Muhammed b. İbrahim b. Haris et-Teymi anlatıyor: Mü'minlerin annesi Hz. Aişe şöyle anlattı: Resûlullah'ın (s.a.v.) yanında uyuyordum. Gece bir ara yatakta olmadığını hissettim, elimle şöyle bir yokladım, elim ayaklarına değdi. Secdede idi ve şöyle dua ediyordu: «Öfkenden rızana, cezandan affına sığınırım. Senden yine sana sığınırım. Ben seni hakkıyla övmekten acizim, sen kendini nasıl bir övgüye lâyık görüyorsan öylesin.»
•|| İbn Ebid dünya şöyle zikrediyor: - Enes b. Mâlik, adamın biriyle Âişe’nin yanına gitti. Adam ona “Bize depremden bahset" dedi. - Âişe رضي الله عنهم: “İnsanlar zinayı helal saydıkları, içki içtikleri ve futursuzca çalgı çaldıkları vakit Yüce ALLAH bundan rahatsız olur ve yeryüzüne "Onları sars” diye emreder. Tevbe edip bunları terkederlerse ne âlâ. Yoksa yeri üzerlerine yıkar!" dedi. Adam "Ey mü'minlerin anası! onlara azap olarak mı?” dedi. - Âişe رضي الله عنهم: “Bilakis, mü'minler için nasihat ve rahmet, kâfirler için ceza, azap ve kızgınlık olarak” dedi. •|| İbn Kayyim, Ed-Dâ Ve'd-Devâ s.62 şahsi
Reklam
ö m r ü m ü z ç e l i m s i z k ı s a ç a b a m ı z k o r k u n ç a m a
Ahmed Arif
Ahmed Arif
Hz. Peygamber, Gadîr-i Hum günü Ali'yi velâyete naspedip, onun için, "Ben kimin mevlâsıysam Ali de onun mevlâsıdır!" dedikten sonra haber diğer memleketlere yayıldı. Hâris b. Nu'mân el-Fihrî, olayı duyunca bineğinin üzerinde Resûlullah'a (s) gelerek şöyle dedi: "Ey Muhammed! Bize Allah'tan başka İlâh olmadığına ve senin Allah'ın Resûlü olduğuna şehadet etmemizi emrettin, kabul ettik. Beş vakit namaz kılmamızı emrettin, kabul ettik. Bir ay oruç tutmamızı emrettin, kabul ettik. Haccetmemizi emrettin, onu da kabul ettik. Fakat bütün bunlarla yetinmedin; amcanın oğlunun kolunu havaya kaldırarak onu bizden üstün kıldın ve onun için, 'Ben kimin mevlâsıysam Ali de onun mevlâsıdır!' dedin. Bu senden mi yoksa Allah'tan mı?" Hz. Peygamber, "Kendisinden başka İlâh olmayan Allah'a and olsun ki, bu Allah'tandır." dedi. Hâris, "Allah'ım! Muhammed'in dediği doğru ise üzerimize gökten taş yağdır veya bize elim bir azap ver!" diyerek bineğine yöneldi. Daha bineğine ulaşamadan Allah onun üzerine gökten bir taş attı. Taş kafasından girip dübüründen çıktı ve öldü. Bunun üzerine Allah Teâlâ, Meâric suresinin ilk üç ayeti olan, "Bir istekli, yükselme derecelerinin sahibi olan Allah katından inkârcılara gelecek ve hiç kimsenin savamayacağı azabı istedi." ayet-i kerimelerini indirdi.
Sayfa 43 - Beyan YayınlarıKitabı okudu
Şeytan: Bizleri ve daha sonra sizleri yakından ilgilendirecek olan çetin bir sınav kapıya dayandı... Tüm melekler ve biz cinler tek soruluk bu sınava tabi tutulduk... "Secde" Sonra bizlere şöyle seslenildi: "... Ben kupkuru bir çamurdan, şekillenmiş kara balçıktan bir insan yaratacağım. Ona şekil verdiğim ve ona ruhumdan üflediğim zaman siz hemen onun için secdeye kapanın!.. " F.B.: Soru aslında hiç de zor değilmiş! Eğer, kendisine secde edilmesi emredilen yani Adem (a.s.) sizlere: - Bana secde edin! dese idi, o zaman gerçekten de çetin bir sınav derdik. Her neyse...
Bugün kullanılan İngilizcedeki pek çok harf doğrudan antik Mısır karakterlerinden gelmektedir. Örneğin “B” harfi “ev” sözcüğü için kullanılan Mısır karakterinden türemiştir.
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.