Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bu dünyada işittiğin ve gördüğün her şeye hemen inanma. Zira işittiğinin ardında bir başka ses, gördüğünün ardında bir başka hâl vardır" Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri
Sayfa 219
"Fetva ve hüküm ehlinin 'beyler sofrasından' uzak durması gerek. Vazifenin fıtratı bunu icap eder."
Reklam
Âlem-i aşk-ı ilâhîden kaçan kim bâd eser Âşık-ı sâdıkda kalmaz gayrı sevdâdan eser
Sayfa 342Kitabı okudu
“İnsanı gördüklerinden ibaret belleme, göremediklerinde ara, İçidir hakikatin resmi, dışı yalnız tamaşa.”
Mehmed Muhyiddin Üftade
Mehmed Muhyiddin Üftade
🎬 Aziz Mahmud Hüdayi:Aşkın Yolculuğu
Bir Nasihat
Bu dünyada işittiğin ve gördüğün her şeye hemen inanma. Zira işittiğinin ardında bir başka ses, gördüğünün ardında bir başka hâl vardır" Aziz Mahmud Hüdayi Hazretleri
Sayfa 249 - NesilKitabı okudu
Halvet, insanlardan kaçış değildir. Aksine zihni, aklı, gönlü kuru kalabalıktan temizlemek demektir. Yalnız kalmak halvet ise, bir de halk içinde olup kalbi Hak ile olmak vardır. Bu na da "celvet" denir. Halvetilerin hedefi bu celvettir. Aziz Mahmud Hüdâyî bunu şöyle söyler: "Bizim Halvetiliğimiz, Celvetiliğimizdir." Yine Hüdâyî hazretleri şöyle der: Halvetten ettim rıhleti Kesrette düzdüm vahdeti. Yani, "Halvetten uzaklaştım, kalabalık içinde Allah ile yalnız kaldım."
Sayfa 114Kitabı okudu
Reklam
256 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Nefsini öldürmeden ölmeyen veli " Aziz Mahmud Hüdayi"
Şimdi düşün kendi kendine dünyayı ne kadar çok seviyorsun değil mi? Ne kadar çok sevdiriyorum dünyayı sana? Misal ki ne kadar para kazanacağını,yarın neler alacağını neler satacağını getiriyorum Allah huzurunda dururken dahi. Sen namaz kılarken bile dünyalık hesapları düşürüyorum hatırına . Sonra insanlar ne diyecekler,ayıplayacaklar mi diye düşündürüyorum seni de Allah ( CC) ne diyecek,utanacak mıyım karşısında diye düşünmüyorsun hiç .( Nefs) Kitabı okuduktan sonra içinizdeki sese kulak veriyorsunuz . Vicdanımın sesi mi ? Yoksa nefsin mi ? Nefs-ini tanımak isteyen herkese tavsiye ederim.
Ene 'Sus Ey Nefsim'
Ene 'Sus Ey Nefsim'Fatih Duman · Nesil Yayınları · 20225,4bin okunma
Alan sensin veren sensin kılan sen Ne verdinse odur dahi nemiz var Hakîkat üzere anlayıp bilen sen Ne verdinse odur dahî nemiz var Tutan el u ayak senden gelüpdür Gören göz u kulak senden gelüpdür Efendi dil dudak senden gelüpdür Ne verdinse odur dahî nemiz var Hudâyâ biz bu zâtı kanda bulduk Neye ef'âl sıfâtı kanda bulduk Fenâyı yâ sebâtı kanda bulduk Ne verdinse odur dahî nemiz var Bizim ahvâlimiz ey Hayy-u Kayyûm Cenâb-ı Pâkine hep cümle mâlûm Buyurdun oldu illa kaldı mâdûm Ne verdinse odur dahî nemiz var Hüdâyî'yi sen eriştir murâda Senindir çünkü hükm arz u semâda Efendi dahli yok ğayrın arada Ne verdinse odur dahî nemiz var Aziz Mahmud Hüdayi
“Kitapların hikayesini anlar isen, içindekileri kolay kolay unutmazsın.” ~ Azîz Mahmud Hüdayi Hz.
Çeksen nice yıllar ta’b Dünya senin farz eyle heb Kabri anar mısın aceb Toprak olup yatsan gerek Azîz Mahmûd Hüdâyî
Sayfa 146Kitabı okudu
Reklam
Merkez Efendi'ye zamanın yaptığı azizliği I. Ahmed devrinin belki hükümdar kadar nüfuzlu olan manevî saltanatı Aziz Mahmud Hüdayi Efendi'ye II. Mahmud'dan başlayan derin hürmeti yapar. Üsküdar'da Doğancılar'ın biraz altındaki Aziz Mahmud Hüdayi külliyesi Tanzimat mimarisinin zevksizliğine en büyük misaldir. Kış bahçesi kılıklı camekânlarıyla, karşısındaki kadîm eserler müzesi taklidi bina ile Bursalı Üftade'nin müridi, Aziz Mahmud Efendi'nin ne münasebeti vardır? Bu binalar ikinci imparatorluk devrinin o meşhur arması gibi her ruh ve mânaya yabancı kalıplardır. Ben Aziz Mahmud Hüdayi Efendi'yi, Sultanahmet Camii'nin temelleri arasında tahayyül ediyorum. Zaman zaman benim için oradan çıkar ve hiçbir hikmetin teselli edemeyeceği bir hüzünle o çok sevdiğim beytini tekrarlar: Günler gelip geçmekteler, Kuşlar gibi uçmaktalar. Evet, günler gelip geçtiler. Fakat zamana sevgi ve inançlarının izini geçirenler hâlâ aramızdalar; adları ve hayatları bize manevi ufuk oluyor.
Sayfa 151
Eski medeniyetimiz dinî bir medeniyetti. Beğendiği, benimsediği adama ölümünden sonra verilecek bir tek rütbesi vardı: Evliyalık. Halkın sevgisini kazanmış adam mübarek tanınır, ölünce veli olurdu. Onun içindir ki İstanbul evliya ile doludur. Bunların başında fetih ordusunun şehitleri gelir. Onların mazhariyeti hak ve millet uğruna kazanılan
Sayfa 148
Yaban yerlere bakma, Cânın odlara yakma Her gördüğüne akma, Tevhide gel tevhide. Mâsivadan gözün yum, Ne umarsan Hak’tan um Gitsin gönülden hümum,
Evliya Çelebi'ye göre camiin temel imamı, padişahın imamı olan, kendisine de hocalık eden Evliya Efendi, temel şeyhi Üsküdarlı Celvetî Şeyhi Aziz Mahmud Hüdayî Efendi, temel kadısı Karasümbülî Ali Efendi, mutemedi Kalender Paşa, temel nazırı Kemankeş Ali Paşa'dır. Bizzat Sultan Ahmed temelden çıkan toprağı eteğine doldurup taşımıştır.
Sayfa 142
1.500 öğeden 46 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.