yayılacağına inanılıyor. Hilafetin tam kurtarıılması için dualar ediliyor. Bunların düşüncelerini aktaran Berliner Boersenkurier gazetesi (25.5.1922) şunları yazıyor: Büyük bir Türkiye'nin kuruluşu Asya Müslüman halklarının gururunu okşamaktan geri kalmayacaktır. Arabistan, Mısır, İran, Afganistan, Azerbaycan, Gürcüstan Müslümanları da yakında patlamaya hazır ve daima eyleme yönelen birer kütle oluşturacaklardır. - Savaşta Türklere silah arkadaşlığı yapmış Almanların kurduğu "Bund der Asien Kaempfer=Asya Savaşçıları Birliği" yayımladığı "Zwischen Kaukasus und Sınai - Kafkasya ile Sina Arasında" isimli 1922 yıllığında bu çevrelere Anadolu hareketiyle verdiği mesajı şöyle aktarıyor: "Biz Almanlar zaferlerle dolu tarihimizin en utanılacak olayıyla karşı karşıyayız, elimizden kılıçlarımız alındığından üç yıl sonra Türk hâlâ savaşıyor. Türk hâlâ doğal liderlerinin yönetiminde askerlik görevini yapıyor. Şeref kalkanlarını kirleten hiçbir leke yok." M. Kemal'e gelince Almanların gözünde Hindenburg ya da Ludendorf gibi bir kahraman." (Omar Kiazim, a.g.e., s. 104-10 )
Sayfa 233 - Boyut YayınlarıKitabı okudu
Reklam
- ÇEÇENLER VE YELTSİN Prof. Dr. Abdurrahman AVTORHAN Münih -ALMANYA Prof. Abdurrahman Avtorhan, 1908 yılında Kuzey Kafkasya'da Grozni'de doğdu. Stalin zorbalığına karşı cephe aldığından, İkinci Dünya Savaşı yıllarında binlerce Kafkasyalı gibi o da yurdunu terk etmek zorunda kaldı. Savaş yıllarında Berlin'de Kuzey Kafkasya
"Çeçen" tanımlaması, ilk kez Ruslar tarafından 1732'de Kafkasya'daki kabile ve klan toplulukları için yapılır. Grozni yakınında bir köye Rusların vermiş olduğu "Çeçen" adı daha sonra bu bölgede yaşayan insanlar için de kullanılmaya başlanmıştır. Arkeolojik kalıntıların ve bilimsel araştırmaların tanıklığına göre;
Genelde Türkiye'de haritaya bakma alışkanlığı yoktur. İlkokul ve ortaokul yıllarının dersleri arasında haritaya bakılır ve ondan sonra bir daha da harita ortaya çıkmaz. Neyse ki, son zamanlarda büyük gazeteler kupon karşılığında atlaslar dağıtmaya başladılar ve bizler de evimizin bir köşesine sakladığımız bu atlaslar aracılığı ile biraz biraz
Daha önce, ziraatın zorla ortaklaştırılması sırasında Ukrayna ve öteki ziraatçı alanlarda olduğu gibi Kuzey Kafkasya da aynı trajediye katlandı: Açlık ve toplu baskı. Nüfusun %7 si bu dönemde eridi. II.Dünya Savaşı sırasında Kuzey Kafkasya'da olup bitenler Sovyet, propagandasıyla gerçek arasındaki büyük uçurumu en iyi bir biçimde gösterdi.
Reklam
Kuzey Kafkasya Birliği
Çeçen İsyanları tüm çabalara rağmen istenen başarıya ulaşamayınca Kafkasya'da Rus egemenliği uzun süre devam eder. Yıllar sonra Kuzey Kafkas Birlik İcra Komitesi de kendine verilen yetkiye dayanarak 11 Mayıs 1918'de Kuzey Kafkasya'nın bağımsızlığını ilan eder. Bu tarihi belgede şöyle deniliyor: 1- Kafkas Dağlılar Birliği,
Resim