Tanrı ademoğlunu yaratmak istediğinde, dünya üzerinden çamuru almak istedi. Bunu yapması için ilk olarak Cebrail'i görevlendirdi. Cebrail çamuru almaya yeltendiğinde Toprak Ana öylesine haykırdı ki, meleğin yüreği dayanamadı ve geri döndü.
Bunun üzerine görev İsrafil'e verildi. İsrafil ise bu haykırışlara hiç dayanamadı ve görevi başaramadı.
Bu sefer görevi alan Mikail'dir. Mikail de tüm haykırış ve ağlamalara kayıtsız kalamadı ve çabucak geri döndü.
Tanrı bunun üzerine son olarak Azrail'i görevlendirdi.
Azrail bu haykırışlara, ağlamalara hiç aldırmadan görevi yerine getirdi.ve dünyayı çamurdan temizledi. Bu sebepledir ki, bu andan sonra O'nun görevi ruhları almak oldu.
İşte o andan itibaren binlerce yıldır da düzenli olarak dünyadan çamur temizler durur...
Sayfa 395Kitabı okudu
İşbu yüzden siz de hamd ü senalar edin. Bazen iblis görünen her şey olduğu gibi değildir. Nusret rüzgârının nereden nasıl estiğinden çok, niye estiği önemlidir. Görebilene tabi!
Sayfa 366 - Amr Bin Azraa-EelKitabı okudu
Gidelim içelim ateşi. Ömrün hep birden böyle geçmedi mi? Ateş içerek?
Sayfa 361 - Delibaş HorozKitabı okudu
Doğru söylerim halk razı değil, eğri söylerim hak razı değil
-Evliya Çelebi
Sayfa 126Kitabı okudu
Yaradılış sırrının basitliğinin temsili Resmdir
Sayfa 93Kitabı okudu
O diyarda insanlar, ruh ikizi diye bir hülyayı aramak için harcadıkları zamanı, kendilerini tamamlamak için yaşasalardı, diğer yarıları şu ana dek çoktan bulmuş olurdu onları. Ben de herkes gibi yıllarca ruh eşimi aradım, sonunda eşsiz bir ruhum olduğunu farkettim...
Muamma zamanların bir feylozofu buna dair dermiş ki;
"Beni boydan boya kaplayan bir nehirdir zaman , ama o nehir de ben^ im.Zaman beni mehveden kaplandır,ama o kaplan da ben^im.Beni tüketen ateştir zaman, ama o ateş de ben^im.Ne yazık ki dünya gerçek ;:brn de ne yazık ki bir varım bir yokum !.."
Sayfa 44
Neticede ölümün, yaşamın ve her şeyin ölçüsü insanmış. Aynen Hz.Ali kıssasında olduğu gibiymiş:
"Ecelsiz yüzler gördüm, ölümün sırrını söylediler bana... Sensin dediler. "
Sayfa 411Kitabı okudu
Azraa-Eel Menkıbelerinin Kayıp Sayfalarına Dair
(...)Azraa-Eel Menkıbelerinin özgün el yazmasının üç cilt ve 666 sayfa olduğu beyan edilmiştir. Böyle olması insanlar için korkutucudur.(...)İnsanları düşünceye gark eden bir sayı olmasına rağmen işin aslı 666 sayısı "lanetli” değildir. Böyle
olduğunun düşünülmesinin şer ruhun insanlara kurduğu bir tuzak olduğu izah edilir.
666 sayısı, Eski Ahit (Tevrat) 1. Krallar'da 10:14 ile 2. Tarihler'de 9:13 ayetinde geçer. Burada Sebe Kraliçesi, Süleyman Peygambere bir hediye olarak 666 tartı altın hediye etmektedir. Aynı sayı, üçüncü kez Ezra 2:13 ayetinde geçer. Burada da,
Adonikam'ın çocukları olan 666 kişiden bahsedilir. MÖ 539 Pers kralı Koreş Babilleri mağlup ettikten sonra Israilli esirleri serbest bırakmış, burada yapılan özgürlük, eve dönüş ve kutlama
onlar için en güzel hediye olmuştur. Kudüs'e dönen Adonikam'ın ailesinden 666 kişi bulunmaktadır. Sayı görüldüğü gibi hediye, iyilik göstergesi, özgürlük gibi kavramları işaret etmektedir. 666
sayısı yalnız bir yerde, Vahiy bölümünde 13:18 ayetinde, habisin, kötü ruhun sayısı olarak geçmektedir ki, bu durum bizzat şeytanın Hristiyanların kafasını bulandırmak için kurduğu bir tuzaktır.
Sayfa 28 - EverestKitabı okudu
Azrail’in nefesi tene vurduğu zaman pişmanlıklar süzülür yüreğinden
Sayfa 397Kitabı okudu
Azrail, hepimizin göreceği ilk melektir!
Sayfa 395Kitabı okudu
Ecelsiz yüzler gördüm, ölümün sırrını söylediler bana... sensin dediler
Sayfa 411Kitabı okudu
“Bir hatır, iki hatır, üçüncüde vur yatır”
Sayfa 187Kitabı okudu
...ulahlar, “iyiye pamuk, kötüye Demir” yaşayan zihniyette bir klandı.
Sayfa 219Kitabı okudu
Zulmün afeti, yayılmasıdır, kurtuluşun afeti ise sınırları aşmaktır.
Sayfa 103Kitabı okudu