Aşk ehli olub da mihnet-i hicrane
Ben sabr iderin diyen yalan söyler imiş
Azmizade Haleti
Esrârını dil zaman zaman söyler imiş
Hengâme-i gamda dâstân söyler imiş
Aşk ehli olup da mihnet-i hicrâna
Ben sabr iderin diyen yalan söyler imiş
(Azmîzâde Hâletî)
Azmîzâde Hâletî
Defterinde nâmımız bulduk bugün cânânenin
Ölmeden gördük hele kaydın dil-i dîvânenin
*Sevgilinin defterinde bugün kendi adımızı bulduk.
Nihayet deli gönlümüzün kaydını ölmeden evvel görmüş olduk.
Sayfa 223 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Azmizade Haleti-16/17.yy
Fikreyle tecceliyat-ı lütf ü kahrın
Aklın varsa ne ye's gelsün ne gurur
Eğer aklın varsa Allah'ın lütfunun ve kahrının tecelli edeceğini düşün de karamsarlığa ve gurura kapılma.
Yâr hâlimden su'âl etse hemân giryân olur
Görmedim çeşmim gibi âlemde bir hâzır cevâb
Azmizade Hâleti
![[Fatih]](https://r2.1k-cdn.com/sig/size:96/plain/https%3A%2F%2F1k-cdn.com%2Fresimler%2Fuyeler%2F518179_4db70_1613654545.jpg){kind=small}
Der ki Azmizâde Haletî:
Aşk ehli olup da mihnet-i hicrâne
Ben sabr iderin diyen yalan söyler imiş
(Âşık olup da ayrılık acısına, ben sabrederim diyen yalan söylermiş.)
Biz başka bir ıstılâh peydâ ettik
Kan yutmanın adını tahammül komuşuz
Azmîzâde Hâletî
Azmîzâde Hâletî
Kesret-i bârân-ı gamdan oldı bu gülşen harâb
Mîve-i ümmîdi gâye bozdı lezzet kalmadı
{Bu gül bahçesi, gam yağmurlarının çokluğundan harap oldu: (bu yağmurlar) Ümit meyvesini bozdu, (onda) lezzet de kalmadı.}
Sayfa 28Kitabı okudu
Esrârını dil zaman zaman söyler imiş
Hengâme-i gamda destan söyler imiş
Aşk ehli olup da mihmet-i hicrane
Ben sabr iderin diyen yalan söyler imiş
Azmizade Haletî
Esrârını dil zamân zamân söyler imiş
Hengâme-i gamda dâstân söyler imiş
Aşk ehli olup da mihnet-i hicrâna
Ben sabr iderin diyen yalan söyler imiş (Azmîzâde Hâletî)
HİNT ve TÜRK ŞİİRİ...
- "Hint ve Türk medeniyet atılımlarında, bu yeni dillerde ve çağlarda da edebî sanatlar kuvvetle sürdürülmüştür. Ali Şir Nevaî, Nesimî, Necatî, Fuzulî, Bâkî, Hayâlî, yahya, Nev'î, Nef'î, Nail-i kadim, Azmizade Haletî,, Hâmi, Nâbî,
Nedim, Şeyh Galip, Türk şiirini dünya ölçüleriyle, âdeta ölümsüzleşmiş abidelerini sanat ve şiir sitesinde yükseltmişlerdir..."
Sayfa 43 - Şair II, Diriliş YayınlarıKitabı okudu
“Defterinde nâmımız bulduk bugün cânânenin
Ölmeden gördük hele kaydın dil-i dîvânenin
Azmîzâde Hâletî
Sevgilinin defterinde bugün kendi adımızı bulduk. Nihayet deli gönlümüzün kaydını ölmeden evvel görmüş olduk
Eski Türk Edebiyati/Rubai
Esrârını dil zamân zamân söyler imiş
Hengâme-i gamda dâstân söyler imiş
Aşk ehli olup da mihnet-i hicrâna
Ben sabr iderin diyen yalan söyler imiş Azmîzâde Hâletî
(Gönül sakladığı sırları zaman zaman söylermiş; üzgün zamanlarında ise destan gibi söylermiş; aşık olup da ayrılık çilesine "sabrederim" diyen yalan söyler imiş.)
Azmizâde Hâletî'den
"Bâliş-i râhatda dâim câhil ü nâdân yatur"
(Rahatlık yastığında yatanlar daima cahil ve nadanlardır.)
Kûşe-i Kâf-ı kanâatdür cihânda meskenüm
Ehl-i istignâ benem ‘Ankâ’nuñ ancak adı var
Azmizade Haleti