Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.40
vurulsun kösleri şu gâvur sevdamızın
vursun isyanın bacısı olan kanım karanlığa
Tarihimiz ve meraklıları; kahramanlık ve gâvurluk arasında, siyah ve beyazın kabulüyle ilerler. Bu topraklarda hataları ve sevaplarıyla var olanların, yaşayanların değil, hainlerin ve vatanseverlerin tarihleri vardır, kalıplar içerisinde bir kabul ve bu kabule dayalı
Üç konu bir arada
Eser üç farklı konu üzerine kurulmuş
1- Şems ve Mevlana
2- Müslüman bir baba ve Hristiyan bir Annenin kızı olan Kimya'nın kişisel hayatı
3- Bir otel yangını soruşturması
Ahmet Ümit'in okuduğum ilk eseriydi. Mevlana ve Şems ' i mistik bir şekilde ele alarak anlatmış yazar. Kitabı okurken kendinizi bir rüyanın içinde hissedebilirsiniz. Çünkü baş karakterimiz Karen Kimya her sayfada bir rüya içinde. Eser Polisiye roman kategorisinde yer alsa da ben şahsen aşırı derecede polisiyelik bir durum görmedim. Kitabı büyük bir merakla okumama rağmen sonu merakımı hiç karşılamadı. Ne yazık ki Kitabı bitirdikten sonra "bu son için mi okudum ben" dediğim oldu bir ara.
Onun dışında yine de heyecan verici akıcı bir kitaptı. Yazar, Mevlana ve Şems in tarihini gerçekten güzel işlemiş. Okumaktan zevk aldığım bir eserdi.
Mitoloji ve arkeoloji ile harmanlanmış bir Ahmet Ümit polisiyesi. Yazarın bilgilendirici kitaplarını daha çok beğeniyorum. Bu kitap da yazara ait okuduklarım listesinde ikinci sıraya yerleşti. Çoğunluğu Almanya'da geçip Türkiye'de bitiyor. Gayet sürükleyiciydi, 500 sayfayı iki günde okudum. Yine merak uyandırıcı bir kurgu oluşturmuş ancak yine Türk'e Türk dememiş. Aynı cümlede Alman'a Alman derken Türk'e Türkiye kökenli demiş antifaşist yazarımız! Son yıllarda bu bakış açısı belli yayınevi ve yazarlarda daha görünür hâle geldi. Rus Edebiyatı, Fransız Edebiyatı derken Türk Edebiyatı diyemeyenleri kınıyorum. Okumak iptiladır, müptelalara selam olsun!
Okuduklarıma göre Ahmet Ümit sıralamam:
1. İstanbul Hatırası
2. Kayıp Tanrılar Ülkesi
3. Sultanı Öldürmek
4. Elveda Güzel Vatanım
5. Kırlangıç Çığlığı
6. Kavim
7. Patasana
8. Bab-ı Esrar
9. Beyoğlu Rapsodisi
10. Beyoğlu'nun En Güzel Abisi
Mevlana, Şems'i tebrizi ve Kimya hatun... Okuyalı 1 yıl oldu ama hala etkisinden çıkamadım. Bundan sonraki yıllarda da çıkabileceğimi düşünmüyorum. Karen Kimya... Kendimi her sıkılmış hissettiğimde aklıma geliyor. O ilk sayfasını açmasaydım neler olurdu bilemiyorum. İlk cümlesini okuduğum anda beni girdap gibi içine aldı, ben de memnundum.
Halil paşanın hatıraları imparatorluğun yetiştirmiş olduğu son kahraman, fedakar , değerli ve üstün neslin imparatorluğu ayakta tutmak için giriştikleri mücadeleleri konu almaktadır. Kitap 1908 genç Türk ihtilalinden başlayarak, Trablusgarp harbi , Balkan savaşları, bab-ı Âli baskını, 1. dünya harbi( Çanakkale, Sarıkamış, kutü’l Amare savaşları başta olmak üzere) , istiklal harbi ve son olarak cumhuriyetin ilanına kadar olan süreci konu almaktadır. Her Türk çocuğunun okuması gereken kıymetli ve önemli bir eser.
Bugün kabri Beşiktaş Yahya efendi kabristanının içerisinde olan yakın tarihimizin bu büyük kahramanını rahmet ve minnetle anıyorum..
Ahmet Ümit’le bab-ı esrar sayesinde tanıştım, o kitaptan pek etkilenmediğim için belki yanılıyorum deyip kayıp tanrılar ülkesini de okumaya karar verdim. Maalesef beni hiç sarmadı, kitap bitmek bilmedi, mitolojik kısımlar hariç bende bir ilgi uyandırmadı. Bilmiyorum belki de polisiye sevmiyorum. Nasıl ki diğer kitapta Mevlana ve şems konusunda içimde, istemsiz negatif bir düşünce oluştuysa, bu kitapta da nerdeyse her sayfada pergamon altarı, Bergama, Olimpos kelimelerini görmek bende ters etki yarattı.. merak ve ilgi duymam gereken, önemli bir tarihi konudan yine istemsizce uzaklaşmaya başladığımı hissettim..
Polisiye kısmında karakterlerin hal ve hareketlerini betimleyen cümlelerin zihnimde yarattığı sahneler sıradan Amerikan polisiye filmlerinden alınmış gibiydi.
Burda yazacaklarım Spoiler olur mu bilmem ama;
Sırf cinayet mahalinde ve birkaç yerde gamalı haç sembolü gördü, 1-2 nazi karşıtı ifade dinledi diye düz mantıkla 400 sayfa boyunca baş şüpheli olarak naziler üzerinden fikir yürütmesini, analitik düşünmemesini,
kitabın kahramanı olan başkomiser Yıldızın zekasına ve çizilen güçlü karakter portresine yakıştıramadım. Ama son 50-60 sayfada anlam veremediğim bir şekilde ne olduysa, komiser yıldız bütün iddianameyi harfi harfine sıraladı ve tüm tahminleri de tuttu.
Ve cinayeti de bir çırpıda çözüverdi..
Sanırım daha Ahmet Ümit okumam.
İttihat ve Terakki'nin 20 yıllık ömrünü Şehsuvar Sami'nin elinden kaleme alınmış daha çok tarihi roman niteliği kazanmış bu eserde dolu dolu 20 yıl içinde olan siyasi politik gündelik yaşamdan olaylar nakledilmiştir. Şehsuvar Sami'yi İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne yaklaştıran babası Emrullah Bey'in Fizan'a sürülmesi ve orada hayatını kaybetmesi olmuştur. Basri Bey vasıtası ile cemiyete giren en alt tabakadan en üste tırmanmasına kadar anlatan süreç ele alınmıştır. Bu süreçleri özetlecek olursak
-31 nar vakası
-2. Abdülhamid'in tahttan indirilişi
-Trablusgarp savaşı
- Bâb-ı Ali baskını
-Balkan Savaşları
- 1. Dünya Savaşı
Ve mektuplarında belirttiği gibi Pera palace otelindeki anıları olarak sıralanmaktadır.
Bu yazıda ele alacağımız kitap, editörlüğünü Hakan Boz’un yapmış olduğu, Historia Yayınlarından çıkan, önsözüyle beraber on bölümden oluşan İttihat ve Terakki Cemiyeti Vatan Namus İttihad kitabıdır. İttihat ve Terakki denilince Türk toplumunda gözle görülür farklılıklar ortaya çıkmaktadır. Bir araya gelmesi mümkün olmayan insanlar ilginç bir
