Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İstanbul’da okumuş, ama örneğin Adalar’a bile bir kez gitmemiş; okul bittikten sonra arkadaşlarıyla, “Haydi artık Topkapı Müzesi’ne gidelim,” dediklerinde Topkapı otobüslerine binen, indikleri yerde Topkapı Müzesi’ni bulamayan, sorarak müzenin Sultanahmet’te olduğunu öğrenen Aziz Sancar.
Türkiye'nin az gelişmiş ve kırsal bir bölgesinde, mükemmel öğretmenlerim oldu. Onlar bana, Türk halkının tarihinden gurur duymayı ve büyük şeyleri başarabileceğimiz güvenini aşıladılar.
Reklam
"Güzel çalıştın, güzel neticeler aldın, Nobel aldın, tebrik ederiz."... Emek sarf etmeden hiçbir kalıcı başarı elde edilemez.
Sayfa 208Kitabı okudu
Sancar hayatın peşinde sürüklenmedi, hayatı peşinde sürükledi.
Reklam
Başarılı bir bilim insanında üç temel özelliğin bulunması gerektiğine inanıyorum: Bilgiye dayalı yaratıcılık, sıkı çalışma ve başarısızlık karşısında direnmek.
Biliyordum ki, kendine güven birinci derecede önemliydi. Her şeyi yaparım güveni ve düşüncesi benim bir parçamdı...
Sayfa 104Kitabı okudu
“İstanbul’da hiç sinemaya, konsere ya da maça gitmedim. Bu dönemde okul dışı tek ilgi alanım ülkede güçlenen komünist/enternasyonalist hareketle mücadele eden Türk milliyetçiliği oldu.Şiddeti asla tasvip etmedim ve hiçbir şiddet eylemine katılmadım.”
Sayfa 53 - Aziz Sancar-Nobel biyografisindenKitabı okudu
Nobel aldıktan sonra, ortaokul öğrencileriyle yapılmış bir röportajı izledim. Öğrencilerin çoğu "Aziz Sancar deyince aklınıza ne geliyor?" sorusuna, aşağı yukarı "Nobel Ödülü, şan, şöhret" diye yanıt verdiler. Bu bir dereceye kadar çocuklar için olağan sayılır. Ama ben şan ve şöhretle tanınmak istemem. Bana aynı soruyu sorarsanız yanıtım şu olur: "Hayatı boyunca çok, ama çok çalışmış ve buluşlarıyla insanlığa katkı yapmış bir vatanseverdir." Özellikle çocuklarımızın, şan ve şöhretin sadece olağanüstü çalışmanın bir yan etkisi olduğunu bilmelerini isterim.
126 öğeden 91 ile 100 arasındakiler gösteriliyor.