Harap olan köyümüz bir nümunesi vatanın! Hesabı yok, ölenin, kahr u gamla aç yatanın Hükümet öyle ısırmış ki; milletin canı yok. Ve hırs ile dişi kitli Meşihatın kanı çok! Bütün bu milleti giryan eden Meşîhat’tir, Bu bâb-ı fitne-i fetva cahîm-i zillettir. Bunun vücudu bulundukça, Türk'ü sayma adam, Ne doğruluk, ne zafer, ne huzur-ı dil-âram! Siz ey mefahir-i giryan içindeki ecdat, Aman vatan yanıyor Allah aşkına imdat. Yetiş şu çıplak ayaklarla, aç gezen çocuğa! Muhaceretle, fazahat gören şu yavrucuğa! Alıştı hepsi de her bir hakarete eyvah! Sebep mi yoksa buna; “la ilahe illallah?
Madde neydi, mana neredeydi? Yasam nerede bashyordu, hayal nerede bitiyordu artik kestiremiyordum. Parmagima baktim, Sems'in verdigi yüzük yoktu. Sems gerçekten de görünmüs müydù bana, babamla bulus- mus muyduk, onu bagislamis miydim, o artik semaya çikabiliyor muydu, o ölmüs müydù? Hicbir seyden emin degildim ama bu rahatsiz etmiyordu beni. Cünkü derin bir huzur vardi içimde, büyük bir mutluluk. Bilmemenin mut- lulugu, anlamadan kabul etmenin huzuru, dü- sünmeden hissedebilmenin doygunlugu. Bil- mek her zaman güzel degildi. Anlamak sevinç vermiyordu her zaman. Cözmek akli doyursa da ruha iyi gelmiyordu.
Sayfa 641
Reklam
Sesi su gibi sakin, tene dokunan ipek gibi yumuşak, hafiften çöken serinlik gibi huzur vericiydi.
Mustafa Kemal Paşanın Fener Rum Patrikhanesine Sıcak Bakmaması
Mustafa Kemal Paşa da Fener Rum Patrikhanesi'nin ülke sınırları içinde olmasına hiç sıcak bakmadığına dair verdiği beyanatta şöyle dile getiriyordu: "Bir fesat ve hıyanet ocağı olan ve memleketimize nifak tohumları eken, uyuşmazlıklar yaratan, Hristiyan hemşehrilerimizin huzur ve refahı için de uğursuzluğa ve felakete sebep olan Rum Patrikhanesi'ni artık topraklarımız üzerinde bırakamayız. Bu tehlikeli teşkilatı memleketimizde muhafazaya bizi mecbur etmek için ne gibi vesile ve sebepler gösterilebilir? Türkiye'nin Rum Patrikhanesi için arazi üzerinde bir sığınılacak yer göstermeye ne mecburiyeti var? Bu fesad ocağının hakiki yeri Yunanistan değil midir? Büyük Millet Meclisi tarafından idare edilmekte olan yeni Türkiye, Bab-ı Ali'nin taht-ı idaresindeki eski Osmanlı İmparatorluğu değildir. Yeni Türkiye, şeref ve haysiyet, kudret ve kuvvetini müdrik ve hukukunu muhafaza için mevcudiyetini tehlikeye atmaya hazır ve amadedir."
..derin bir huzur vardı içimde, büyük bir mutluluk. Bilmemenin mutluluğu, anlamadan kabul etmenin huzuru, düşünmeden hissedebilmenin doygunluğu. Bilmek her zaman güzel değildi. Anlamak sevinç vermiyordu her zaman. Çözmek aklı doyursa da ruha iyi gelmiyordu.
Sayfa 543 - Everest yayınlarıKitabı okudu
Kumandayı devreder etmez Mustafa Kemal yola koyuldu. En kısa yol ol­duğunu düşündüğü için Fransa’ya geçtiyse de burada daha kısa yolun Avus­turya ve Romanya’dan geçtiğine karar vererek yönünü değiştirdi ve Karade­niz’e indi. Sürekli yardım gördüğü içini daha Aralık’ın ilk haftasında İstanbul’a ulaşmıştı bile. Her şeyi karmakarışık bir halde buldu.
Geri113
136 öğeden 131 ile 136 arasındakiler gösteriliyor.