"Merhaba benim kalbimi görebilen can dostum Nazile Serna ;
Sen beni yokluğunun bitimsiz kederine terk edip gideli, yıllar geçmiş. Peki ben neden, daha iki gün önce Antikacılar Çarşısı'ndaki çay evimizde buluşup, şen kahkahalarımızla söyleşmişiz gibi hissediyorum ? Neden yüzünün her tatlı kıvrımı gözlerimin önünde, sesin hala
( LÜTFEN OKUYUN!!!)
Kanser Hastanesi'nde baş hekimken Serap adında genç bir hanım hastam vardı bu hastam göğüs kanserine yakalanmış ve tedavi için yurt dışına gitmek istemesine rağmen , bazı formaliteler sebebiyle o imkanı bulamamıştı . Serap'ı özel bir ilgiyle bizzat ben tedavi altına alındım. Ve kısa bir süre sonra da Allah'ın
AZRAİL'İN GÜZELLİĞİ
Ben, 40 yıllık bir kanser uzmanı olarak maddeyi asan sayısız olayla karşılaştım ve bunları, o olaya şahit olanlarla birlikte belgeleyerek özel bir arşiv yaptim. Bunlardan 1976 yılında yaşanmış bir olayı size nakletmek istiyorum.
Kanser hastanesinde başhekimken Serap adında genç bir hanım hastam vardı. Bu hastam göğüs
Kadının biri, 46 yaşındayken kalp krizi geçiriyor ve hastaneye
kaldırılıyor. Ameliyat masasındayken, ölüme yakın, birden bir Azraili
görüyor ve soruyor:
'Benim saatim geldimi?'
Azrail cevap veriyor:
'Hayır, senin daha 43 sene, 2 ay ve 8 günün var'.
Narkozdan uyandığında, estetik yaptırmaya karar veriyor. Yüzünü gerdiriyor, dudaklarını doldurtturuyor ve
göğüslerini düzelttiriyor.
Kısacası: 'Yeniden doğmuş gibi'
Daha uzun bir süre yaşayacağını bildiği için şimdi, o kadar
ameliyatın değdiğini düşünüyor.
Son ameliyattan sonra,
hastaneden tamamen yeni bir insan gibi çıkıyor.
Tam karşıdan karşıya geçiyorken ambulans çarpıyor ve ölüyor.
Azrail'e soruyor: '40 seneden daha fazla yaşayacağımı söylemiştin
neden o zaman bana o ambulansın carpmasini engellemedin?
Azrail cevap veriyor:
'Kız, Allah canını almasın ben seni tanıyamadım ki :)))